Sardalyanın Sağlık Faydaları ve Besin Değeri

Mackenzie Burgess, sardalya balığının D vitamini açısından nadir ve değerli bir kaynak olduğunu vurgulayarak, 106 gramlık bir konserve sardalyanın günlük D vitamini gereksiniminin yüzde 22’sini karşıladığını belirtti.

Beslenme uzmanı Ashley Koff, sardalyanın düşük cıva içeriği sayesinde daha güvenli bir besin seçeneği oluşturduğunu ifade etti. Sardalyanın, EPA ve DHA gibi omega-3 yağ asitleri bakımından oldukça zengin olduğu da kaydedildi. Bu yağ asitleri, kalp sağlığını desteklerken iltihap önleyici etkileri ile de dikkat çekiyor ve beynin gri maddesini artırarak Alzheimer gibi nörolojik hastalıkların oluşumunu yavaşlatabiliyor.

Araştırmalar, haftada 1-2 porsiyon sardalya tüketmenin kalp hastalıklarına yakalanma riskini yüzde 30'dan fazla azalttığını göstermiştir.

Ashley Koff, sardalyanın GLA adında bir omega-6 yağ asidi içerdiğini belirterek, bu asidin saç, cilt, tırnak ve hormon sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğunu ifade etti. Ayrıca, daha önceki çalışmalar sardalyanın deniz kolajeni açısından zengin olduğunu da ortaya koymuştu. Bu tür kolajen, özellikle cilt, kemik ve bağ dokuları üzerinde olumlu etkiler yaratmaktadır.

"Doğanın Aspirini"

Koff, sardalyaların B12 vitamini ve kalsiyum içeriği sayesinde beyin ve kemik sağlığını desteklediğini, ayrıca vücuttaki iltihabı azaltıcı bileşenler barındırdığını ifade etti. Bu maddeleri "doğanın aspirini" olarak tanımlayan Koff, özellikle ağrı ve iltihap sorunları yaşayan kişilere düzenli olarak sardalya tüketmelerini önerdi.

Bütçe dostu bir süper gıda olarak dikkat çeken sardalyalar, genellikle başsız halde, su, yağ veya domates sosu ile konservelenerek satışa sunuluyor. Uzmanlar, tuzlu su ve bitkisel yağda konservelenen sardalyaların açıldıktan sonra bir gün içinde, domates sosundakilerin ise bir haftaya kadar tüketilmesi gerektiğini aktarıyor.