Bilim Dünyasından Çarpıcı Keşif: Yaşamın Kökenine Işık Tutan Yeni İpucu!

Nuvvuagittuq Yeşiltaş Kuşağı'nın Yaşı Üzerine Çelişkili Görüşler

Nuvvuagittuq Yeşiltaş Kuşağı, Quebec'teki Hudson Körfezi'nin doğu sahilinde, çizgili gri taşlardan oluşan antik kayaları ile uzun zamandır araştırmacıların dikkatini çekiyor. Ancak bu kayaların tam olarak ne kadar yaşlı olduğu konusu hâlâ tartışmalı.

Yirmi yıl önce gerçekleştirilen çalışmalara göre bu kayaların yaşı 4,3 milyar yıl civarında olabileceği ve Dünya'nın tarihinin en ilkel dönemlerine kadar uzandığı ortaya konmuştu.

Diğer bilim insanları ise farklı bir tarihlendirme yöntemi kullanarak bu tahmine itiraz etti. Onlar, geçmişte oluşmuş kirleticilerin kayaların yaşı üzerinde yanıltıcı bir etki yarattığını ve aslında gerçek yaşlarının 3,8 milyar yıl civarında olduğunu savunuyor.

Yeni yayımlanan araştırmada, farklı bir kaya örneği üzerinde çalışma yapıldı ve önceki iki tarihleme tekniği kullanılarak yaş analizi gerçekleştirildi. Bir radyoaktif elementin zamanla başka bir elemente dönüşüm süreci ölçüldü. Elde edilen bulgular, kayaların yaklaşık 4,16 milyar yıl yaşında olduğunu gösterdi.

Tektonik Platoların Oluşumu Üzerine Fikir Veriyor

Dünya, yaklaşık 4,5 milyar yıl önce, güneş sisteminin oluşumunun hemen ardından bir toz ve gaz bulutunun çökmesiyle şekillendi. İlkel kayalar, genellikle hareket eden tektonik plakalar tarafından eritilerek geri dönüştürülmektedir, bu da onların günümüzde yüzeyde nadir görünmesine sebep olmaktadır.

Bilim insanları, Kanada'da bulunan Acasta Gnays Kompleksi adı verilen başka bir yapıya ait 4 milyar yıllık kayalar bulmuşlardır; ancak Nuvvuagittuq kayalarının daha eski olabileceği düşünülmektedir.

Dünya'nın en eski dönemlerine ait olan bu kayaların incelenmesi, gezegenin tarihsel özellikleri, kaynayan magma okyanuslarının tektonik plakalara olan etkisi ve yaşamın başlangıcı hakkında ipuçları sunabilir.

Yerel Topluluğun Arazi Kısıtlamaları

Kaya oluşumu, Inukjuak kabilesinin arazisinde bulunmaktadır ve yerel Inuit topluluğu, önceden gerçekleşen ziyaretlerde meydana gelen hasar sebebiyle bilim insanlarının bölgeden örnek almasını geçici olarak sınırlamıştır.

Araziyi yöneten Pituvik Landholding Corp. ile işbirliği yapan Tommy Palliser, bazı jeologların bölgeyi ziyaret etmesi sonrasında büyük kaya parçalarının kaybolduğunu ve topluluğun bu kaybolmayı internet üzerinden satılan parçalarla ilişkilendirdiğini bildirdi.

Inuit topluluğu, araştırmacıların araziyi incelemelerine izin verirken, aynı zamanda arazisini korumak amacıyla bilim insanlarıyla birlikte bir milli park kurmayı da planlıyor. Topluluğun bir üyesi olan Palliser, “Bu kayalara büyük bir ilgi var, bunu kabul ediyoruz. Ancak daha fazla zarar görmek istemiyoruz” ifadelerini kullandı.