DSÖ'den Korkutucu Uyarı: M Çiçeği Varyantı Afrika Dışına Taşındı!
M Çiçeği Virüsü Hakkında Son Gelişmeler
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) yayımladığı son raporda, M çiçeği virüsünün tüm alt türlerinin aktif olarak dolaşımda bulunduğu uyarısı yapılarak, salgının kontrol altına alınmaması halinde virüsün yayılmaya devam edeceği kaygısı dile getirildi.
Raporda, klad 1b varyantının Afrika dışına yayıldığına da dikkat çekildi.
İtalya, Malezya, Hollanda, Portekiz, İspanya ve ABD'nin, yakın zamanda seyahat bağlantısı olmayan bireylerde M çiçeği virüsünün klad 1b varyantı vakalarını tespit ettiği bildirildi.
DSÖ'nün son verilerine göre, Eylül 2025 itibarıyla 42 ülke, toplamda 3 bin 135 doğrulanmış M çiçeği vakası ve 12 ölüm bildirmiştir. Vakaların yüzde 80'inden fazlası Afrika bölgesinde kaydedilmiştir.
Rapora göre son altı hafta içinde 17 Afrika ülkesinde bulaşma olaylarının sürdüğü tespit edilerek 2 bin 862 vaka doğrulanmış ve 17 kişi hayatını kaybetmiştir.
İKİ FARKLI GENETİK TÜRÜ MEVCUT
M çiçeği virüsünün "klad I ve klad II" olarak tanımlanan iki genetik türü bulunmaktadır. "Klad I", genellikle Orta ve Doğu Afrika'da görülen ve daha ciddi hastalıklara yol açarak ölüme sebep olan Mpox türüdür. Batı Afrika'ya özgü olan ve daha hafif seyreden M çiçeği türü olan "Klad II" ise 2022'deki salgınla ilişkilendirilmiştir.
Mevcut salgında görülen "klad 1b" türünün yeni ve daha şiddetli bir virüs olduğu ifade edilmektedir. Klad 1b, özellikle Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin doğu kesimlerinde ve komşu ülkelerde daha yaygın olarak görülmektedir. Orta Afrika ülkeleri hem klad 1a hem de 1b vakalarını, Doğu Afrika ülkeleri ise yalnızca klad 1b vakalarını bildirmektedir.
M ÇİÇEĞİ VİRÜSÜ NEDİR?
M-Çiçeği (İngilizce adıyla Mpox, önceki ismiyle “maymun çiçeği”), hayvanlardan insanlara geçebilen bir virüsün neden olduğu viral bir hastalıktır.
Bu hastalık, Maymun Çiçeği Virüsü (Monkeypox virus) adıyla tanımlanmaktadır ve “Poxviridae” ailesi ile “Orthopoxvirus” cinsine aittir.
Virüs, enfekte hayvanlarla ve insandan insana doğrudan temas yoluyla bulaşabilen bir hastalık olup, bilim insanları tarafından bulaşma riski ve halk sağlığı açısından dikkat edilmesi gereken bir enfeksiyon olarak değerlendirilmektedir.