Gölyazı Kazılarında Gizemli Bir Keşif Ortaya Çıktı!
Helenistik Döneme Ait Antik Kentin Kazı Çalışmaları Devam Ediyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın onayı ve desteğiyle, bağlantılı üç ada biçimli kara parçasından oluşan antik kentteki kazı çalışmaları, Nilüfer Belediyesi'nin sponsorluğunda sürdürülüyor. Sur duvarlarının korunmuş bölümlerinde başlatılan bu kazı, bu yıl 4 Temmuz'da başlamıştı.
Kazı alanında bulunan çok sayıda büyük çivi ve ipek böcekçiliği kapsamında kullanılan teknelerin yer aldığı bölümlere atıfta bulunan arkeologlar, bu alanın ham ipek atölyesi olarak kullanıldığını belirledi.
- Basit onarım ve konservasyon çalışmaları yürütülüyor
Kazı Başkanlığını yürüten Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derya Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Helenistik dönemde inşa edilen 9 metre uzunluğundaki surlardan 4,57 metresinin günümüze ulaştığını, sur duvarlarındaki 7 kuleden ise 4'ünün geçirdiği zaman içinde tamamen korunabildiğini aktardı.
Alanda yer alan kemerli büyük devşirme blokların ilk defa 2023'ün Aralık ayında düşmesi üzerine hızlı bir şekilde müdahalede bulunarak durumu gereken kuruma bildirdiklerini ifade eden Şahin, kazı ve restorasyonun öncelikli hale getirilmesi gerektiği konusunda karar alarak gerekli protokolleri imzaladıktan sonra çalışmalara başladıklarını hatırlattı.
Şahin, "Simitçi Kale" olarak bilinen bölgede çalışmalara başladık
Prof. Dr. Şahin, halk arasında "Simitçi Kale" olarak bilinen ve literatürlerde de bu şekilde geçen bölgedeki çalışmalara odaklandıklarını belirtirken, "Kale ve kule terimleri, halk arasında ve literatürde biraz karışmış durumda. Surların arasında yer alan ve güvenlik amacıyla yapılmış 4 kulemiz var. Bu kulelerden biri 'Simitçi Kale' adıyla anılıyor. Muhtemelen bu kemer formlu yapının simit şeklinde görünmesinden dolayı böyle bir isimlendirme yapılmış olabilir. Daha önce tespit edildiği gibi bu alanın bir simit fırını olarak kullanımına dair bilgiler mevcut." ifadelerini kullandı.
Bölgede temizlik çalışmalarına da ağırlık verdiklerini ifade eden Şahin, "Yaklaşık 3 kamyon çöp boşaltıldı. Bu durum, arka taraftaki teras duvarının dayanıklılığını zayıflatmıştı. Bu yüzden alanda acil bir onarım ve konservasyon çalışmasına ihtiyaç vardı. Gerekli girişimlerde bulunduk ve bu teras duvarını ve kemer şeklindeki yapının zayıf noktalarını güçlendirmek için çalışmalara başladık. Uygun bölgelerde dolgu malzemeleri kullandık, bazı yerlerde ise metal dikey destek elemanları ekleyerek yapının geçici onarımını gerçekleştirdik. Derz tamamlama işlemleri de sürdürülmekte." şeklinde konuştu.
- "Gölyazı, yakındaki geçmişte ipek böcekçiliğinde oldukça aktifti."
Kent surlarının milattan önce 4. yüzyılın son çeyreğine tarihlendiğini belirten Şahin, süreç içinde yapının farklı amaçlarla kullanıldığını ifade etti. Şahin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Arkeolojik buluntulara dayanarak geç dönemlerde (19. yüzyılın ilk yarısı) bu alanın bir ipek böcekçiliği işliği olarak işlev gördüğünü değerlendiriyoruz. Detaylı çalışmalar, bu alanın bilimsel anlamda daha iyi tanıtılmasına olanak sağlayacak. Ancak mevcut buluntular bu yönde bizi şekillendiriyor. Bulduğumuz yoğun miktarda çivi, ipek böcekçiliği işliğine dair yerler ve diğer buluntular neticesinde bu sonuca ulaştık. Gölyazı, daha yakın zamanlara kadar ipek böcekçiliği ticareti yapan bir yer olarak biliniyor."
Prof. Dr. Şahin, basit onarım ve konservasyon çalışmalarının 28 Kasım’a kadar tamamlanacağını, sonrasında büyük bir restorasyon projesinin planlandığını sözlerine ekledi.