Covid-19 Pandemisi Süresince Sadakat Üzerine Araştırma Sonuçları

Indiana Üniversitesi Bloomington tarafından gerçekleştirilen yeni bir çalışma, Covid-19 pandemisinin ilk yılı boyunca heteroseksüel ilişkileri olan binden fazla yetişkini incelemektedir. Katılımcılara, partnerlerinin sadakatsizlik olarak değerlendirebileceği davranışlar sergileyip sergilemedikleri soruldu.

Analiz sonuçları, katılımcıların yüzde 19'unun pandemi döneminde çevrimiçi veya yüz yüze sadakatsiz davrandığını ortaya koymaktadır. Araştırmalar, erkeklerin pandemi esnasında aldatma eğilimlerinin kadınlara oranla daha fazla artış gösterdiğini ve aldatma oranlarının da daha yüksek olduğunu göstermektedir.

Uzmanlar, erkeklerin stresli durumlarla baş etmede daha savunmasız olabileceğini belirterek, bu bireylerin özel destek programlarından yararlanabileceğini vurgulamaktadır. Bulgular, PLOS One adlı bilimsel dergide yayımlanmıştır.

Araştırma ayrıca, çocuk sahibi olan çiftlerin, çocuk sahibi olmayan çiftlere göre sadakatsizlik davranışlarına daha yatkın olduğunu göstermiştir. Ancak bu gruptaki anneler ve babalar benzer oranlarda sadakatsizlikte bulunmuşlardır.

YAŞLANDIKÇA ALDATMA İSTEĞİ ARTIYOR

Detaylı analizler, daha yaşlı olan katılımcıların aldatmaya daha yatkın olduğunu ortaya koymaktadır. Uzmanlar, bu durumun uzun süreli ilişkilerde yaşanan zorluklarla ya da biriken yaşam stresinin ilişki memnuniyetini olumsuz etkileyebilmesinden kaynaklanıyor olabileceğini belirtmektedir.

Daha önceki çalışmalar da pandemi süresinin birçok romantik ve cinsel ilişkiyi zorladığını ortaya koymuştur. Diğer araştırmalar ise yüksek stres seviyelerinin ve ilişki memnuniyetsizliğinin bireyleri romantik veya cinsel sadakatsizlik yapmaya yönlendirebileceğini öne sürmektedir.

ABD'de 50 yılı aşkın bir süredir sosyal davranışları izleyen General Social Survey verilerine göre, her yıl evli bireylerin yaklaşık yüzde 10'u eşlerini aldatmaktadır. Bu oran erkeklerde yüzde 12, kadınlarda ise yüzde 7 olarak kaydedilmiştir.

Birleşik Krallık'ta ise evliliklerin yaklaşık üçte biri boşanmayla sonuçlanmakta ve sadakatsizlik en sık belirtildiği gerekçeler arasında yer almaktadır.

YÜZ ŞEKLİ DE ETKİLİ OLABİLİR

Araştırmanın dikkat çeken sonuçlarından biri de fiziksel özelliklerle ilişkilidir. Yüzü daha geniş ve kare şekilli olan bireylerin cinsel dürtülerinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bu kişiler, gündelik cinsel ilişkilere daha olumlu bir bakış açısına sahip olmakta ve partnerlerine sadakatsiz olmayı daha fazla düşünmektedir.

Önceki araştırmalar, belirli yüz oranlarının psikolojik ve davranışsal eğilimlerle ilişkilendirilmiş olabileceğini göstermektedir. Genel olarak, geniş yüzlü erkekler daha saldırgan, baskın, etik dışı ve kısa süreli ilişkilere daha cazip olarak algılanmaktadır.