Damla Cesur

FED'in Eylül Faiz Kararı: Açıklama Zamanı ve Detayları Neler?

FED'in Eylül Faiz Kararı: Açıklama Zamanı ve Detayları Neler?

Fed Faiz Kararını Açıklamaya Hazırlanıyor

ABD Merkez Bankası (Fed), dünya genelindeki finans piyasalarının merakla beklediği faiz kararını duyurmaya hazırlanıyor. Son zamanlarda zayıflayan iş gücü piyasası ve beklenenden yüksek gelen enflasyon verileri sonrasında, yatırımcıların dikkati eylül ayındaki toplantıya odaklandı. Piyasalarda, Fed’in politika faizini 25 baz puan indirmesine kesin gözüyle bakılırken, Başkan Jerome Powell’ın toplantı sonrası yapacağı açıklamalar, para politikalarının geleceği açısından kritik öneme sahip.

ABD Merkez Bankası'nın yılbaşında duyurduğu takvime göre, eylül ayı Fed toplantısı 16-17 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek. Faiz kararı 17 Eylül saat 21.00'de açıklanacak olup, Fed Başkanı Powell, 21.30'da basına açıklamalarda bulunacak.

Piyasalardaki yatırımcılar yalnızca faiz kararına değil, aynı zamanda Fed Başkanı Jerome Powell’ın yapacağı açıklamalara da yoğun ilgi gösteriyor. Powell’ın sağlayacağı mesajlar, yılın geri kalanındaki Fed'in politikalarına dair önemli ipuçları taşıyacak.

Analistler, zayıf istihdam verileri ve görece güçlü enflasyon görünümünün, yatırımcıları Fed’in 17 Eylül'de faiz indirimine gideceğine büyük ölçüde ikna ettiğini belirtmektedir. Para piyasası fiyatlamalarında, Fed’in gelecek haftaki toplantısında politika faizinde 25 baz puanlık bir indirim yapılacağı kesin olarak beklenirken, yıl sonuna kadar toplam üç indirim öngörülüyor. Rabobank Çapraz Varlıklar Strateji Bölümü Başkanı Christian Lawrence, "Fed'den eylül toplantısında 25 baz puanlık faiz indirimi bekliyoruz, açıklanan enflasyon verilerine göre enflasyonist baskılar yeniden artmaktadır." dedi.

Tarifelerden kaynaklanan fiyat enflasyonunun etkisini ölçmek zor olsa da, tüketici fiyat enflasyonunun hâlâ yüksek seviyelerde seyrettiği konusunda herhangi bir şüphe yok. Lawrence ayrıca, enflasyonist baskılar konusunda endişelerin sürdüğünü ifade etti. İş gücü verilerinin gecikmeli doğası göz önüne alındığında, en kötü sürecin henüz gelmediği ve tüketimde belirgin bir yavaşlama görülebileceği endişesini dile getirdi.