Hiç Belirtisi Yoktu, Fakat Ölümcül Hastalıkla Yüzleşti: Beklenmedik 2 Yıl Kaldı

Andres Albaladejo'nun ALS Mücadelesi ve Ailesinin Yaşadığı Zorluklar
Andres Albaladejo’nun yaşamı, 39 yaşında sol kolunda hissettiği hafif bir kas seğirmesiyle köklü bir değişim yaşadı. Başlangıçta bunun stres veya sinir sıkışmasından kaynaklandığını düşünse de, zamanla kolundaki güç kaybı belirgin bir şekilde artırdı. Haziran 2023'te bir kiropraktöre gittiğinde, yapılan röntgen sonucunda sinir sıkışması teşhisi konuldu. Bu tanı, çift için geçici bir rahatlama sağladı. Ne var ki tedavi sonuç vermeyince Andres, bir nöroloji uzmanına yönlendirilmek zorunda kaldı.
DailyMail'de yer alan habere göre; nöroloji uzmanı tarafından uygulanan üç ayrı elektromiyografi (EMG) testi endişe verici sonuçlarla sonuçlandı. Eşi Carmen Albaladejo, yaşadıkları süreci şu şekilde özetliyor:
“Doktorlar, başlangıçta sinirine baskı yapan bir disk olduğunu düşünerek disk replasmanı ameliyatı önerdiler. Ancak EMG sonuçları, seğirmelerin göğsüne doğru yayılmaya başladığını gösterdiğinde doktorlar daha fazla endişe duydular.”
Yapılan değerlendirmeler sonucunda Andres, bir ALS kliniğine yönlendirildi ve kesin teşhis kondu: Amiyotrofik Lateral Skleroz (ALS).
ALS, merkezi sinir sisteminde motor nöronların tahribatına yol açarak kas kontrolünü giderek yok eden, ilerleyici ve ölümcül bir hastalıktır.
Bu teşhis Albaladejo ailesi için büyük bir yıkım oldu. Andres, hastalıkla birlikte hayallerinin de bir bir yok olduğunu ifade ediyor:
“Yüreğim parçalandı. Hayatım elimden alınıyordu. Küçük kızım Sophia’nın büyüyüp akıllı ve nazik bir kadına dönüşmesini göremeyeceğim. Bu en çok canımı acıtıyor.”
Eşi Carmen ise yaşadıkları durumu şu şekilde özetliyor:
“Başlangıçta sadece bir sinir sıkışmasıydı. Sekiz ay içinde ölümcül bir hastalığa dönüştü. Şok ve inkar evresindeydik. Bir randevuda bir ömür boyu sürecek bir haberi alıyorsunuz.”
TEDAVİ UMUDU AZALIYOR
Şu anda ALS tedavisinde kullanılan ilaçlarla hastalığın ilerleyişini yavaşlatmak için çaba harcanıyor. Andres’in ailesi, Cayman Adaları'nda uygulanan kök hücre tedavisi için 26.235 dolar toplamayı başardı. Ancak bu tedavinin etkisi sınırlı kaldı ve aile, yeni bir tedavi seansını finanse edemeyecek durumda.
Carmen Albaladejo, “İçinde bulunduğumuz durumu kabullenmeye çalışıyoruz. Güçlü kalmak ve kalan zamanımızı en iyi şekilde değerlendirmek tek seçeneğimiz,” diyerek durumu özetliyor.
Uzmanlar, ALS’nin ilk belirtileri arasında kaslarda seğirme, kramp, güçsüzlük, konuşma bozuklukları ve kilo kaybı olduğunu ifade ediyor. Ancak bu belirtiler sıklıkla stres, yorgunluk ya da kafeinle ilişkilendirilmiş olup göz ardı edilebiliyor.
İngiltere’de yaklaşık 5.000 kişinin ALS hastası olduğu tahmin ediliyor ve bir bireyin hayatı boyunca bu hastalığa yakalanma riski 300’de birdir.
Ne yazık ki hastalığın kesin bir tedavisi henüz bulunmamış durumda. Genetik ve çevresel faktörlerin etkisi olduğu düşünülse de, halen spesifik bir sebep net olarak ortaya konabilmiş değil. En trajik olanı, bu hastalığın görünüşte tamamen sağlıklı bireyleri hedef alması.
Andres Albaladejo, kalan süresini eşi Carmen ve 11 yaşındaki kızı Sophia ile birlikte olabildiğince çok anı biriktirerek geçirmeye kararlı. Hastalık ilerlese de, en azından kızının hafızasında güçlü ve sevgi dolu bir baba olarak kalmayı umuyor.
“Umarım kızım, beni hâlâ bir kahraman olarak hatırlar. Bu hastalıkla elimden gelenin en iyisini yaparak savaşıyorum.”