ESA'dan Şok Uyarı: Güneş Fırtınası Uyduları Tehdit Ediyor!
Carrington Olayı: Güneş Patlamalarının Modern Hayata Etkisi
İngiliz astronom Richard Carrington, 1859 yılında Jüpiter boyutunda bir güneş lekesinden yayılan dev bir patlamayı gözlemlemişti. Bu olay, tarihte kaydedilen en güçlü güneş patlaması olarak bilinir ve "Carrington Olayı" olarak adlandırılmaktadır. O dönemde haftalarca süren manyetik fırtınalar, dünya genelinde kutup ışıklarının ortaya çıkmasına ve telgraf hatlarının zarar görmesine neden olmuştu.
Avrupa Uzay Ajansı (ESA)’nın Almanya’daki Avrupa Uzay Operasyonları Merkezi'nde düzenlediği tatbikat simülasyonları, böyle bir olayın günümüzde çok daha yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini ortaya koydu. Çünkü modern yaşam, iletişimden navigasyona kadar uzanan binlerce uyduya bağımlı bir yapıdadır.
"ALÇAK YÖRÜNGEDEKİ UYDULAR BİLE GÜVENDE OLMAZDI"
ESA uzmanı Jorge Amaya, “Güneşten gelen yoğun enerji akışı, yörüngedeki tüm uydulara ciddi zarar verebilir. Alçak yörüngedeki uydular bile bu durumdan etkilenebilir” ifadesinde bulundu. Simülasyonda, X45 şiddetindeki bir güneş patlaması sonrasında Dünya'ya saatte 7 milyon kilometre hızla ulaşan koronal kütle atımına (CME) dair senaryo işlendi.
Bu tür bir fırtına, uyduların yön bulma sistemlerini bozabilir, atmosferi genişleterek sürtünmeyi yüzde 400 oranında artırabilir ve birçok uydunun yörüngeden çıkmasına neden olarak atmosfere düşmelerine yol açabilir.
Benzer bir olayın daha küçük bir versiyonu, Mayıs 2024'te meydana gelmiş ve ABD'deki GPS sistemlerinde ciddi arızalara yol açarak çiftçilere yaklaşık 500 milyon dolarlık zarar vermişti. Ancak Carrington benzeri bir fırtınanın neden olabileceği zararın trilyonlarca dolara ulaşabileceği tahmin edilmektedir.
"NE ZAMAN YAŞANACAĞI ÖNEMLİ"
ESA operasyon uzmanı Gustavo Baldo Carvalho, “Bu olayın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği değil, ne zaman yaşanacağı önemlidir” diyerek hazırlık tatbikatlarının önemi üzerinde durdu.
Bilim insanları, Carrington düzeyindeki bir güneş fırtınasının ortalama her 500 yılda bir meydana geldiğini ve bu yüzyıl içinde gerçekleşme olasılığının yaklaşık yüzde 12 civarında olduğunu belirtmektedir.
Amaya ayrıca, “Gerçek etkisini yalnızca olay gerçekleştiğinde anlayacağız. Ancak hazırlıklı olmazsak, bu sefer yalnızca teknolojimiz değil, aynı zamanda tüm iletişim altyapımız da çökebilir” dedi.