İngiltere’de Çin Casusluğu Konusunda Tartışmalar Derinleşiyor

İngiltere iç istihbarat servisi MI5’in yöneticisi Sir Ken McCallum, geçtiğimiz hafta MI5’in “ulusal güvenliği tehdit eden Çin faaliyetlerini operasyonel olarak engellediğini” duyurdu.

Ancak, Çin'in İngiltere’de casusluk yaptığı iddialarıyla ilgili açılan dava, yetersiz deliller nedeniyle düşürülünce, hükümet ve Crown Prosecution Service (CPS) savcılığı eleştirilerin odağı haline geldi. Savcılık, geçtiğimiz ay, “Çin’in ulusal güvenliğe doğrudan bir tehdit oluşturduğuna dair yeterli kanıt bulunmadığı” gerekçesiyle davayı kapatmıştı. Bununla birlikte, Başbakan Yardımcısı pozisyonunda görev yapan Matthew Collins’in yayımlanan tanıklık ifadeleri, Çin’in “Birleşik Krallık’a karşı geniş kapsamlı casusluk faaliyetlerinde bulunduğu” suçlamalarını yeniden gündeme getirdi. Collins, Çin’i “ülkenin ekonomik güvenliğine karşı en büyük devlet destekli tehdit” olarak nitelendirdi.

SİYASİ TARTIŞMA BÜYÜYOR

BBC'nin haberine göre, davanın çökmesi sonrası Muhafazakar Parti, İşçi Partisi hükümetini “ekonomik ilişkileri korumak adına ulusal güvenliği riske atmakla” itham etti. Muhafazakâr lider Kemi Badenoch, Başbakan Sir Keir Starmer’a yazdığı mektupta, “Hükümetiniz, Çin’i yatıştırmaktan başka bir şey yapmıyor” ifadelerini kullandı. Starmer ise cevabında, suçlamaların meydana geldiği dönemde (2021–2023) iktidarda bulunan Muhafazakarların sorumluluğuna dikkat çekerek, “O dönem hükümetin resmî politikası, Çin’i düşman olarak görmek değildi” yanıtını verdi.