Emine Saydam

Çin’in Gizli İfşası: Binlerce Bebek ABD ve İngiltere’deki Ailelere Ulaşıyor!

Çin’in Gizli İfşası: Binlerce Bebek ABD ve İngiltere’deki Ailelere Ulaşıyor!

Çinli Bebeklerin Karanlık Gerçeği: Evlatlık Alınmalarının Ardındaki Sır

Binlerce Çinli bebeğin yabancı ailelere evlatlık verilmesiyle ilgili “karanlık gerçekleri” gün yüzüne çıkaran yeni bir kitap yayımlandı.

Daily Mail’in haberine göre, ABD ve İngiltere’deki çocuk sahibi olmayı isteyen çiftlere evlatlık verilen Çinli çocukların, ebeveynleri tarafından terkedildiğine inanılması, gerçekte durumun daha karmaşık olduğunu gözler önüne serdi. Üstelik, Çin hükümetinin bebekleri “kelimenin tam anlamıyla” annelerinden ayırdığı ve bu çocukların daha sonra İngiltere ve ABD’deki çocuksuz çiftlere satıldığı ortaya çıktı.
Bu kişilerin arasında yer alan Fu Lian Doble, kendisinin de hikayesini anlattı. Anne ve babası tarafından terk edildiği iddia edilen Fu, henüz bebekken bir bankanın dışına bırakıldığını ifade etti. Yetimhanenin kayıtları bu durumu doğruluyordu. Daha sonra bir İngiliz çift, Fu’yu evlat edindi. Ancak Fu, bu olayın hemen ardından “neredeyse kesinlikle bir yalan” olduğunu anladı; çünkü söz konusu yetimhanenin bebekleri alıp sattığı anlaşılmıştı. 
ABLASI FU’YA ULAŞTI, BEBEKLİK FOTOĞRAFI HER ŞEYİ DEŞİFRE ETTİ
Fu’nun, yurtdışına gönderilen 150 bin kadar Çinli çocuktan biri olduğu düşünülüyor. Bu uygulamanın arkasında ise Çin’in “tek çocuk politikası”nın yattığı ifade ediliyor. 
Günümüzde İngiltere’deki Manchester Üniversitesi’nde pazarlama ve iletişim alanında çalışan Fu, gazeteye verdiği demeçte, kendi kökenlerini araştırma isteğinin yanı sıra Çin’deki ablasından aldığı bir mesajı da paylaştı. “Aklım karışmıştı. Ablam yoktu. Neler oluyordu?” diyen Fu, ablasında bulunan bebeklik fotoğrafının, onu evlat edinen aileye verilmiş olan fotoğraflarla birebir aynı olduğunu keşfetti. 
Geçen yaz gerçekleşen bu durumun ardından kapsamlı DNA testleri yapıldı ve kadın, önce video konferansla, ardında da bu nisan ayında Çin’in Hunan eyaletindeki gerçek ailesi ile yüzyüze görüşme fırsatı yakaladı. 
“YETKİLİLER EVİ BASTI, ÇOCUĞU ALIP GÖTÜRDÜ”
Fu’nun yetimhaneye nasıl verildiği henüz netlik kazanmadı. Gerçek anne ve babası, kırsal bir bölgede yaşayan düşük gelirli bireylerdi. Fu ve ikizi gizlice teyzesinin yanında dünyaya getirilmişti. İkiz ancak hayata kalmayı başaran annesi, doğum komplikasyonları yaşamıştı. Fu, daha sonra bir komşusuna verilmişti. Ancak komşunun, Çin’in “doğum kontrol yetkililerinden” kaynaklı korku yüzünden mi yoksa maddi bir karşılıkla mı çocuğu yetimhaneye teslim ettiği henüz belirlenemedi. Annesinin elinde ona dair tek hatıra ise bir bebeklik fotoğrafıydı. 
Daily Mail’e göre, Fu’nun hikayesi, Barbara Demick’in “Bambu Korusunun Kızları” adlı eserinde yer alan Fangfang’ın öyküsüne benzemektedir. Fangfang, henüz 2 yaşında bile değilken Çinli yetkililerin evlerine baskın düzenleyerek onu teyzesinden aldığını anlatıyor. Bu durumda, teyzesi kızkardeşi için bu çocuğu saklamaya çalışıyordu.

Barbara Demick, gazeteci geçmişiyle birlikte, Fangfang’ın ailesinin kızlarının izini sürmesi üzerine yazdığı kitabında detaylandırılıyor. İddialara göre, yetkililer evlatlık verilen çocukların kimsesiz olduğunu kanıtlamak için evraklarla sahtecilik yapmış ve evlat edinme ücretlerini yetimhanelerle paylaşarak aralarında bölüştürmüştü. Çin hükümetine göre, Fangfang’ın anne ve babası, seri suçlu kategorisinde değerlendiriliyordu. Zira halihazırda iki kız çocukları mevcut iken, üçüncü çocukları doğduğunda ceza ödemekte zorlandıkları için evlerinin bir kısmı yıkılmıştı.
Fangfang’ın annesi üçüncü kez hamile kaldığında, büyük bir korku yaşamış ancak yine de bebeği dünyaya getirmeye karar vermişti. Kadın, evlerinin yakınındaki bambu korusunda ikizlerini doğurdu. Teyzesi ve eniştesi Fangfang'ı saklamak için çaba gösterirken durum gün yüzüne çıkmış ve Fangfang, ABD’nin Teksas eyaletinde bir ailenin evlatlık edinmesiyle hayatına devam etmiştir. Fangfang, bu süreçte Esther ismini almıştır. Ancak kendisi, ancak yetişkin olduğunda Demick’in yardımıyla gerçek ailesiyle yeniden bağlantı kurma şansını yakalayabilmiştir.
Çin’de uygulanan "tek çocuk politikası”, 1979 yılında "nüfus kontrolü" amacıyla yürürlüğe girmiş, 2016’da "iki çocuk", 2021 yılında ise "üç çocuk" politikası halini almıştır.