İbrahim Uysal

Düşük Testosteronun Gizli Belirtisi: Ciddiye Almayanlar İçin Önemli Bir Uyarı!

Düşük Testosteronun Gizli Belirtisi: Ciddiye Almayanlar İçin Önemli Bir Uyarı!

Testosteron Hormonunun Önemi ve Düşüklüğü Üzerine Eleştiriler

Testosteron, 1935 yılında boğa testislerinden ayrıştırılarak tanımlanmış bir hormondur ve erkekler için esas olarak testislerde üretilir. Sperm üretimi ve cinsel istekte önemli bir rol oynamaktadır. Bununla birlikte, sadece üreme ile sınırlı kalmayıp kas ve kemik dokusu, yağ dağılımı ve kırmızı kan hücresi üretimi gibi vücutta birçok kritik işlevi de etkiler.

Testosteron seviyeleri, genellikle erkeklerin 20'li yaşlarının başında en yüksek seviyeye ulaşmakta ve 30 yaşına kadar stabil kalmaktadır. Bu yaştan sonra ise yıllık ortalama yüzde 1 oranında bir azalma görülmektedir. Ancak bu düşüş çoğu sağlıklı erkek için belirgin bir sorun teşkil etmemektedir.

Testosteron, son 80 yıl içinde en çok incelenen hormonlardan biri olmasına rağmen, toplum genelindeki düşük seviyelerin yaygınlığı hâlâ tartışmalı bir konudur. Bazı araştırmalar testosteron eksikliğinin nadir olduğunu öne sürerken, diğer bazı çalışmalarsa erkeklerin yaklaşık yüzde 25'inde bu durumun mevcut olabileceğini öne sürmektedir. Tip 2 diyabetli erkeklerin neredeyse yarısında düşük testosteron seviyeleri tespit edilmiştir.

2021 yılında yayımlanan geniş kapsamlı T4DM klinik çalışması, testosteron seviyelerinin artırılmasının diyabet kontrolünü olumlu yönde etkilediğini göstermektedir. Prediyabet belirtileri gösteren erkeklerde de benzer olumlu sonuçlar elde edilmiştir.

Dr. Jeff Foster, düşük testosteronun yaşlanma belirtileriyle karıştırılabileceğini ifade etmektedir. Uzmanın belirttiğine göre; sürekli yorgunluk, kafein tüketimine bağımlılık, öfke, motivasyon eksikliği, cinsel isteksizlik ve hafif erektil disfonksiyon bu semptomlar arasındadır.