Damla Cesur

Hukukun Derinliklerinde Mutlak Butlan: Anlamı ve Sınırları Nelerdir?

Hukukun Derinliklerinde Mutlak Butlan: Anlamı ve Sınırları Nelerdir?

Türk Hukukunda Mutlak Butlan Nedir?

Türk hukuku çerçevesinde "mutlak butlan", borçlar hukuku, ticaret hukuku, idare hukuku ile medeni hukuk gibi çeşitli alanlarda sıkça karşılaşılan bir terimdir. Kamu düzenine dair olan ve hukuk sistemince başlangıçtan itibaren geçersiz sayılan işlemleri tanımlayan bu kavram, Latince'de "null and void ab initio" şeklinde ifade edilmekte olup, bir işlemin baştan beri hüküm doğurmamış kabul edilmesi anlamını taşımaktadır.

Mutlak butlan, başta 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu olmak üzere birçok özel kanunla düzenlenmiştir. Örneğin, Türk Medeni Kanunu'nun 145. maddesi, evlenmenin mutlak butlanla geçersiz olduğu durumları belirlemekte; hısımlık, mevcut bir evlilik durumu ve sürekli ayırt etme gücünden yoksunluk bu durumlar arasındadır.

Türk Borçlar Kanunu ise sözleşmelerin geçerlilik koşullarını belirlemektedir. Bu koşullardan herhangi birine uyulmadığında, mesela konu imkânsızlığı ya da hukuka/ahlaka aykırılık söz konusu olduğunda, sözleşme mutlak butlanla geçersiz hale gelmektedir (TBK m.27).

Mutlak butlan, nisbi butlan (iptal edilebilirlik) ile karıştırılmamalıdır. Nisbi butlan, sadece belirli kişilerin talebiyle geçersiz hale gelen işlemlerle ilişkilidir ve çoğunlukla süre kısıtlamalarına tabi olmaktadır. Buna karşın mutlak butlan, süre sınırlaması olmaksızın ve kamu düzenini ihlal eden bir nitelikte olduğu için herkes tarafından ileri sürülebilir.


Mutlak butlan genellikle aşağıdaki durumlarda ortaya çıkmaktadır:

- Yetki gaspı: Hukuki yetkisi bulunmayan bir organın işlem gerçekleştirmesi.

- Emredici hukuk kurallarına aykırılık: Anayasa, yasalar veya kamu düzenine açıkça aykırı faaliyetler.

- İrade sakatlığı: Şiddet, zorlamaya veya tehdide maruz kalınarak gerçekleştirilen işlemler.

- Konusuzluk: İmkan dışı veya suç teşkil eden işlemler.

- Usul eksikliği: İhtiyaç duyulan temel usul kurallarına aykırı hareket (örneğin, yazılı olması gereken bir işlemin sözlü olarak yapılması).