Ekrem Tansel

İran'da Esrarengiz Patlama ve Yangınlar: Sabotaj İddiaları Yükseliyor!

İran'da Esrarengiz Patlama ve Yangınlar: Sabotaj İddiaları Yükseliyor!

İsrail ve İran Arasındaki Gizemli Patlamalar, Sabotaj İhtimallerini Artırıyor

İsrail ile İran arasında 12 gün süren çatışmalar, ABD'nin arabuluculuğunda sağlanan ateşkesle noktalandı. Ancak bu durum, İran'da her gün meydana gelen "gizemli" patlama ve yangınlarla ilgili sabotaj şüphelerini de gündeme getirdi. 
The New York Times (NYT) gazetesinde yer alan habere göre, İran'ın çeşitli bölgelerinde son iki haftadır "gizemli" patlamalar ve yangınlar yaşandı. Bu olaylar sonucunda apartmanlar, petrol rafinerileri, havalimanı yolları ve ayakkabı fabrikaları alevler içinde kaldı. İranlı yetkililer, bu olayların tesadüf veya eski altyapının sebep olduğu patlamalar olduğunu öne sürse de, aralarında İran Devrim Muhafızları Ordusu'ndan bir temsilcinin de bulunduğu üç yetkili, yaşananların sabotaj eylemi olabileceği görüşünde.

Haberde, İran hükümetinin içinde bulunduğu zor durumdan yararlanmak isteyen birçok düşmanın bulunduğu, ancak yetkililerin özellikle İsrail'den şüphelendikleri belirtildi. İsrail, daha önce de İran topraklarında patlamalar ve suikastlar gerçekleştirmişti ve ateşkes sonrası başka alanlarda faaliyet göstermeye devam edeceğini açıklamıştı. 
“İsrail'in Sabotajları Söz Konusu”
İran ile bağlantılı Avrupalı bir yetkili, saldırıların sabotaj niteliğinde olduğunu ve bu duruma İsrail'in dahil olduğuna dair bir şüphe bulunduğunu ifade etti. Gazeteye konuşan dört kaynağın kamuoyuna açıklama yapma yetkileri olmadığı için isimlerinin gizli tutulmasını istedikleri belirtildi; ancak İranlı yetkililer şu ana kadar sabotaj iddialarına ilişkin herhangi bir kanıt sunmadı.

İranlı yetkililer, kamuoyuna açıklama yaparak yangın ve patlamaların gaz sızıntısı, çöp yangını veya eski altyapı gibi nedenlere bağlandığını ifade ettiler. Ancak, ülke genelinde art arda meydana gelen gaz patlamalarının sebebine dair ikna edici bir açıklama sunamadılar. 
Birçok olay, stratejik altyapı alanlarında gerçekleşti. Bunlar arasında güneydeki Abadan kentinde yer alan önemli bir petrol üretim tesisinde meydana gelen ve bir can kaybına yol açan yangın da bulunuyor. Apartmanlar ve fabrikalarda yaşanan patlamalar ise, kaos ve istikrarsızlık hissini artırdı. 
“Dikkat çekmenin Yolu”
İran, Meşhed Uluslararası Havalimanı'ndaki yangını "kontrollü ot yakımı" ile açıkladı, Tahran'daki bir diğer yangın ise çöp yangını olarak nitelendirildi. Çoğu olay için sunulan yaygın açıklama ise gaz sızıntıları şeklindeydi. 
Ancak bazı apartmanlarda meydana gelen patlamalar o kadar kuvvetliydi ki, patlamaların hemen ardından yoğun duman bulutları gökyüzüne yükseldi ve binaların duvarları ile tavanları çöktü. 
Kum kentindeki bir apartmanda yaşanan patlamanın ardından, patlamanın olduğu katın duvarları yıkıldı, camlar kırıldı. Sokakta park halinde bulunan bir taksi enkaz altında kaldı. Patlamada yedi kişi yaralandı ve çevredeki geniş bir alan hasar gördü. 
NYT'ye konuşan iki İranlı yetkili, patlamanın yaşandığı bölgedeki birimlerin, gaz ocaklarını ve fırınları açarak kasten yangın çıkarmak için binadan ayrılan iki ajana ait olduğunu belirtti. 
“Panik Yaratma Çabaları”
Benzer bir patlama, başkent Tahran'daki çok katlı bir binada da yaşandı. Bu binada yargı çalışanlarına konut sağlanıyordu. Patlamada, binanın duvarları ve pencereleri ciddi hasar gördü. Üç İranlı yetkili, bu sabotajların, savcılar ve hakimler arasında hedef olabileceklerine dair bir panik yaratma amacı taşıdıklarına inandıklarını dile getirdi. Bu durumun, İsrail’in İranlı nükleer bilim insanlarına karşı yürüttüğü benzer bir taktiği çağrıştırdığı ifade edildi. 
Bir Devrim Muhafızları mensubu, yaşanan olayların toplam etkisinin, yetkililer ve halk arasında artan bir endişe yarattığını belirtti. 
İran’ın Kaşan kentinden gelme Muhammed isimli bir kafe ve sanat galerisi sahibi, birçok kişinin bu olayların arkasında İsrail'in olduğunu düşündüğünü ve savaşın yeniden başlayacağına dair korktuklarını anlattı. Kaşan, bazı nükleer tesislere ve füze üslerine yakın bir konumda yer aldığından haliyle halkın kaygıları daha da artmış durumda. 
Habere göre, birçok İranlı, İran Devrim Muhafızları’nın üst düzey isimlerinden Gulam Hüseyin Gaybparvar’ın ölümünü de sorguluyor. Devlet basınında, askerin 1980'li yıllarda Irak ile savaşta aldığı kimyasal silah yaraları sebebiyle hayatını kaybettiği ifade edilmişti. Haberde, bu yaralanmanın olumsuz etkilerinin İsrail ile savaş sırasında yaşadığı stres nedeniyle daha da kötüleştiği öne sürüldü.