Derin denizlerde uzaylı yaşamın sırları keşfedildi!

Dünya Dışı Yaşam Araştırmaları: Europa'nın Rolleri ve Derin Deniz Keşifleri
Bilim insanları, Dünya'nın derin okyanuslarında yaşayan ve adeta uzaylılara benzeyen canlıları inceleyerek, uzayın derinliklerinde hangi tür yaşam formlarının var olabileceğine dair ipuçları aramaktadır.
Uzmanlara göre, dünya dışı yaşamın en olası biçimi mikroskobik organizmalar şeklinde olacaktır. Güneş Sistemi'nde bile yaşam koşullarına sahip olabilecek bazı gezegenler ve uydular mevcuttur.
Bu araştırmalar insanlığın kadim sorusuna yanıt bulma potansiyeline sahiptir: Evrende yalnız mıyız?
EN OLASI ADRESLERDEN BİRİ EUROPA
Dünya dışı yaşam için en güçlü adaylardan biri Jüpiter'in dördüncü büyük uydusu Europa'dır. Europa'nın yüzeyini kalın bir buz tabakası kaplamaktadır.
Ancak gökbilimcilerin öngörülerine göre, bu buz tabakasının altında tuzlu su okyanuslarının bulunma olasılığı vardır. NASA'nın gözlemleri, Europa'nın buz katmanının 15 ila 25 kilometre kalınlığında olabileceğini ve altında yer alan sıvı okyanusun 150 kilometre derinliğe kadar ulaşabileceğini göstermektedir.
Europa'nın yaşanabilir olmasını sağlayan bir diğer etken ise, bu uydunun okyanus tabanına ısı ve gerekli mineralleri sağlayan sıcak, erimiş bir çekirdeğe sahip olmasıdır.
ABD'deki Massachusetts Amherst Üniversitesi'nden mikrobiyolog James Holden, Cosmos dergisindeki Evrim Yazgın'a verdiği röportajda, "Kendi gezegenimizi baz alarak, Europa'nın yaşamı destekleyebilecek koşullara sahip olabileceğini düşünüyoruz." şeklinde açıklamada bulunmuştur.
OKYANUS KEŞİF SEFERİ
Holden, uzayın derinliklerine değil, Dünya'nın henüz tam olarak keşfedilmemiş bölgesi olan derin okyanus tabanına bir keşif seferi düzenlemektedir. Ona göre, deniz tabanında yer alan binlerce metre derinlikteki hidrotermal bacalar, farklı gezegenlerde yaşamın varlığına dair en ideal yerlerden biridir.
“1988’den bu yana derin deniz volkanlarını inceliyorum.” diyen Holden, mikropları bu bacalardan almak için bazen insanlı, bazen robotik denizaltılarla okyanus yüzeyinin yaklaşık bir buçuk kilometre derinine indiklerini ve örnekleri laboratuvarlarına getirdiklerini aktarmaktadır.
NASA, Holden’ın ekibine üç yıllık bir proje kapsamında yaklaşık 1 milyon dolar bütçe ayırmıştır. Bu araştırma, Europa’daki olası yaşam biçimlerinin nasıl izlenebileceği ve ne tür işaretlerin aranması gerektiği konusunda bilim insanlarına rehberlik edecektir.
Holden, “Europa’daki koşullar, Dünya’daki hidrotermal mikropların yaşadığı koşullara benzer olabilir. Bu nedenle, Europa’da yaşam varsa, muhtemelen bizim hidrotermal mikroplarımıza benzer organizmalar olacaktır.” ifadesinde bulunmuştur.
“Gezegenimizin ötesinde yaşamın var olup olmadığını ve bu yaşam biçimlerinin nasıl işlediğini bilmek uzun zamandır ilgimizi çekiyor. Belki de bu sırrın cevabı kendi gezegenimizde gizlidir; bu gerçekten heyecan verici.” şeklinde sözlerini tamamlamıştır.
HİDROTERMAL BACALARDA YAŞAM
Dünya'daki derin deniz mikropları, hidrotermal bacalardan çıkan hidrojeni parçalayarak enerji üretmektedir ve bu işlem için "hidrogenaz" adı verilen enzimler kullanmaktadır. Farklı hidrogenaz türleri, farklı hücrelerde çeşitli görevler üstlenmektedir.
Holden’ın ekibi, Dünya'daki derin deniz mikroplarını inceleyerek, kimyasal yapısı farklı olan bir dünyada mikropların nasıl yaşam sürdürebileceğini anlamaya çalışacaktır.
“Europa’daki mikropların enerji üretmek için hangi kimyasal süreçleri kullanabileceğini çözmemiz gerekir.” diyen Holden, farklı kimyasal ortamlara bağlı olarak çok çeşitli mikropların ortaya çıkabileceğini belirtmektedir.
NASA’nın Ekim 2024’te fırlatacağı Europa Clipper uzay aracı, 5 yıllık görev süresi boyunca Jüpiter’in Europa uydusu hakkında yeni gözlemler sağlayacak. Bu veriler, Holden’ın Dünya’daki araştırmalarıyla bir araya geldiğinde, Europa’da gerçekten yaşam olup olmadığına dair somut kanıtlar sunabilir.