Berobana Geleneği: 150 Yıllık Birlik ve Beraberlik Simgesi

Artvin'in Şavşat İlçesinde Yaşatılan Berobana Geleneği
Artvin’in Şavşat ilçesine bağlı köylerde, yaklaşık 150 yıldır sürdürülen geleneksel "Berobana", yaz aylarının köylerdeki kalabalık atmosferi sayesinde zamanla temmuz veya ağustos aylarında gerçekleştirilmeye başlandı.
Gürcüce "beri" (ihtiyar) ve "bana" (kadın) kelimelerinden türeyen "Berobana" geleneğinde, bir erkeğe köydeki bir kadının elbiseleri giydiriliyor.
Diğer erkekler "beri" adıyla anılarak, sırtlarına yastık koyup, "kabalak" adı verilen keçi yününden ve koyun postundan yapılan şapkaları takarak, ellerindeki sopalarla kadın kıyafeti giymiş erkeği (bana) korumaya çalışıyorlar.
Berobana geleneği, yaylada bir evde hazırlanan katılımcıların, akordiyon eşliğinde dışarıda bekleyen köy halkının yanına çıkarak bir süre dans etmeleriyle başlıyor. Dansın ardından ev ev dolaşmaya başlıyorlar.
Gittikleri evlerde kaymak, mısır unu ve tuz gibi malzemeler isteyen oyuncular, taleplerini yerine getirmeyen ev sahiplerini oyun gereği korkutarak istediklerini alıyorlar. Malzemeleri topladıktan sonra festival alanına dönen oyuncular, köy halkıyla birlikte geleneksel oyunlar oynarken, "bana" karakterini köylülerden kaçırmaya çalışıyor. "Beri" adlı figürler de kadın karakteri korumak için ellerindeki sopalarla devreye giriyor. Süreç içinde "bana" karakteri, sonunda istediği biriyle kaçmayı başarıyor. "Beri" oyuncularının buna karşı çıkmamalarıyla sorun çözüme ulaşıyor ve tüm köy halkı etkinliğe katılıyor.
Berobana oyununun ardından horona katılan köylüler, o yıl evlerinden bereketin eksik olmayacağına inanıyor. Evlerden toplanan kaymak, tuz ve mısır unuyla yapılan "Haviçs" adı verilen yemek, tüm köy halkına dağıtılıyor.
Berobana geleneği süresince düzenlenen eğlenceler, iki gün boyunca devam ediyor.
Artvin'in Şavşat ilçesine bağlı Eskikale köyü sakinlerinden Selma Gümüş, AA muhabirine "Berobana" geleneğini anlattı. Bu geleneği büyüklerinden öğrendiğini belirten Gümüş, "Ben de yeni nesil olarak onlar gibi geleneklerimi yaşatmak istiyorum. Kendi neslime aktarmak istiyorum. Onlar da geleceğe aktarsın istemekteyim çünkü gelenek ve görenekler değerlerle ilerler ve kıymetli olur" ifadelerine yer verdi.
"Berobana" etkinliğinde giydikleri yöresel kıyafetlerin kendilerine ait olduğunu belirten Gümüş, "2-3 yıldır bizler giymeye başladık. Annem dikti, kendi giydi, biz de giydik. Bu şekilde insanlar göre göre cesaret aldı" dedi.
Köy sakinlerinden Ekrem Sancar, "Berobana" geleneğinin kendilerine atalarından miras kaldığını vurgulayarak, "Berobana birlik ve beraberlik demek, köylüyü bütünleştirmek demektir" şeklinde konuştu.
Eskiden tarlada çalışanların birkaç gün eğlenmek amacıyla bu geleneği düzenlediğini ifade eden Sancar, "O zaman bizim dedelerimiz, amcalarımız, abilerimiz bunu yapardı. Biz onlardan gördük ve bu geleneği biz de böyle devam ettirmek istiyoruz" şeklinde sözlerini tamamladı.