Bermuda Şeytan Üçgeni'nin Gizemi Nihayet Aydınlanıyor mu?

Bermuda Şeytan Üçgeni'nde Kaybolan Gemi ve Gizemli Dalgalar
Florida, Porto Riko ve Bermuda arasında yer alan, kayboluşlarla anılan Bermuda Şeytan Üçgeni, uzun yıllardır pek çok efsaneye ve komplo teorisine ev sahipliği yapmaktadır.
İngiltere'deki Southampton Üniversitesi'nde görevli okyanus bilimci Dr. Simon Boxall, bu esrarengiz olayların ardında doğaüstü unsurların değil, "haydut dalgaların" bulunduğunu iddia ediyor.
"DAKİKALAR İÇİNDE BATABİLİR"
Dr. Boxall'a göre Bermuda Üçgeni, 30 metreye kadar yükselebilen dev dalgaların sıkça görüldüğü bir alan. Normal dalgalara göre iki kat daha büyük olabilen bu büyük su kütleleri, farklı yönlerden gelerek tehlikeli bir birleşim yaratabiliyor.
Boxall, “Böyle bir dalgaya yakalanan büyük bir gemi, iki-üç dakika içinde batabilir” şeklinde konuşuyor.
Southampton Üniversitesi ekibi, Birinci Dünya Savaşı sırasında kaybolmuş olan USS Cyclops adlı Amerikan kömür gemisinin bir maketini yaparak çeşitli testler gerçekleştirdi.
165 metre uzunluğundaki bu dev geminin, dalga tepeleri arasında asılı kaldığında, ortada boşluk kalabileceği ve bu durum sonucunda ikiye ayrılarak batma tehlikesiyle karşılaşabileceği ortaya kondu.
EFSANELER O GEMİNİN KAYBOLUŞUYLA DOĞDU
1918 yılında Brezilya'dan Baltimore'a doğru seyrederken Bermuda Üçgeni'nde kaybolan USS Cyclops, 306 mürettebatıyla birlikte hiçbir iz bırakmadan ortadan kayboldu.
Acil durum çağrısı yapılmadan gerçekleşen bu kayboluş, UFO ve paralel evren teorilerini gündeme getirdi. Dr. Boxall, geminin büyük ihtimalle haydut dalgalar nedeniyle battığını dile getiriyor.
BİLİM İNSANLARI "GİZEM ABARTILIYOR" DİYOR
Ancak tüm uzmanlar, Bermuda Üçgeni'nin diğer bölgelerden daha tehlikeli olduğu fikrinde birleşmiyor.
ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA), bölgede gerçekleşen kaza oranlarının dünyadaki diğer denizlerden farklı olmadığını belirtiyor. Sigorta devi Lloyd’s of London da Bermuda Üçgeni'nde ekstra bir risk olmadığını vurguluyor.
Uzmanlara göre kayboluşların çoğu, doğal sebeplerle açıklanabilir: Karayipler’in zorlu navigasyon şartları, çok sayıda adanın oluşturduğu sığ sular ve elbette dev dalgalar önemli etkenler arasında yer alıyor.