Ekrem Tansel

Büyüleyici Keşif: 4,5 Milyar Yıllık Kalıntılar Vücudumuzda Yaşıyor!

Büyüleyici Keşif: 4,5 Milyar Yıllık Kalıntılar Vücudumuzda Yaşıyor!

Dünya'nın İlk Hâline Ait Kalıntılara Işık Tutan Keşif

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) tarafından gerçekleştirilen araştırma ekibi, Dünya'nın yaklaşık 4,5 milyar yıl önceki ilk evresine ait olabileceği düşünülen kalıntılarla ilgili önemli bulgular elde etti.
Ekibin Nature Geoscience dergisinde yayımlanan çalışmasına göre, gezegenin “proto Dünya” adı verilen ilk yapı taşlarının bazıları, yerkürenin derinliklerinde hâlâ varlığını sürdürüyor olabilir.
Bu keşif, Mars büyüklüğündeki bir gök cisminin Dünya ile çarpışarak gezegenin iç yapılarına zarar verdiği ve ilkel malzemesinin büyük bir kısmını yok ettiği kabul edilen "büyük çarpışma" öncesindeki kimyasal yapıyla ilgili önemli bilgiler sunuyor.
Araştırma, ABD, Çin ve İsviçre'deki kurumların katkıları ile ve ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) desteğiyle gerçekleştirildi.
"PROTO DÜNYA" KALINTILARINDAN GELEN İLK İZLER
Jeokimyager Nicole Nie başkanlığındaki ekip; Grönland, Kanada ve Hawaii'den temin edilen çok eski kaya örneklerinde ince ancak belirgin bir kimyasal iz buldu.
Bu bölgelerin, Dünya’nın en eski kabuk ve manto kalıntılarını bünyesinde barındırdığı biliniyor.
Örneklerde, potasyumun doğal izotoplarından biri olan potasyum-40 seviyesinin son derece düşük olduğu kaydedildi.
Çağdaş Dünya malzemelerinde görünmeyen bu eksiklik, bu kayaçların gezegenin en eski kimyasal yapısını taşıma ihtimalini artırıyor.
Nicole Nie, tespit edilen potasyum izinin büyük çarpışmadan önceki döneme ait olduğunu ve Dünya’nın özgün yapısının bir kısmının bu olaydan sonra da varlığını sürdürdüğünü ifade etti.
MIT News'in aktardığına göre Nie, “Bu bulgu, Dünya’nın günümüzdeki hâline dönüşmeden önce nasıl bir görünümde olduğunu anlamak için nadir bir fırsat sunuyor” şeklinde konuştu.
GÖKTAŞLARINDAN FARKLI BİR KÖKEN TESPİTİ
Daha önce Nie ve ekibi, daha önceki araştırmalarında Güneş Sistemi’nin farklı dönemlerinde oluşmuş göktaşlarını incelemişti.
Bu çalışmalarda, göktaşlarındaki potasyum izotop oranlarındaki farklılıkları gözlemleyen ekip, bunu “potasyum izotop anomalisi” olarak tanımlamıştı.
Bu bulgular, potasyum izotoplarının gezegenin ilkel malzemesinin izini sürmekte kullanılabileceği hipotezini desteklemişti.
Yeni araştırmada ise ekip, Dünya’ya ait kaya örneklerini asidik işlemler ve hassas kütle spektrometrisi ölçümleriyle analiz etti.
Sonuçlar, örneklerde belirgin potasyum-40 eksikliğinin, bilinen jeolojik süreçler veya daha sonradan gerçekleşen dış etkileşimlerle izah edilemeyeceğini ortaya koydu.
Araştırmanın bir diğer dikkat çekici bulgusu ise hiçbir göktaşının potasyum izotop profilinin, Dünya'dan alınan örneklerdeki kimyasal iz ile örtüşmemesi oldu.
Bu durum, proto Dünya'yı oluşturan yapı malzemelerinin Güneş Sistemi’nin başka yerlerinde henüz bulunmadığını gösteriyor.
SİMÜLASYONLAR BULGULARI DESTEKLEDİ
Araştırmacılar, bulgularını test etmek amacıyla bilgisayar simülasyonları da gerçekleştirdi.
Bu simülasyonlarda, potasyum-40 seviyelerinin büyük çarpışma ve manto karışımı gibi aşırı gezegensel olaylar sırasında nasıl değişebileceği modellenmiştir.
Modeller, büyük çarpışmalar gibi aşırı gezegensel olayların gezegenin büyük bölümündeki malzemelerin kimyasal evrim geçirebileceğini, ancak bazı ilkel bölgelerin başlangıç bileşimini koruduğunu göstermekte; bu sonuç, sahadan edinilen yeni verilerle de uyumlu bir şekilde örtüşmektedir.