Bursa'nın İhracat Gücü: Kadınların Becerileriyle 94 Ülkeye Ulaşım Sağlanıyor

Kadın Girişimcilerin Ön Planda Olduğu Çömlek Fabrikası İhracat Ağı Kuruyor
İlçede 2016 yılında işletmeye açılan tesis, çömlekçiliğin köklü geleneğini modern teknoloji ile bir araya getirerek tüketicilere sunuyor.
Fabrikada, estetik bir görünüm kazandırılarak kaliteli ve sağlıklı hale getirilen toprak ürünleri, züccaciye, gıda, ambalaj ve bahçe bitkileri gibi farklı sektörlerde değerlendiriliyor.
İçerisinde 220 çalışanın görev yaptığı fabrikada, kadın istihdamının oranı yüzde 87'ye ulaşırken, üretilen 250 çeşit çömlek, Bulgaristan'dan Danimarka'ya, ABD'den Japonya'ya kadar uzanan 94 ülkeye ihraç ediliyor.
Fabrikanın genel müdür yardımcısı Veysel Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gıda sektörüne yönelik üretim süreçlerinde kırmızı toprak kullanıldığını belirtti.
Hammadde olarak yalnızca toprak kullandıklarını vurgulayan Aydın, şöyle konuştu: "Toprak ve suyu belirli bir süre karıştırdıktan sonra elekten geçirip havuza alıyoruz. Havuzlardan pompalarla preslere aktarılarak çamur elde ediliyor. Kullanılan malzeme tamamen doğaldır. Ürünlerimiz yüzde 100 geri dönüşüm özelliğine sahiptir ve doğaya zarar verme riski taşımamaktadır."
Aydın, fabrikanın ürettiği 250 çeşit ürünün züccaciye, gıda, ambalaj, bahçe bitkileri ve hazır pişirilmiş ürünler dahil birçok sektöre hitap ettiğini ifade ederken, "94 ülkeye ihracat yapmaktayız. Güney Amerika ve Kuzey Amerika'dan Japonya'ya, Güney Kore'den Orta Doğu'ya ve Rusya'ya kadar geniş bir pazara sahibiz. Fabrikamızda 220 çalışanımızın yüzde 87'si kadınların temsil ettiği bir kadrodan oluşuyor. Ham madde hattı ve bakım ekibi haricindeki tüm istasyonlarda kadın çalışanlar ağırlık taşıyor."
Firmanın AR-GE bölümünde görevli olan Beyza Şen Kuyumcu, topraktan üretilen ürünlerin saf doğallığına dikkat çekti.
Üretim süreçlerinde katkı maddesi kullanılmadığını belirten Şen, "Tamamen doğal yöntemlerle yüksek sıcaklıkta pişirilen bu ürünler, sofralara ulaştırılmaktadır." ifadelerini kullandı.
Vardiya amiri Aysel İnan, kadın ağırlıklı bir personel yapısının kendileri için avantaj sağladığını ifade ederek, "Kadın olmanın getirdiği bir empati ile birbirimizi daha iyi anlıyoruz. Kadınların el becerilerinin yüksek olması, verimlilik ve motivasyon açısından olumlu sonuçlar doğuruyor." dedi.