BM'den şok edici açıklama: "Gazze'de ölüm cezası infaz edildi!"

Gazze’ye Verilen Ölüm Cezası ve OCHA’nın Çıkışı
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA) Sözcüsü Olga Cherevko, Gazze’nin Deyr El-Balah bölgesinden video konferans aracılığıyla BM bünyesindeki gazetecilere konuştu. Cherevko, “Gazze kentine ölüm cezası verildi. Ya terk edeceksin ya da öleceksin. Yüz binlerce yorgun, bitkin ve korku içinde olan sivil, küçük hayvanların bile hareket edebilmek için aralarında boşluk aradığı aşırı kalabalık bir alana kaçma emri aldılar.” diyerek, İsrail’in artan saldırılarını ve sivilleri zorla yerlerinden etme emirlerini eleştirdi.
OCHA Sözcüsü, Gazze’deki korkunç şiddetin son bulması gerektiğini vurguladı ve “Çok geç olmadan kalıcı bir barış sağlanmasına yönelik acil önlemler alınması gerekiyor; bombaları susturacak sesler, kan dökülmesini durduracak eylemler...” ifadelerini kullandı. Gazze’ye, kuzey de dahil olmak üzere tüm sınır kapıları ve koridorlardan yardım akışının sağlanarak, insani yardımların engelsiz bir şekilde ulaştırılması gerektiğine dikkat çeken Cherevko, “Gazze halkı sadaka istemiyor. Güvende, onurlu ve barış içinde yaşama hakkını talep ediyor.” şeklinde konuştu.
"EN BÜYÜK DÜSTURUMUZ İNSANLARA ZARAR VERMEMEK"
Cherevko, basın toplantısında yaptığı açıklamada, BM’nin İsrail-ABD işbirliği ile kurulan "Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF)" adlı yapıdan farklı olarak yardımları nasıl dağıttıklarına dair şöyle bir yanıt verdi: “Çalışan bir sistemimiz bulunmakta ve Gazze genelinde 400'den fazla dağıtım merkezimiz mevcut. Bu merkezler, tüm nüfusa yakın noktalarda yer alıyor, böylece yardımları almak isteyen herkes kolayca ulaşabiliyor. Aynı zamanda yerlerinden edilemeyen insanlara da ulaşarak, yardımların evlerine ulaşmasını sağlıyoruz.”
Dağıtım merkezlerinin yanı sıra aşevleri ve fırınlar aracılığıyla da Gazze’de yardım faaliyetleri gerçekleştirdiklerine vurgu yapan Cherevko, yardımların nerede olursa olsun insanlara ulaştırılmasını sağladıklarını kaydetti. Cherevko, GHF’den ne şekilde farklı olduklarına dair, "Farkımız, en büyük düsturumuzun insanlara zarar vermemek olduğunu belirtmek. Bu nedenle insanların askeri bir bölgeye gitmek zorunda kalmadan daha büyük bir riske girmemeleri için elimizden geleni yapıyoruz.” dedi.