Çelik: Cumhurbaşkanımız, Netanyahu ile bir araya gelmeyi asla istemezdi!

AK Parti MKYK Toplantısında Önemli Açıklamalar
AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK), Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirildi.
Toplantı, AK Parti Konferans Salonu'nda saat 16.10'da başladı.
Toplantı sürerken, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik basına açıklamalarda bulundu.
Çelik, Gazze'deki ateşkes ve barış çabaları hakkında şu ifadeleri kullandı:
"FİLİSTİN'İ FİLİSTİNLİLER YÖNETMELİ"
"Şu anki durum itibarıyla kalıcı barış sağlamak için ilerlemenin yolu açılmıştır. Netanyahu'nun siyasi kariyeri, bir katliama bağlı olarak sürdüğü oldukça açıktır. Kendisi, katliam yapmayı alışkanlık haline getirmiş bir siyasetçidir. Uluslararası bir iradenin bu duruma dikkat göstermesi ile, Netanyahu hükümetinin kısa sürede buna uyum sağladığı görülmektedir. Ancak insani yardımın girişi son derece önemlidir; bu durumun yeterli olmadığı konusunda hemfikiriz. Hala gidilecek çok yol var ve süreç provokasyona açık durumda.
Buna rağmen, Cumhurbaşkanımızın Katar, Mısır ve Amerika Birleşik Devletleri ile yaptığı temaslar yeni bir aşamayı simgelemektedir. Bu da, orada bulunan tüm liderlerle birlikte soykırım politikalarına karşı net bir uluslararası irade göstermek anlamına geliyor.
Nihai hedef ise bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıdır. Filistinlilerin Gazze'den sürgün edilmesine yönelik planlar tasvip edilemez. Hem Gazze hem de Batı Şeria'nın Filistinlilerce yönetilmesi gerektiği açıktır. Filistin dışında bir otorite tarafından yönetilmesi kabul edilemez. Ayrıca, uluslararası bir garantörlük sağlanması zorunludur. Gelinen noktada, kalıcı barışın nasıl sağlanacağına dair bir anlaşmaya ulaşılma süreci başlamıştır.
Gerçekten de herkes bunun bir Ortadoğu sorunu olduğunu bilmektedir. Filistin meselesi çözülmeden, Ortadoğu’daki diğer sorunların çözümlenmesi mümkün değildir. Filistin meselesinin çözüme ulaşması için, başkenti Doğu Kudüs olan, toprak bütünlüğüne sahip bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti'nden başka bir çözüm yoktur.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE: ODAK FESİH VE SİLAH BIRAKMA
Suriye'deki SDG ve benzeri yapıların bu süreci sabote etmelerine veya sekteye uğratmalarına izin vermeyeceğimizi belirtmek isterim. Gündemimizde odaklanmamız gereken nokta, PKK terör örgütünün feshi ve silah bırakması sürecinin tamamlanmasıdır. Bu sürecin başarıyla yürütülmesi için her türlü uzantı ve şubenin faaliyete geçmesi gerekmektedir. Bunun dışında başka gündemlerin eklenmesi, sürecin sağlıklı işlemesine karşıt bir tutumdur.
Ayrıca, Suriye'nin güneyindeki ayrılıkçılığa yönelen Dürzi gruplar, eğer temsil ediyorlarsa, aynı şekilde Kürtlerin, Alevilerin ve Nusayrilerin iradesini temsil etmeyen yapıların da terör yoluyla bölgeyi istikrarsızlaştırmasına izin vermeyeceğiz.
"ÖZEL'İN SÖYLEDİKLERİ POLİTİK MAGAZİN"
Diğer yandan, Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanımıza yönelik yalnızca magazin düzeyinde değerlendirilebilecek, gerçekle ilgisi olmayan kimi yaklaşımların ortaya konduğunu gözlemliyoruz.
Bu denli politik magazinin, bir siyasi partinin genel başkanı tarafından dış politika değerlendirmesi gibi sunulması, dikkat çekici bir seviye düşüklüğünü gözler önüne seriyor. Özgür Özel'in grup konuşmasında söyledikleri tamamen politik magazinle ilgilidir. Dışarıdan bir referans sunarak içeriye argüman şeklinde sunmaya çalışmak oldukça çarpık bir durumdur. Sadece dedikodu niteliğinde olan ve kimsenin ciddiye almayacağı yaklaşımlar ortaya konuyor. Siyonist bir dil kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Özel, dışarıdan referans verecekse İspanya Başbakanı Sanchez'i örnek alsa iyi olur. Keşke İspanya gibi dik durabilseydi.
"CUMHURBAŞKANIMIZ AYNI KAREDE YER ALMAZDI"
Ömer Çelik, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çelik, Mısır'daki Gazze zirvesine Netanyahu'nun katılımının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın girişimleriyle engellenmesine yönelik bir soru üzerine şunları dile getirdi:
Biz, bu tür zirvelere çoklu senaryo ile hazırlanırız. Netanyahu'nun bu zirveye katılması mümkün değildi. Her türlü senaryoya hazır olduğumuz için, söyleyebilirim ki Cumhurbaşkanımız, Netanyahu ile aynı fotoğraf karesinde yer almayı kesinlikle kabul etmezdi. Aynı zirvede ya da masada olmayı asla istemezdi. Bunu belirtmekle yetineyim.