Faiz İndiriminden Daha Önemlisi: Yeni Mesajlar Yolda!

Merkez Bankası’nın Faiz Politikasında Yeni Gelişmeler
Haziran ayının ortalarına yaklaşılırken, finans piyasalarının odağı tekrar Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu toplantısına yöneldi. 19 Haziran’da gerçekleştirilecek olan bu önemli toplantı, faiz indiriminin zamanlaması ile ilgili “erken mi, değil mi?” tartışmalarını da beraberinde getiriyor. Ancak son veriler ve Merkez Bankası'nın hamleleri, geleneksel bir faiz indiriminden ziyade daha “teknik” bir geçiş sürecini işaret ediyor.
Mayıs ayında enflasyon, aylık bazda yüzde 1,53 ile beklentilerin oldukça altında seyrederek yüzde 2,50 olan tahminlerin gerisinde kaldı. Bu durum, dezenflasyon sürecine dair umut verici bir gösterge olarak değerlendiriliyor.
Söz konusu verilerle birlikte para politikasındaki gevşeme sinyalleri de dikkat çekiyor. Bu sinyallerin en önemlisi, gerçekleştirilmiş olan repo ihalesidir.
Merkez Bankası, 17 Haziran vadeli 100 milyar TL'lik repo ihalesi düzenledi ve bu fonlamayı yüzde 46 oranıyla gerçekleştirdi. Bir süredir piyasa ağırlıklı ortalama fonlama faizi yüzde 49 seviyelerinde bulunuyordu. Bu fark, doğrudan faiz indirimine gitmeden, bankalara sağlanan likidite maliyetinin düşürülmesi anlamına geliyor. Piyasa açısından bu adım, dolaylı bir faiz indirimi olarak değerlendiriliyor.
Ancak tüm bu gelişmeler, tek başına "faiz indirimi sinyali" olarak nitelendirilemez. Yani, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), görünürde faizi sabit tutsa bile, piyasalara “yumuşak bir iniş” mesajı vermeye hazırlanıyor olabilir. Bu yaklaşım, doğrudan bir faiz indirimi yerine teknik ayarlamalar aracılığıyla likiditeyi gevşetme stratejisini ifade ediyor.
Merkez Bankası, Haziran ayında faiz indirimine gitmeyecek; bunun yerine repo ihale yöntemleriyle piyasa faizlerini aşağı çekmeye çalışacak, koridoru değiştirerek likiditeyi gevşetmeyi hedefliyor. Asıl önemlisi, güvenli bir indirim süreci için psikolojik bir zemin hazırlandığı düşünülebilir. Haziran toplantısının net mesajlarının daha çok Temmuz toplantısına yönelik olacağı değerlendiriliyor.
Yabancı kuruluşlar ise, ilk faiz indirimi için genellikle Temmuz ayını işaret etmeye devam ediyor.
Özetle; faizin düşmesini beklemeyebiliriz; ancak piyasalardaki ton giderek yumuşuyor.