Güneş'in Işığını Kısıtlama Planına 60 Milyon Dolar Fon Desteği!
Güneş Işığını Azaltma Amaçlı Yatırım Toplayan Stardust Solutions
ABD merkezli jeomühendislik firması Stardust Solutions, Güneş ışığını azaltmaya yönelik teknolojiler geliştirmek amacıyla 60 milyon dolarlık yatırım elde etti.
Şirket, “güneş jeomühendisliği” (solar geoengineering) olarak bilinen bir konsepti temel alıyor. Bu yaklaşım, atmosferdeki sera gazlarının neden olduğu ısınma sorununu çözmek için Dünya’ya ulaşan Güneş ışığının miktarını azaltmayı hedefliyor.
Ancak bu yöntemin potansiyel riskleri konusunda önemli bir görüş ayrılığı söz konusu.
Bazı uzmanlar, iklim sistemine müdahale etmenin çevresel ve sosyal sonuçlarının belirsiz olduğunu ifade ederken; yöntemi savunanlar ise iklim krizinin ciddiyeti nedeniyle risk almanın kaçınılmaz olduğunu belirtiyor.
Bu tür projelerin genelde üniversiteler veya kâr amacı gütmeyen kuruluşlar tarafından araştırıldığı biliniyor. Ancak son yatırımın tamamen özel bir şirkete yönelmesi tartışmalara yol açtı.
GÜNEŞ NASIL KARARTILIR?
Güneş ışığını uzaya geri yansıtmak için atmosfere partiküllerin püskürtülmesi, kamuoyunda en çok tartışılan yöntemlerden biri. Bu yöntem, hava araçları kullanılarak atmosferin stratosfer katmanına çeşitli gaz ve partiküller yaymak anlamına geliyor.
Bazı bilim insanları, böylelikle Güneş ışığının bir kısmının uzaya geri yansıyacağını ve gezegenin soğuyacağını savunuyor. Bu konudaki en çok gündeme gelen madde ise kükürt dioksit. Ancak birçok uzman, atmosfere salınacak olan kükürt dioksitin çevre ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olabileceği görüşünü dile getiriyor.
Alternatif gazlar da bu tartışmada öne çıkıyor.
AÇIK HAVA TESTLERİNE BAŞLAYACAK
İsrail hükümetine danışmanlık yapan fizikçi ve Stardust Solutions’un CEO’su Yanai Yedvab, Politico’ya yaptığı açıklamada, "Milyonlarca ton kapasitede üretilebilecek, düşük maliyetli ve un kadar güvenli" yeni bir parçacık üzerinde çalışmalarının devam ettiğini belirtti.
Yedvab, nisan ayında yaklaşık 18 kilometre yükseklikte açık hava testlerine başlanmasının planlandığını da ifade etti. Denemelerde, modifiye edilmiş bir uçaktan bu yeni parçacıkların salınması öngörülüyor.
Şirket, doğada volkanik patlamalardan sonra görülen soğutma etkisinden esinleniyor. Büyük volkanik patlamalarda atmosfere yayılan sülfat aerosolleri, Güneş ışığını kısmen engelleyerek küresel sıcaklıkları yıllarca düşürebiliyor.
SESSİZ SEDASIZ DENEYLER YAPILMIŞTI
Bu tartışmalı alan giderek büyürken, bazı deneylerin gizli veya kamuoyundan habersiz yapılması tepkilere ve komplo teorilerine zemin hazırlıyor.
Geçtiğimiz yıl Kaliforniya'nın Alameda şehrinde, Washington Üniversitesi’nden bilim insanları, kamuoyuna duyuru yapmadan "bulut parlaklığı" deneyi başlatmıştı. Bu deneyin amacı, atmosferdeki bulutlara küçük parçacıklar enjekte ederek güneş ışığını daha fazla yansıtmaktı. Ancak yerel yöneticiler bu deneyden haberdar olur olmaz, olası yan etkiler nedeniyle projeyi derhal durdurmuştu.
ABD’li aşırı sağcı Temsilci Marjorie Taylor Greene, temmuz başında Teksas’ta yaşanan ölümcül sel felaketini kanıt olmaksızın bu tür projelere bağlayarak bir "hava modifikasyonu" yasa tasarısı sunmuştu.
Bilim çevrelerinin büyük bir kısmı, Güneş’i karartmanın kalıcı bir çözüm yerine yalnızca geçici bir önlem olabileceği yönünde görüş bildiriyor. Fosil yakıtların kullanımının azaltılması gibi iklim değişikliğinin asıl nedenlerine odaklanılması gerektiğini savunuyorlar.
Bu müdahalelerin getirebileceği belirsiz yan etkilerin, sağlanacak faydalardan daha büyük zararlara yol açabileceği vurgulanıyor.