Evliliklerin Boşanmayla Sona Erme Oranı Artıyor

Verilere dayanan araştırmalara göre, Birleşik Krallık'ta evliliklerin yüzde 42'si boşanma ile sonuçlanıyor. Bu oran, 1950'lerden bu yana ciddi bir artış göstermektedir.

İlişkilerle ilgili araştırmalar genellikle uzun vadeli memnuniyet düzeylerine odaklanırken, bu yeni çalışma, partnerlerin birkaç gün hatta 24 saat içinde ilişkilerinden ne kadar memnun olduklarını inceliyor. Çalışmaya yaklaşık 750 çift katıldı ve katılımcılar gün içinde birden fazla kez ilişki tatminlerini raporladı.

SONUÇLAR NEYİ GÖSTERİYOR?

Çalışmanın bulguları, partnerlerin ilişki memnuniyetinde önemli dalgalanmalar yaşadığını ortaya koyuyor. Bu dalgalanmalar, gün içinde yaşananlara kıyasla birkaç günlük süreçte daha belirgin bir şekilde ortaya çıkıyor. Ayrıca çiftler arasında bu iniş çıkışların oldukça senkronize bir şekilde gerçekleştiği gözlemlendi.

Partnerin algılanan duyarlılığı, memnuniyetin seyrini etkileyen en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor. Özellikle erkek partnerin duygusal istikrarı, ilişkinin genel memnuniyetini önemli ölçüde etkiliyor.

Kısa vadede bu dalgalanmalar ayrılık düşüncelerini tetikleyebilse de, uzun vadede ilişkinin genel akışı üzerinde sınırlı bir etkisi olduğu belirlenmiştir. Louisa Scheling, bu dalgalanmaların, geleceği tahmin etmekten ziyade mevcut ilişki dinamiklerinin bir yansıması olabileceğini ifade ediyor.

Bu bulguların, özellikle ilişki danışmanlığı kapsamında çiftlere destek olmak açısından yol gösterici olabileceği belirtiliyor.

Çalışmanın sonuçları Journal of Personality and Social Psychology dergisinde yayımlandı.

AŞKIN 5 EVRESİ

Psikologlara göre aşk, beş temel aşamadan oluşuyor:

1. Kelebekler

Bu ilk evre, yoğun bir tutku ve cinsel çekim ile karakterizedir. Katılımcıların yüzde 30'u kilo kaybı yaşadığını, yüzde 39'u ise verimliliklerinin azaldığını belirtirken, bu dönemde testosteron ve östrojen üretimi artıyor; yüzde 56'sı libidolarında bir artış olduğunu ifade ediyor.

2. İnşa

İlk heyecan azalmaya başlarken, çiftler birbirlerini daha yakından tanımaya başlıyor. Araştırmaya göre İngiltere'de çiftlerin yalnızca yüzde 3'ü bu aşamadadır. Vücut, kalp atışını hızlandıran ve mutluluk veren monoaminler üretiyor; bu da "mutlu bir kaygı" hissi yaratıyor. Bu dönemde yüzde 44 uyku sorunları, yüzde 29 dikkat dağınıklığı yaşanıyor.

3. Uyum

Burada partnerin "uygun" olup olmadığını değerlendirme aşamasına geçiliyor. Bu dönemde sınırlar sorgulanırken, stres düzeyinin arttığı gözlemleniyor.

4. Dürüstlük

Bu aşama, kişinin gerçek kimliğini açığa çıkardığı dönem olarak dikkat çekiyor. Sosyal medyada sunulan "kusursuz" imajın ardında gerçek benliğin ortaya çıkması, yüzde 15 oranında şüphe ve kırılganlık hissini tetikliyor. Psikolog Dr. Linda Papadopoulos'a göre bu aşamada ilişkide gerçek samimiyet başlıyor.

5. Denge

İlk dört aşamayı başarıyla geçen çiftler, güvenin ve bağın arttığı bir dengeye ulaşıyor. Katılımcıların yüzde 50'si bu aşamaya geldiğini belirtirken, yüzde 23'ü daha mutlu olduklarını ifade ediyor. Orgazm sırasında salgılanan vazopressin ve doğum sırasında salınan oksitosin hormonları, bağlılığı artırıyor. Dr. Papadopoulos'a göre, burada gerçek bir huzur düzeyi meydana geliyor ve çiftler birbirine gerçekten destek olduğunu hissediyor.