İbrahim Uysal

BM Zirvesi'nde Filistin'e Destek Veren Ülkeler Hangileri Olacak?

BM Zirvesi'nde Filistin'e Destek Veren Ülkeler Hangileri Olacak?

BM Genel Kurulu'nda Filistin'in Tanınması Gündemde

Her yıl eylül ayında düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun 2023 yılı için en önemli gündem maddesi Filistin meselesi olacak.

New York'ta 22 Eylül'den itibaren bir araya gelecek dünya liderleri, Filistin'in bağımsız bir devlet olarak tanınması, iki devletli çözüm vizyonunun yeniden güçlendirilmesi ve İsrail'in saldırılarının sona erdirilmesi gibi konuları değerlendirecekler.
Bu bağlamda gerçekleştirilecek en önemli toplantı, 22 Eylül tarihinde Fransa ve Suudi Arabistan öncülüğünde yapılacak "Filistin Sorununun Barışçıl Çözümü ve İki Devletli Çözümün Uygulanması İçin Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans" olacak.
ABD'nin vize vermemesi dolayısıyla BM toplantılarına katılamayacak olan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın ise toplantıya video konferans aracılığıyla katılması ve burada bir konuşma yapması bekleniyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman tarafından başlatılan bu inisiyatif, ilk toplantısını 28-30 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirmiş ve New York Bildirisi kabul edilmiştir.
Türkiye de İrlanda ile birlikte bu süreçte aktif bir rol alarak "İki Devletli Çözümün Korunması" adlı çalışma grubunun liderliğini üstlenmiştir.
Bu bildiri, Filistin Devletinin kuruluşunu ve iki devletli çözüm temelinde sorunun kalıcı olarak çözülmesi amacıyla hızlı ve etkin adımlar atılmasını içermektedir. Geçen hafta BM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada, 142 ülkenin katılımıyla bildiri kabul edilmiştir.

22 Eylül'de gerçekleşecek konferans, bu bildirinin çerçevesinde hem Filistin'in tanınmasını hem de İsrail üzerindeki baskının artırılmasını hedefliyor.
Mevcut durumda BM'de yer alan 193 ülkenin 147'si Filistin Devleti'ni tanımıştır. Pazartesi günü yapılacak tanıma açıklamalarıyla bu sayının 150'nin üzerine çıkması beklenmektedir.
FRANSA VE İNGİLTERE TANIYACAK
Konferansın organizatörü olarak Fransa'nın Filistin Devleti'ni tanıdığını duyurması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Macron, Fransa'nın Filistin Devleti'ni resmen tanıdığı müjdesini verecek ve İsrail'e iki devletli çözümden başka bir alternatif olmadığı mesajını iletecek.
Almanya ile birlikte Avrupa Birliği'nin en güçlü ülkelerinden biri olan Fransa'nın bu kararı, Batı'nın mevzuya bakış açısında son dönemdeki değişimlerin önemli bir göstergesi olacaktır.
İngiltere'nin de BM Genel Kurulu'ndan önce Filistin'i tanıma kararı alması bekleniyor. İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Temmuz ayında yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını sürdürmesi ve çözümsüzlük durumunda Filistin’i Eylül'de tanıyacaklarını belirtmişti. Büyük bir kamuoyu baskısı altında bulunan Starmer’in, ABD Başkanı Donald Trump’ın gezisinin ardından bu kararı açıklayacağı medyaya yansımıştır.
Fransa ve İngiltere'nin Filistin'i tanımasıyla birlikte, BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimî üyesi arasında Filistin'i tanımayan tek ülke ABD kalacak.

AB İÇİNDE FİLİSTİN’İ TANIYAN ÜLKE SAYISI DA ARTACAK
BM Genel Kurulu sırasında Filistin'i tanıması beklenen diğer ülkeler arasında Kanada, Avustralya, Belçika, Lüksemburg ve Malta yer alıyor. Son bir yıl içerisinde Norveç, İspanya, Slovenya ve İrlanda da Filistin'i tanıdığını ilan etmişlerdir.
Avrupa Birliği içinde ise Filistin'i tanımayan ülkeler olarak Almanya, Hollanda, Avusturya, Macaristan ve İtalya öne çıkıyor. Finlandiya ve Portekiz süreç üzerine değerlendirme yaparken, Yunanistan, Çek Cumhuriyeti, Hırvatistan ve Baltık ülkeleri henüz Filistin'i tanımamıştır.
Buna rağmen AB, Filistin'deki duruma kayıtsız kalamaz hale gelmiştir. Almanya'nın itirazları yüzünden İsrail'e yaptırım uygulayamayan AB, sürdürülen saldırılar ve insani kriz nedeniyle bazı önlemler almak zorunda kalmıştır. AB, iki aşırı sağcı İsrailli bakanın Schengen bölgesine girişini engellemiş ve İsrail ile olan serbest ticareti askıya almıştır.

BUNDAN SONRA NE OLACAK?
Diplomatik kaynaklar, Filistin Devleti'ni tanıyan ülke sayısındaki artışın ve Batı bloğunun önemli üyelerinin bu adımı atmasının, İsrail’e baskının artırılması açısından siyasi olarak önemli bir etki yaratacağını ifade etmektedir.
Filistin'in bu ülkelerde büyükelçilik açması ve büyükelçi ataması gibi adımların yanı sıra, tanıma kararı alan ülkelerin Filistin'le ilişkilerini daha görünür hale getirecek çalışmalar yapması öngörülmektedir.
Söz konusu kaynaklara göre, İsrail'in Gazze'deki sivillere yönelik katliamlara devam etmesi ve Batı Şeria'ya yönelik hedef göstermesi, birçok Batı ülkesinde Filistin'in tanınmasının daha fazla gecikmemesi gerektiği düşüncesini güçlendirmiştir.