Gazze Ateşkesi: Ukrayna-Rusya Savaşına Işık Tutan Bir Örnek Mi?

Gazze'deki Ateşkes Anlaşması ve Devam Eden Sorunlar
Gazze’de iki yıldır devam eden çatışmaların sona ermesini sağlayan anlaşma ve Mısır’da düzenlenen liderler zirvesinin etkileri sürüyor.
Ateşkesin sağlanması ile birlikte Gazze’deki Filistinlilerin bir nebze olsun rahat nefes alması sevinç yaratırken, zorluklar ve belirsizlikler ise barış anlaşmasının ikinci aşamasının uygulanmasına dair kaygıları artırıyor.
Bu olumsuz koşullara rağmen, ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Devlet Başkanı Abdel Fattah al-Sisi ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile niyet bildirisine imza atması, umutların canlı kalmasına neden oldu.
Bu umutların yansıdığı bir diğer çatışma ise 2022 yılının Şubat ayından bu yana devam eden Rusya-Ukrayna savaşı.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, 13 Eylül’de Mısır’ın Şarm el-Şeyh kentinde düzenlenen barış zirvesinde yaptığı sosyal medya paylaşımında, “Dünyanın bir bölgesinde barış sağlandığında yaşamın tehdit altında olduğu diğer bölgelerde de barış için daha fazla umut doğuyor,” ifadeleriyle bu umudun kendilerinde hâlâ canlı olduğunu vurguladı.
Trump, İsrail Parlamentosu’na yaptığı konuşmada Ukrayna-Rusya savaşına odaklanıldığını -çok da güçlü bir şekilde olmasa da- ifade etti.
Bu gelişmelerin ardından Trump’ın Zelenski ile 17 Ekim’de Beyaz Saray’da bir araya geleceği haberleri ise dikkatleri tekrar bu konuya çevirdi.
Ancak son dönemlerde artan askeri hareketlilik, Rusya-Ukrayna savaşının NATO-Rusya gerilimine dönüşmesi ve tarafların silahlanma süreçlerini hızlandırmaları, umutların iyimserliğe dönüşmesinin en büyük engelleri olarak değerlendiriliyor.
Trump’ın Putin ile İlgili Hayal Kırıklığı
Başka bir önemli mesele ise ABD Başkanı Trump’ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ateşkes konusunda adım atmamasına duyduğu hayal kırıklığı.
Trump, 15 Ağustos’ta Putin ile Alaska’da bir zirve yapmış ve savaşın bir an önce sona ermesi için destek istemişti. Ancak Putin, ateşkes için henüz koşulların oluşmadığını belirtmiş ve 3 Eylül’de Çin ve Kuzey Kore liderleriyle bir görüşme gerçekleştirerek savaşın devamını sürdürecek asker ve ekipman desteğini sağlamıştı. Trump, Putin’in bu tavrından rahatsız olduğunu gizlememiş ve barış çabalarını Gazze’ye yönlendirmişti.
Ayrıca, Amerikan basınında Trump’ın Rusya-Ukrayna arasında yeni bir barış girişimi başlatmaya isteksiz olduğu yönünde haberler yer alıyor.
Bunun yanı sıra, Trump-Zelenski görüşmesinin ana gündem maddesinin, Ukrayna’nın yıllardır talep ettiği Tomahawk füzelerinin satın alınması ve Rusya’ya karşı kullanılmasına izin alınması olduğu biliniyor.
Tomahawk Füzelerinin Verilmesi ve Olası Gerginlik
1.500 kilometreyi aşan menzili ve yüksek isabet oranına sahip Tomahawk füzeleri, 3,5 yıldır süren savaşın seyrini Ukrayna lehine çevirebilecek bir silah sistemi olarak görülüyor.
Ukrayna’nın bu füzeler sayesinde Rusya’nın stratejik askeri üsleri ve altyapısının önemli bir kısmını hedef alabileceği kaydediliyor.
ABD Başkanı Trump’ın Tomahawk füzelerinin Ukrayna’ya verilmesi konusunda yeşil ışık yakması, Rusya’nın endişelerini artıran bir unsur oldu. Kremlin, bu füzelerin verilmesinin ABD-Rusya ilişkilerinde yeni bir gerginliğe yol açacağını duyurdu.
Trump, eğer savaş durmazsa bu silahları Ukrayna’ya vereceğini Putin ile yaptığı görüşme sırasında ifade etti.
ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth de NATO savunma bakanları toplantısında, savaş kısa sürede sona ermezse NATO’nun Rus saldırılarına karşı daha caydırıcı önlemler alacağını belirtti.
NATO-Rusya Gerginliği Devam Ediyor
Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesi konusunda iyimser olmanın önündeki engellerden biri, bölgedeki gerginliğin NATO-Rusya gerilimine dönüşmüş olması.
NATO’nun Doğu Avrupa ve Baltık bölgesindeki üyeleri, Eylül ayı başından itibaren Rusya’nın savaş uçakları ve insansız hava araçlarının hava sahalarını ihlal ettiğini ve bunun kasıtlı bir eylem olduğunu, amacının ittifakın hava savunma sistemlerini test etmek olduğunu öne sürüyorlar.
Eylül ayında, Polonya ve Estonya’nın talebiyle Rusya’nın ihlallerinin ele alınması amacıyla NATO, Doğu Nöbetçisi adı altında yeni bir misyon kurarak olası ihlallere karşı vurma dahil çeşitli önlemler alabileceği mesajını paylaştı.
AB ise Avrupa’nın hava sahasını korumak amacıyla 2027’de tamamen aktif olması planlanan “drone duvarı” olarak adlandırılan “Avrupa Drone Savunma Girişimi”ni hayata geçirme kararı aldı.
NATO ve AB ile Rusya’yı bu kadar somut bir şekilde karşı karşıya getiren gerilim, üç yılı aşkın süredir devam eden savaşın durmak bir yana daha da yayılması kaygılarını artırdı.
Kremlin, gerilimin kaynağını "Kiev yönetiminin Avrupalılar tarafından savaşı sürdürmesi için her gün kışkırtılması" olarak nitelendiriyor.