Dört arkadaş, eşleriyle birlikte üretim yapıyor: Türkiye'ye dört koldan hizmet sunuyorlar!

Arıcılık İle Geçen Yıllar
2013 yılında bir otomobil fabrikasında çalışmaya başlayan Mehmet Durgut ve Metin Kaya, arıcılık alanında eğitim aldıktan sonra 2014 yılında 15 kovanla bu işe adım attı.
Başlangıçta yalnızca bal üretimi gerçekleştiren ortaklar, zamanla hemşire işçi arıların ürettiği ve şifalı özellikleri dolayısıyla gıda takviyesi olarak satılan arı sütü üretimine yöneldiler.
İşlerine devam ederek 2020 yılında fabrikadan ayrılan arkadaşlar, arıcılığa tam zamanlı olarak yöneldiler. Arı sütü üretimlerini artıran Mehmet Durgut ve Metin Kaya'ya Faruk Aydın ve İdris Akbulut da katıldı.
Nilüfer ilçesinde 250 kovanla üretim yapan arkadaşlar, işin bir parçası olarak eşlerini de bu sürece dahil etti. Erkekler kovanlarda geçerken, kadınlar Fatma Durgut, Serpil Kaya, Selma Aydın ve Selver Akbulut arı sütü sağımları ve larva temizliği gibi görevleri üstleniyorlar.
Ağustos ayının sonuna kadar 50 kilogram arı sütü üretmeyi hedefleyen bu ekip, küçük paketler halinde kilogramı 45 bin lira olan ürünlerini Türkiye genelinde satışa sunuyor.
Ortaklardan Mehmet Durgut, otomotiv sektöründe çalışırken iki iş bir arada yürütmenin zor olduğunu ve bu nedenle arıcılığı tercih ettiklerini belirtti.
Durgut, Türkiye'nin dört bir yanına arı sütü gönderdiklerini ifade ederek, "250 kovan arımız var ama hepsinden arı sütü alamıyoruz. Fabrikadan ayrıldığımız ilk yıl 80 kilogram arı sütü elde ettik. İlerleyen yıllarda bu rakam 40-50 kilogram arasında kaldı. Bu yıl ise arı sütü üretimimizin 50 kilogram civarında olmasını bekliyoruz. İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep, Erzurum, Bitlis ve Bingöl gibi birçok ile arı sütü gönderiyoruz." şeklinde konuştu.
Arıların bakımıyla ilgilenmekten büyük keyif aldıklarını söyleyen Durgut, "20 yıl boyunca fabrika ortamında çalıştık. Fabrika hayatı bizi boğuyordu. Şimdi doğada çalışmak çok keyifli." dedi.
Metin Kaya, uzun yıllar fabrika ortamında çalıştığını hatırlatarak arı sütü üretiminin zorlu bir süreç olduğunu ifade etti.
Başarılı olmanın ekip çalışmasına dayandığını vurgulayan Kaya, "Başlangıçta bal üretimi yapıyorduk. Arı sütü sağımında başarıyı elde edince eşleri de işe dahil ettik. Biz kovanların yönetimini üstlenirken, eşlerimiz iç işlerle ilgilenmeye başladı ve sonuç daha verimli oldu. Kadınlar işin içine girdiğinde daha profesyonel hale geldik. İlk başladığımıza kadınları işe almak istiyorduk ama başlangıçta pek sıcak karşılanmamıştı. Sevgi olunca başarı geliyor." ifadelerini kullandı.
Selma Aydın, arı sütünü önce kendi çocuklarına vererek faydasını gördüklerini belirterek, "Eşlerimizi ziyarete geldiğimizde arılara olan ilgimizi artırdık. Sonrasında bu işe bizzat dâhil olduk." dedi.
Takım çalışması ve iş bölümünden bahseden Aydın, sözlerine şöyle devam etti: "Erkekler dışarıda çalışarak bize kovanlardan arı sütü çıtalarını getiriyorlar. Bizler içeride balmumu ve larva temizliğini gerçekleştiriyoruz. Ardından arı sütü sağımına geçiyoruz. Arı sütü üretimi kadınlar olmadan gerçekleştirilecek bir iş değil. Bu süreç sadece evde değil, dışarıda da katkıda bulunmak, ev ekonomisine destek sağlamak ve ekip ruhu içinde çalışmanın verdiği mutluluk harika. Arılarla birlikte olmak da bize çok güzel hissettiriyor."
Aydın, arı sütünün faydalarının bilimsel çalışmalarda da kanıtlandığını ve farklı taleplerle karşılandığını ifade ederek, "Arı sütünün en çok talep edildiği gruplar çocuklu aileler. Çocukların bağışıklık sistemi, kas ve kemik gelişimi ile zihinsel gelişiminde arı sütü son derece faydalı. Ayrıca, çocuk sahibi olmak isteyen aileler de arı sütüne yoğun bir şekilde ilgi gösteriyor." şeklinde konuştu.