Çocukların Zihinlerini Tehdit Eden "Italian Brainrot" TikTok Akımı

İtalyan Beyin Çürümesi: Sosyal Medyanın Yeni Fenomeni
İtalyan beyin çürümesi, TikTok ve Instagram'da yükselen en son trend olarak, bağımlılık yaratan sürekli kaydırma döngüsünü besliyor. "Italian Brainrot" adı verilen bu fenomen, özellikle Gen Alpha (2020 sonrası doğan nesil) arasında popülerleşirken, İtalyanca ifadelerle dikkat çekiyor. İtalyan etkisi taşıyan içerikler, genellikle tuhaf ve absürt, yapay zeka tarafından oluşturulmuş karakterler (sıklıkla hayvanların çeşitli nesnelerle birleştirilmiş halleri), karmaşık ve aşırı uyarıcı görsellerle dolu ve tamamen anlamsız hikayelerden oluşmaktadır.
ITALİAN BRAINROT NEDİR?
Oxford University Press, "brain rot" terimini yılın kelimesi olarak belirledi. Bu kavram, internette "önemsiz veya zihinsel açıdan zorlayıcı olmayan" içeriklerle gezinmenin zihinsel bozulmaya yol açabileceğini vurguluyor. Ayrıca, bu tür içerikleri tanımlamak için de kullanılıyor; diğer bir deyişle, terim hem zihinsel çürümenin kaynağını hem de sonucunu ifade ediyor. "Italian Brainrot", bu kavramın İtalyan kültürel unsurlarıyla harmanlanmış bir versiyonudur.
Bu trend, hayvanlarla nesnelerin veya farklı canlıların bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş, yapay zeka destekli gerçeküstü karakterleri içermektedir. Bu karakterler, kafiyeli ve İtalyanca gibi tınlayan isimlere sahip; abartılı erkek sesiyle oluşturulan metin – konuşma efektleri eşliğinde, genellikle anlamsız ifadelerle sunuluyor.
Örnekler:
Ballerina Cappuccina: Kahve içeceği şeklinde bir kafa ile tütü giymiş dönen balerin.
Lirili Larila: Birkenstock tarzı sandalet giyen fil-kaktüs melezi.
Tralalero Tralala: Mavi Nike spor ayakkabılar giymiş üç bacaklı köpekbalığı.
Trippi Troppi: Yarısı kedi, yarısı balık olan fantastik bir varlık.
NEDEN TEHLİKELİ?
İlk bakışta masum ve eğlenceli görünen bu içerikler, çocuklar ve gençler arasında hızla popülerleşmekte ve günlük yaşamın bir parçası haline gelmektedir. Eğlenceli ve zararsız gibi görünmesine rağmen, uzmanlar bu tür trendlerin çocukların dikkat süreleri ve içerik algısı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği konusunda uyarıyor. Sürekli tekrarlanan görsel ve işitsel uyarıcılar, basit ve anlamsız içeriklerin normalleşmesine, hatta çocukların günlük konuşma diline karışmalarına yol açabilmektedir.
Bazı öğretmenler, öğrencilerin defterlerine bu karakterleri çizdiğini, ders arasında en sevdikleri karakterleri tartıştıklarını ve isimlerini rastgele seslendirdiklerini gözlemliyorlar.