Jamie Acaster'ın Hastalıkla Mücadelesi Sonuçlandı

48 yaşındaki Jamie Acaster, sohbetleri takip etme ve kelimeleri hatırlama güçlüğü yaşamaya başlayınca, aile hekimine birkaç kez başvurdu. Ancak yaşadığı sorunlar, öncelikle depresyon belirtisi olarak değerlendirildi.

Jamie'nin değişen tutumlarını fark eden hemşire kardeşi Donna Sayle, durumun ciddi olduğunu anlayarak onu Nisan 2023'te acil servise gitmeye ikna etti. Yapılan MR taraması, Jamie'nin yüksek dereceli glioblastoma adlı beyin tümörünün en saldırgan ve ölümcül türlerinden birine sahip olduğunu ortaya koydu.
Teşhisinin ardından ameliyata alınan Acaster'ın tümörünün %95'i başarıyla çıkarıldı. Ancak zorlu kemoterapi ve radyoterapi tedavilerine rağmen, vücudu tedaviye direnç gösterdi. Steroid kullanımı sonucu karaciğer ve böbreklerinde sorunlar gelişti ve bu, hayatını tehdit eden bir akciğer embolisine yol açtı.

Jamie Acaster, hastalığıyla bir buçuk yıl süren mücadelesinin ardından 1 Eylül 2024'te hastanede hayata veda etti. Geride, 15 yaşındaki kızı Ava, oğlu Harry ve yaslı bir eşi ile geniş bir aile bıraktı.
Kardeşi Donna Sayle, “Jamie yaşam dolu biriydi. Hayatının son döneminde bile espri yapmaktan vazgeçmedi. Ölmeden önceki gece bile hep birlikte çok eğlendik,” diyerek onun neşeli ruhunu anlattı.

Sayle, Jamie'nin futbol sevgisine de değinerek, “Oğlunun futbol takımını yıllarca büyük bir özveri ile çalıştırdı. Bu, onun en çok gurur duyduğu görevlerden biriydi,” ifadesini kullandı.
Glioblastoma Nedir?
Her yıl İngiltere'de yaklaşık 3.000, ABD'de ise 12.000 kişiye glioblastoma teşhisi konuluyor. Bu hastalık, daha önce İşçi Partisi siyasetçisi Dame Tessa Jowell ve The Wanted grubunun solisti Tom Parker gibi tanınmış isimlerin de hayatını kaybetmesine yol açtı.

NHS'ye göre hastalığın belirtileri arasında baş ağrısı, nöbet, mide bulantısı, konuşma güçlüğü, hafıza kaybı, görme değişiklikleri ve kişilik bozuklukları bulunuyor. Uzmanlar, özellikle ani bilişsel değişimlerin dikkate alınması gerektiğine vurgu yapıyor.

Jamie Acaster'ın ailesi, bu trajik deneyimin diğer hayatları etkilememesi için toplumda farkındalık yaratmayı hedefliyor. Donna Sayle, “İnsanların, sevdiklerinde gördükleri ufak değişimleri göz ardı etmemeleri gerektiğini istiyoruz. Jamie'nin hikâyesi bu konuda bir uyarı olmalı,” şeklinde konuştu.