Yasemin Döngü

Enflasyonda Dikkat Çeken Gelişmeler

Enflasyonda Dikkat Çeken Gelişmeler

Türkiye'de Enflasyon Artışı ve Ekonomik Etkileri

Türkiye İstatistik Kurumu'na ait verilere göre, tüketici fiyat endeksi Eylül ayında yüzde 3,23 oranında bir artış göstermiştir. Yıllık enflasyon ise 15 ay aradan sonra ilk defa yükselerek yüzde 33,29'a ulaşmıştır. Aylık enflasyon artış beklentisi yüzde 2,5 civarında iken, gerçekleşen değerle tahminlerde 0,7 puanlık bir sapma yaşanmıştır. Düşük gibi görünse de yılsonuna yaklaşmamız bu artışın önemini artırıyor.

Enflasyonun yükselişinde ise üç ana kalem öne çıkıyor; eğitim, gıda ve giyim.

*Eğitim alanındaki fiyat artışları önceden öngörülse de bazı alt kategorilerde fiyatların yüzde 60'ı aşan oranlarda yükselmesi dikkat çekmektedir. Örneğin, üniversite eğitim ücretleri yüzde 61'lik bir artışla bu alandaki en yüksek zam oranını yakalamıştır. Üniversitelerin eğitim ücretlerinde yılda bir kez zam yapması normal olarak değerlendirilebilir, ancak yıllık enflasyonun yüzde 33 olduğu bir dönemde bu denli büyük bir artış yaşanması oldukça çarpıcıdır.

*Gıda maddelerinde, zirai don ve kuraklık etkisi büyük ölçüde hissedildi. Veriler, diğer ürün gruplarında da artış olduğunu göstermektedir. Yumurta, tavuk eti, sıvı yağ ve tereyağı fiyatları yükselmişken, balık fiyatları da av yasağının kalktığı Eylül ayında yüzde 19,16 zamlanmıştır. Bu durum, zirai don ve kuraklığın dışında da bir etki olduğunu göstermektedir.

*Giyim sektöründe ise mevsim dönüşünün etkileri gözlemlenmektedir. Sonbaharın gelmesiyle yaz giysileri yerini kışlık kıyafetlere bırakmakta ve dolayısıyla fiyatlar artmaktadır.

*Yılın ilk dokuz ayında enflasyon oranı yüzde 25,43 olarak belirlenmiştir. Merkez Bankası'nın hedefi olan yüzde 24 rakamı şimdiden aşılmıştır. Enflasyon tahmin aralığındaki (yüzde 19-29) risk durumu ise artışa geçti. Yılın sonuna sadece üç ay kalmışken, her ay enflasyonun yaklaşık yüzde 1 seviyesinde seyretmesi gerekmektedir ki bu, oldukça zor görünmektedir.

*Eğitim fiyatları için "mevsimsel-geçici" etkilerden bahsetmek uygun olabilir. Ancak gıda fiyatları için bu tanım geçerli değildir. Eskiden mevsim geçişlerinde fiyatlar düşerken, son dönemde durum tam tersine gelişmektedir. Kış meyve ve sebzelerinin raflarda daha fazla yer alması, gıda enflasyonunda yeni sürprizlere yol açabilir.

*Merkez Bankası'nın yıl sonuna kadar iki toplantısı bulunmakta. Bu toplantılarda toplamda 200 baz puanlık bir faiz indirimi bekleniyordu. Ancak mevcut koşullar altında bu tahminlerin değişim göstermesi olasıdır. Yıllık enflasyonun ilk defa yukarı doğru hareket etmesi, birçok ekonomistin dezenflasyon sürecinin risk altında olduğunu düşünmesine neden oldu. Bu durum, daha az bir faiz indirimi anlamına gelebilir.

*Daha az bir faiz indirimi, kredi süreçlerinde daha yavaş bir gevşeme yaşanması anlamına geliyor. Kredi faizlerinde yavaş bir düşüş, hem vatandaşların hem de iş dünyasının finansmana erişim sorununu daha da derinleştirebilir.