Brigitte Macron'un Kızı, Annesinin Yanında Tanıklık Yapıyor!
Brigitte Macron'un Kızı, Siber Taciz Davasında Tanıklık Edecek
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un eşi Brigitte Macron’un kızı Tiphaine Auziere, Paris’te görülen siber taciz davasında tanık olarak ifade verecek.
Brigitte Macron’a yönelik "erkek olarak doğdu" iddialarını yayan 10 sanığın yargılandığı davanın ikinci günü başladı. Sekizi erkek, ikisi kadın olan 41 ila 65 yaşları arasındaki sanıklar, çevrim içi taciz suçlamaları nedeniyle iki yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya.
"AİLEM VE TORUNLARIM DERİNDEN ETKİLENİYOR"
Brigitte Macron, savcılara yaptığı açıklamada, 2021 yılından bu yana sosyal medyada hızla yayılan asılsız iddiaların ailesini derinden sarstığını, özellikle de torunlarının "büyükannelerinin bir erkek olduğu" yönündeki söylemlerden psikolojik olarak olumsuz etkilendiğini belirtti.
First Lady, Ağustos 2024’te suç duyurusunda bulunmuş ve Aralık 2024 ile Şubat 2025’te soruşturma kapsamında gözaltılar gerçekleştirilmişti.
KOMPLO TEORİLERİ VE ABD İLİŞKİLERİ
Sanıklar arasında, sosyal medyada "Zoe Sagan" takma adıyla bilinen ve komplo teorisi çevrelerinde tanınan 41 yaşındaki halkla ilişkiler uzmanı Aurelien Poirson-Atlan da yer alıyor. Poirson-Atlan, mahkeme öncesinde "asıl mağdurun kendisi olduğunu" iddia etti.
Diğer bir sanık olan Jerome C. ise paylaşımlarının "ifade özgürlüğü" ve "hiciv" çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini savundu.
Aynı davada yer alan 51 yaşındaki Delphine J. ise 2021 yılında YouTube kanalında yaptığı dört saatlik röportajda, Brigitte Macron’un aslında "Jean-Michel Trogneux" adında bir erkek olduğunu öne süren "spiritüel medyum" kimliğiyle tanınıyor.
ABD’DE DE DAVADAN SOĞUDU
Brigitte ve Emmanuel Macron çifti, Temmuz 2025’te ABD’deki muhafazakar yorumcu Candace Owens’a da iftira davası açtı. Owens, "Becoming Brigitte" (Brigitte Olmak) adlı bir programda First Lady’nin erkek olarak doğduğunu iddia etmişti.
Macron çiftinin avukatları, ABD’deki dava çerçevesinde "bilimsel kanıtlar ve fotoğraflarla" bu iddiaların asılsız olduğunu kanıtlamayı planlıyor.
Fransa’daki dava, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bu yana aşırı sağ ve komplo teorisyenlerinin yaydığı dezenformasyon kampanyalarının ulaştığı boyutu tekrar gündeme getirdi.