Ekrem Tansel

Geleceğin Mucizesi: Robot Anneler Bebek Dünyasına Adım Atıyor!

Geleceğin Mucizesi: Robot Anneler Bebek Dünyasına Adım Atıyor!

Çinli Bilim İnsanlarından Yapay Rahim Teknolojisinde Çarpıcı Açıklama

Çin'in Guangzhou kentinde bulunan Kaiwa Technology’nin kurucusu Dr. Zhang Qifeng, yapay rahim teknolojisinin artık "olgun bir aşamaya" ulaştığını ifade etti.

Zhang, “Teknolojiyi artık robotun karnına yerleştirmemiz gerekiyor, böylece bir insanla robot etkileşime girerek hamilelik süreci gerçekleştirilebilir” şeklinde konuştu.

9 AYLIK HAMİLELİK SÜRECİ

Robotun karnında bulunan yapay rahimde, bebek tüpite aldıkları besinlerle büyüyecek ve yapay amniyotik sıvı içinde gelişimini devam ettirecek. Dokuz ayın sonunda ise sağlıklı bir bebeğin doğacağı belirtiliyor. Prototipin gelecek yıl yaklaşık 100 bin yuan (yaklaşık 10 bin sterlin) fiyatla piyasaya sürülmesi planlanıyor. Ancak embriyonun yapay rahme nasıl yerleştirileceği ve döllenme süreci hakkında henüz net ayrıntılar verilmedi.

BİLİMSEL GEÇMİŞ VE TARTIŞMALAR

Dr. Zhang, fikrin tamamen yeni olmadığını, geçmişte bilim insanlarının prematüre kuzuları "biyotorba" içerisinde haftalarca yaşayabildiğini hatırlatarak bu durumun bir ilerleme olduğunu vurguladı. Ancak bu gelişme, büyük etik ve hukuki tartışmaları da beraberinde getirdi. Guangdong eyalet yetkilileriyle politika ve yasa taslakları üzerine görüşmeler yaptığını belirten Zhang, teknolojinin Çin'de artan kısırlık oranına (2007'de %11,9 iken 2020'de %18) bir çözüm olabileceğini savunuyor.

"ANNELİĞİN BAĞINI KOPARTIYOR"

Bu teknolojiye karşı çıkan uzmanlar ise durumu "sorunlu" olarak değerlendiriyor. Eleştirilerin temelinde, anne ile bebek arasındaki doğal biyolojik süreçlerin bilim tarafından tam olarak taklit edilemeyeceği düşüncesi yatıyor. 2022 yılında Philadelphia Çocuk Hastanesi’ndeki araştırmacılar, benzer bir teknolojinin hamileliği "hastalıklı bir süreç" gibi nitelendirebileceği uyarısında bulundu. Öte yandan bazı uzmanlar, yapay rahimlerin kadınları hamilelik risklerinden kurtarabileceğini ve fiziksel yükleri ortadan kaldırarak kadınları özgürleştirebileceğini ileri sürüyor.