Dinozorların Tarih Sahnesine Çıkan En Eski Fosil: 108 Milyon Yıllık Keşif!

Moğolistan'da En Eski Pachycephalosaur Fosili Keşfedildi
Paleontologlar, Moğolistan'ın Gobi Çölü'nde, kubbeli kalın kafatası ile tanınan pachycephalosaur otçul dinozor grubuna ait, bugüne kadar tespit edilen en eski ve eksiksiz fosil kalıntılarını ortaya çıkardı.
Araştırmacılar, Khuren Dukh bölgesinde iyi bir şekilde korunmuş omurga, kafatası, kalça ve uzuv kemikleri ile aynı zamanda besinleri öğütmek amacıyla kullanıldığı düşünülen mide taşı fosillerini buldu.
Pachycephalosaur otçul grubuna ait olduğu belirlenen bu fosillerin, yaklaşık 108 milyon yıl öncesine, Erken Kretase Dönemi'ne ait olduğu düşünülüyor ve bu durum, onları bugünkü bilgiye göre en eski ve tam pachycephalosaur örneği yapıyor.
Araştırmacılar, Tibetçe "değerli" anlamına gelen "rinpoche" kelimesini kullanarak yeni türe "zavacephale rinpoche" adını verdi.
ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ DİNOZOR FOSİLİ
Fosilin, yaklaşık 1 metre uzunluğunda ve 6 kilogram ağırlığında, uzun bacaklı, kısa kollu ve küçük uzuvlara sahip olan ergenlik dönemindeki bir genç dinozora ait olduğunun tahmin edildiği ifade edildi.
Çalışmanın başyazarı, Moğolistan Bilimler Akademisinden paleontolog Tsogtbaatar Chinzorig, bu örneğin, pachycephalosaur kafataslarındaki kubbe biçimli kemiksi çıkıntının evrimini anlamak açısından önemli bir bulgu olduğunu dile getirdi.
Araştırmacılar, bu dinozorların kafatasındaki kubbemsi çıkıntıların, yırtıcılara karşı bir savunma aracından ziyade, sosyal ve cinsel davranışlarda, sürü içi rekabet ve eş seçimi gibi durumlarda kullanıldığına inanıyor.
"EŞ SEÇİMİNDE RAKİPLERİ SAFDIŞI BIRAKMA AMAÇLI..."
Çalışmanın yazarlarından Kuzey Carolina Doğa Bilimleri Müzesinden paleontolog Lindsay Zanno, "Bilim camiasında benimsenen düşünce, bu kubbelerin sosyo-cinsel davranışlarda etkili olduğu yönünde. Büyük olasılıkla eş seçerken rakipleri saf dışı bırakmak için kullanılmıştır." şeklinde görüş bildirdi.
Zanno, bu keşfin, pachycephalosaur grubuna ait dinozorların karmaşık sosyo-cinsel sistemlerini anlamada önemli bir katkı sağlayacağını belirtti.
Çalışmanın sonuçları, Nature dergisinde yayımlandı.