Emtia Pazarları Faiz Rüzgarına Kapıldı

Emtia Piyasalarında Faiz İndirim Beklentisi Öne Çıktı

Geçtiğimiz hafta emtia piyasalarında fiyatlamaları, jeopolitik gelişmeler ve ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz indirimine dair haber akışları şekillendirdi.
Bu hafta tamamlanırken, yatırımcıların dikkatini çeken Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu'nda Fed Başkanı Jerome Powell, faiz indirimine kapı aralayarak, "Politikanın kısıtlayıcı bir alanda kalmasıyla birlikte temel görünüm ve değişen risk dengesi, politika duruşumuzu yeniden değerlendirmemizi gerektirebilir." şeklinde açıklamalarda bulundu.
Powell, kısa vadede enflasyon risklerinin yukarı, istihdam tehditlerinin ise aşağı yönlü olduğunu ifade etti.
Para politikasının önceden belirlenmiş bir rotaya bağlı olmadığını tekrarlayan Powell, Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyelerinin kararlarını yalnızca mevcut verilerle ekonomik görünüm ve risk dengesinin etkilerini değerlendirerek alacaklarını vurguladı.
Bu açıklamarın ardından, para piyasalarında eylül ayında Fed'in faiz indirimine gitme ihtimali yüzde 75 olarak belirlendi ve yıl sonuna kadar toplamda iki faiz indirimi beklentisi sürdürüldü.
Analistler, bu hafta açıklanacak ve Fed’in enflasyon göstergesi olarak öne çıkan çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi verilerinden alınacak sinyallerin, bankanın faiz indirim beklentileri üzerinde etkili olacağını belirtti.
Ayrıca, Powell’ın faiz indirimine dair açıklamalarının reel faiz beklentilerini azalttığını ve bunun sonucunda dolar endeksinde bir düşüş gerçekleştiğini kaydeden analistler, bu durumun faiz getirisi olmayan yatırım araçlarına yönelimi artırabileceği ve değerli metallerin fiyatlarına pozitif yansıyabileceğini ifade etti.
Jeopolitik gelişmeler açısından ise Rusya ve Ukrayna arasındaki barış sürecinin yatırımcılar için önemini koruduğu, tarafların sürecin tıkanmasında birbirlerini suçlamasının barış umutları ile oluşan fiyat hareketlerini etkileyebileceği belirtildi.
Yukarıda belirtilen gelişmeler sonucunda, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı yüzde 4,26 seviyesinde kapatırken, dolar endeksi yüzde 0,1 azalarak 97,7’ye düştü.

GÜMÜŞ ALTINI GERİDE BIRAKTI

Değerli metaller, Fed Başkanı Jerome Powell’ın Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu’ndaki konuşmasının ardından artan faiz indirim beklentileriyle haftayı olumlu bir seyirle geçirdi ve gümüş, yılbaşından bu yana elde ettiği kazançla altını geride bıraktı.
Gümüş fiyatları, Fed’in faiz indirimine yönelik beklentiler, spot piyasada yaşanan daralma sinyalleri ve yatırımcıların altına alternatif arayışlarıyla daha güçlü bir yükseliş gösterdi; altın/gümüş rasyosu ise 9 Aralık 2024 tarihinden bu yana en düşük kapanışını gerçekleştirerek 86,7 seviyesinden haftayı tamamladı.
Hem değerli hem de endüstriyel bir metal olarak dikkat çeken gümüş, geçen hafta içinde yılbaşından bu yana yüzde 34,6 değer kazanarak, altının yüzde 28,5’lik artışını geride bıraktı.
Analistler, beşinci yılına yaklaşan yapısal piyasa açığında gümüşte endüstriyel talebin güçlü seyrini koruduğunu ve yatırımcılar nezdinde altına göre daha uygun fiyatlı bir alternatif olarak talebin artabileceğini belirtti.
Bunlarla birlikte değerli metallerde ons bazında fiyatlar, gümüşte yüzde 2,3, platinde yüzde 1,8, altında ve paladyumda ise yüzde 1,1 yükseldi.

BAZ METALLERDE ÇİN BASKISI

Baz metallerde, son haftada Fed’den gelen güvercin mesajlar ve Çin talebine dair haber akışları etkili oldu.
Çin'in temmuz ayındaki işlenmemiş alüminyum ve ürünleri ithalatı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 38,2 artış gösterdi.
Gümrük Genel İdaresi verilerine göre, dünya çapında en büyük hafif metal tüketicisi olan ülke, geçen ay 360 bin ton işlenmemiş alüminyum ve ürünler ithal etti.
Analistler, Fed’in güvercin duruşunun dolar endeksi üzerindeki baskısı aracılığıyla bakır fiyatlarını destekleyebileceğini ancak Çin’de zayıf sanayi üretimi verileri sonrası 1 ve 5 yıllık kredi faiz oranlarının (LPR) sabit tutulmasının baz metallere olan talebi sınırlayabileceğini aktardı.
Bu bağlamda, baz metallerde tezgah üstü piyasada, bu hafta libre bazında bakırda yüzde 0,5, nikelde yüzde 1,3 değer kaybı gözlemlenirken, alüminyumda ve kurşunda yüzde 0,7, çinkoda ise yüzde 0,4 değer kazandı.

PETROLE JEOPOLİTİK DESTEK

Tamamlanan haftada petrol fiyatlamalarında jeopolitik gelişmeler etkili oldu. Rusya ve Ukrayna’nın barış sürecindeki belirsizlikler, yatırımcılar üzerinde etkili olurken, ABD verileri ise dünyanın en büyük petrol tüketicisinde güçlü talep sinyalleri verdi.
Ukrayna’daki barış sürecinin geleceği belirsizliğini korurken, yatırımcılar ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmayı diplomatik yollarla sona erdireceği yönündeki beklentilerle temkinli davranmaya devam etti.
Ukrayna ordusunun, Rusya’nın Avrupa’ya giden Druzhba petrol boru hattının önemli bir parçası olan Unecha petrol pompalama istasyonunu yeniden hedef alması fiyatlara etki etti.
Petrol fiyatları, ABD ham petrol stoklarının geçen hafta beklentilerin üzerinde bir düşüş yaşamasıyla da desteklendi.
ABD Enerji Enformasyon İdaresi’nin verilerine göre, 15 Ağustos’ta sona eren haftada ham petrol stokları 6 milyon varil azalmışken, analistlerin beklentisi 1,8 milyon varillik bir düşüştü.
Doğal gaz tarafında ise fiyatlar, talep düşüşü nedeniyle geriledi. Cheniere’in Sabine Pass ve Sempra’nın Cameron LNG terminallerindeki teknik aksaklıklar, tüketimi azaltırken, ülke genelindeki talep de azalma gösterdi.
Bu gelişmeler neticesinde, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 2,36 artarken, New York Ticaret Borsası'nda işlem gören doğal gazın İngiliz termal birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı yüzde 4 değer kaybetti.

TARIM EMTİA FİYATLARI KARIŞIK

Tamamlanan haftada tarım emtia fiyatlarında arz fazlası ve güçlü talep gözlemlendi.
Avustralya buğday üretim tahmininin 34 milyon tona çıkarılması tarihi rekorlara işaret ederken; Karadeniz Bölgesi'nde süregelen kuraklık ve Mısır’ın acil buğday alımlarının piyasalardaki fiyatlamaları desteklediği görüldü.
Soya fasulyesinde ise ABD’de rekor işleme hacmi ve sıkı stoklar talebin devam ettiğine işaret etti.
Bunlarla beraber, bu hafta Chicago Ticaret Borsası'nda kile başına fiyatlar pirinçte yüzde 9,2 değer kaybederken, soya fasulyesinde yüzde 1,5, buğdayda yüzde 0,1 ve mısırda yüzde 1,6 artış görüldü.
Kahve fiyatlandırmasında, ABD’nin Brezilya’ya uygulamaya başladığı yüzde 50’lik gümrük vergisi etkisini sürdürürken, Brezilya’nın 2025 mahsulünün beklentilerin yüzde 10 altında kalması ve ağustos başında meydana gelen don olaylarının gelecek yıl rekoltesini olumsuz etkileyeceği endişeleri de fiyatları destekleyen unsurlar arasında yer aldı.
Ayrıca analistler, piyasalardaki belirsizlik ve arz azalmasının fonları spekülatif alımlara yönlendirdiğini vurguladı.
ABD'de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange'te libre bazında fiyatlar, kahvede yüzde 13,1 ve pamukta yüzde 1,3 artış gösterirken, şekerde ise yatay bir seyrin sürdüğü, kakaonun ton başına fiyatının ise haftayı yüzde 5,4 azalışla tamamladığı görüldü.