Beyin de Yağ Yakar mı? Yeni Araştırmalar Şaşırtıyor!

Beyindeki Yağ Damlacıkları Enerji Kaynağı Olabilir
Weill Cornell Medicine araştırma grubu, sinapslardaki (nöronlar arası bağlantılar) elektriksel aktivitenin, yağ damlacıklarının enerji kaynağı olarak kullanılabileceğini ortaya koydu.
Nature Metabolism dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, beynin yağ yakmadığına dair uzun süredir süregelen anlayış sorgulanmaya başlandı. Çalışmanın baş araştırmacısı Dr. Timothy A. Ryan, “Beynin yağ yakmadığını söylememizin gerekçesi, muhtemelen beynin içinde bu yağ depolarını göremememizle alakalıydı,” dedi.
Araştırmanın ilk yazarı Dr. Mukesh Kumar, kas gibi yüksek enerji gereksinimi bulunan dokularda yağın önemli bir enerji kaynağı olabileceğini, beynin de benzer bir işlev görebileceğini ifade etti.
DDHD2 NEDİR?
Takım, yağ parçalama sürecinde görev alan DDHD2 genini inceledi. Bu gen, bir lipaz enzimi üretir ve bu enzimin bozulması durumunda beyin içinde trigliserit (yağ damlacığı) birikimi meydana gelir. DDHD2 mutasyonları, bacaklarda ilerleyici kas sertliği ve zayıflığa neden olan kalıtsal spastik paraplejiyle ilişkilidir.
Farelerde DDHD2 enzimi çalışmadığında beyin genelinde trigliserit birikimi gözlemlendi. Dr. Kumar, bu yağ damlacıklarının özellikle glikozun düşük olduğu durumlarda beyin hücrelerinin mitokondrilerine aktarılıp enerji (ATP) üretiminde kullanıldığını gösterdi. Bu süreç, sinapslardaki elektriksel aktivite tarafından tetiklenmektedir. Yani nöronlar ne kadar aktif olursa, o kadar fazla yağ yakılmaktadır.
YAĞ YAKIMI DURDUĞUNDA BEYİN ETKİSİZ HALE GELİYOR
Araştırmacılar, yağ asitlerinin mitokondriye taşınmasına yardımcı olan CPT1 enzimini geçici olarak engelledi. Bu durumda fareler yağ damlacıklarını kullanamaz hale gelince, vücut sıcaklığı hızla düştü ve kalp atışları yavaşladı; adeta bir “mini kış uykusu” durumu yaşandı. Dr. Ryan, bu durumun beynin yağ yakımına sürekli ihtiyaç duyduğunun kesin bir kanıtı olduğunu dile getirdi.
NÖROLOJİK HASTALIKLAR İÇİN YENİ UMUT
Ekip, bu bulgunun Alzheimer veya Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayabileceğine inanıyor. Glikoz seviyelerinin düştüğü yaşlanma veya hastalık dönemlerinde, yağ damlacıklarının devreye girerek beyni besleyebileceği vurgulanıyor. Dr. Kumar, Parkinson hastalığında nöronlarda yağ birikimi olabileceğine dair bazı bulguların mevcut olduğunu belirtti.
Dr. Ryan ise “Glikoz ve yağlar arasındaki etkileşimi detaylı bir şekilde anlayabilirsek, beyin sağlığını korumanın yeni yollarını keşfedebiliriz” şeklinde konuştu.