Guterres: Filistinlilerin Devlet İsteği, Hakkaniyetin Gereği!

Guterres'ten Filistin Meselesine Çözüm Çağrısı
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Genel Kurulu'nda gerçekleştirilen Filistin meselesine barışçıl bir çözüm bulunması ve iki devletli çözümün uygulanması konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans'ta önemli açıklamalarda bulundu.
On yıllardır Orta Doğu diplomasisinin barışa yönelik bir "süreç" olarak sürdürülmesine dikkat çeken Guterres, "Sadece sözcükler ve açıklamalar insanların hayatında bir anlam ifade etmiyor. Bölgedeki insanların yaşadığı yıkım ardı ardına devam ederken, bu sürecin farklı bir şekilde ilerletilmesi gerektiğini kanıtlamak bizim sorumluluğumuzdur." uyarısında bulundu.
Orta Doğu'da kalıcı barışın sağlanması için iki devletli çözümün gerekliliğinin açıkça bilindiğini vurgulayan Guterres, şu ifadeleri kullandı:
"İsrail ve Filistin’in, bağımsız, egemen ve demokratik iki devlet olarak, yan yana barış içinde yaşamaları gereklidir. Bu çözüme karşı çıkanlara soruyorum: Alternatif nedir? Filistinlilerin eşitlikten mahrum kalıp sürekli işgal altında yaşamak zorunda kalacakları bir tek devlet mi? Filistinlilerin topraklarından zorla sürüldüğü bir yapıyla mı karşı karşıya kalacağız? Bu, ne barıştır, ne adaletle bağdaştırılabilir, ne de uluslararası hukuka uygundur ve kesinlikle kabul edilemez. Bu yaklaşım yalnızca İsrail’in geleneksel olarak artan yalnızlığını pekiştirir. Unutmayalım ki, Filistinlilerin devlet kurma hakkı bir ayrıcalık değil, bir haktır. Bu hakkın inkârı, dünyadaki aşırılık yanlılarına sunulmuş bir hediye olur."
Guterres, bunun yanı sıra, zamanın daraldığını, güvenin her geçen gün azaldığını, kurumların zayıfladığını ve umutların yıkıldığını ifade etti.
Bununla birlikte, uluslararası topluma yalnızca iki devletli çözüm vizyonunu korumaları çağrısında bulunmadığını belirten Guterres, bu vizyonun gerçeğe dönüştürülmesi için acil, somut ve geri döndürülemez adımlar atılması gerektiğini de vurguladı.
Bu bağlamda, şiddetin derhal sona erdirilmesi, Uluslararası Adalet Divanı’nın çağrıları doğrultusunda ilhak ve yerleşim faaliyetlerinin durdurulması, işgal altındaki Filistin topraklarından Filistin nüfusunun zorla yerinden edilmesi ve etnik temizlik anlamına gelebilecek uygulamaların reddedilmesi gerektiğini belirten Guterres, tüm türden savaş suçları ve uluslararası hukuk ihlalleri için hesap verebilirliğin sağlanması, güvenilir bir siyasi diyaloğun yeniden kurulması ve her iki halkın eşit haklarının yeniden teyit edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
GAZZE ÇÖKÜŞE SÜRÜKLENDİ
Sürecin Gazze'den başlaması gerektiğini vurgulayan Guterres, "Gazze, ardı ardına gelen felaketler nedeniyle bir çöküşe sürüklendi." uyarısında bulundu.
Guterres, yaşam kurtarıcı insani yardımlar üzerindeki kısıtlamaların azaltılmasına yönelik atılan son adımları memnuniyetle karşıladığını ancak bunların mevcut kabusu sona erdirmek için yeterli olmadığını ifade etti.
Gazze için derhal bir kalıcı ateşkes, tüm esirlerin koşulsuz olarak serbest bırakılması ve tam insani erişimin sağlanması gerektiğine dikkat çeken Guterres, "Bunlar barışın ön koşulları değil, temelleridir." değerlendirmesini yaptı.
Guterres, Gazze'nin ötesinde, Doğu Kudüs dahil olmak üzere, işgal altındaki Filistin topraklarının devam eden işgalinin yasa dışı olduğunu yineleyerek, bu işgalin hukuktan kaynaklanan sorumluluklardan yararlanarak sona ermesi gerektiğini belirtti.
BM Genel Sekreteri, "Filistin devletinin kurulması ile İsrail’in güvenliği arasında bir tercih sorunu yaratılmasına asla izin verilmemelidir. İşgal güvenlik sağlamamaktadır. İsrail’in meşru güvenlik kaygıları nasıl dikkate alınmalıysa, Filistin halkının meşru hakları da o şekilde ele alınmalıdır." dedi.
İsrail’e açık ve net bir biçimde iki devletli çözüme yeniden bağlı kalması çağrısında bulunulması gerektiğini vurgulayan Guterres, İsrail'in bu çözümü engelleyen tüm eylemlerini durdurmasının talep edilmesi gerektiğini ifade etti.
BU İHTİLAF ÇÖZÜLMELİ
Guterres, Filistin’in barış, demokrasi ve kapsayıcılık etrafında birleşmesinin desteklenmesi gerektiğini belirterek, "Bu ihtilafın yöneten bir kriz olmasının önüne geçilmelidir. Mükemmel koşulların oluşması beklenemez. Bu koşulları biz yaratmalıyız. Acı dayanılmaz olana dek barış çabalarını geciktiremeyiz. Harekete geçmek için çok geç olmadan adım atmalıyız." ifadelerini kullandı.
Bu meselenin yalnızca bir siyasi sorun olmadığını, aynı zamanda ortak değerler ve ilkeler ile ilgili olduğunu belirten Guterres, "Hiçbir ulus sürekli bir güvensizlik içerisinde yaşamamalıdır ve hiçbir halk, sürekli işgal altında olmamalıdır. Bu, vicdanın çağrısıdır. Bu çağrıyı cesaretle ve kararlılıkla yanıtlayalım." dedi.
Guterres, üye ülkelere Filistinliler, İsrailliler, Orta Doğu ve dünya halkları için barış yolunu seçme çağrısı yaptı.