Bilim Dünyası "Perili Evleri" İnceledi: Korkunun Çekiciliği Neden?
Perili Evlerin Psikolojik Etkileri: Korku ve Eğlence Arasındaki Denge
Cadılar Bayramı döneminde popüler hale gelen perili evler, aslında insan beyninin korku tepkilerini gözlemlemek için mükemmel bir laboratuvar işlevi görüyor. Melbourne Üniversitesi'nden nörobilimci Sarah Tashjian, bu konuyu “Laboratuvarda genellikle düşük yoğunluklu tehditler oluşturuyoruz, ancak perili evler çok daha gerçekçi ve duyusal olarak zengin deneyimler sunuyor” şeklide açıkladı.
Bu tür deneyimler, kalp atışını hızlandıran, nefesi kısaltan ve avuç içlerini terleten bir “uyarılma tepkisi” meydana getiriyor. Pittsburgh Üniversitesi'nden sosyolog Margee Kerr, bu fiziksel tepkilerin bağlamına göre “korku” ya da “heyecan” olarak algılanabileceğini belirtti.
Kerr, “Duygularımız büyük ölçüde bağlama bağlı” diyerek, “Kiminle bulunduğumuz, ne yaptığıımız ve yılın hangi zamanında olduğumuz gibi faktörler deneyimi şekillendiriyor. Dolayısıyla, ‘bu sadece korkudur’ demek, yaşanan duygunun tamamını yansıtmaz” ifadelerini kullandı.
"Hikayenin Yüklediği Anlam Önemli"
Kerr'in meslektaşı nörobilimci Greg Siegle de benzer bir görüşü paylaşıyor:
"Vücudumuzun tepkisine hangi hikâyeyi yüklediğimiz kritik bir öneme sahip. Eğer perili eve eğlenmek amacıyla gittiyseniz, hissettiğiniz korku paniğe değil, eğlenceye dönüşecektir.”
Bilim insanları, insanların korkuyu tamamen kaçınılması gereken bir duygu olarak değil, kontrollü bir şekilde yaşandığında keyif veren bir deneyim olarak gördüğünü ifade ediyor. Zira beyin, korku anında salgılanan adrenalin ve dopaminin karışımını “yaşadığını hissetmek” olarak yorumluyor.