Bağırsak Kanserine Karşı Doğanın Sunmuş Olduğu Mucizevi Baharat!

Yeni Araştırmalar Kurkuminin Bağırsak Kanserine Karşı Etkisini Ortaya Koydu
Leicester Üniversitesi'nin gerçekleştirdiği yeni bir çalışma, zerdeçala parlak sarı rengini veren kurkumin bileşiğinin, bağırsaklardaki erken evre kanser hücrelerinin büyümesini engelleyebileceğini gösterdi. Laboratuvar ortamında yapılan deneylerde, kurkuminin tümör oluşumuna neden olan hücrelerin çoğalmasını durdurduğu dikkate alındı.
Araştırmacılar, kurkuminin kanser hücrelerinin yayılımında önemli bir rol oynayan bir proteine bağlanarak bu proteinin işlevini inhibe ettiğini tespit etti. Cancer Letters dergisinde yayımlanan çalışmada, kurkuminin özellikle kanser kök hücrelerinin gelişimini durdurduğu ve bu hücreleri daha az tehlikeli hale getirdiği vurgulandı.
Deneysel araştırmalarda, kurkumin desteği sağlanan bağırsak dokularında tümör gelişiminin hem önlendiği hem de tekrar etmesinin engellendiği gözlemlendi. Ayrıca, kanser hücreleriyle enfekte olan fareler üzerinde gerçekleştirilen testlerde, kurkuminin tümör büyümesini yavaşlattığı ve hayvanların yaşam süresini uzattığı belirtildi.
Uzmanlar, insanlar üzerindeki olası etkilerin gözlemlenmesi için günde 1,5 ila 2 gram saf kurkumin alınması gerektiğini ifade ediyor. Ancak zerdeçal tozunun yalnızca yüzde 2 ila 5 oranında kurkumin içerdiğinden, bu dozu yakalamak için günlük yaklaşık 40-100 gram zerdeçal tüketimine ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Bu nedenle, bilimsel çalışmalar genellikle yoğunlaştırılmış kurkumin takviyeleri kullanıyor.
Araştırmacılar, zerdeçalın düşük toksisiteye sahip olması ve ekonomik olması nedeniyle koruyucu tedavi seçenekleri arasında cazip bir alternatif sunduğunu ifade ediyor.
GENÇ YAŞTA BAĞIRSAK KANSERİ VAKALARINDA ARTIŞ
İngiltere’de her yıl yaklaşık 44 bin kişiye bağırsak kanseri teşhisi konulmakta ve bu sayı her 12 dakikada bir yeni bir vakaya işaret ediyor. Yıllık ölüm oranı ise 17 bini aşmakta. The Lancet dergisinin verilerine göre, vakalarda %3,6 oranında bir artış gözlemlenirken, özellikle 50 yaş altındaki bireylerde teşhis oranlarında dikkat çekici bir yükseliş yaşandığı ifade ediliyor.
Uzun yıllar boyunca yaşlılık hastalığı olarak düşünülen kolorektal kanserin, son süreçte 20’li, 30’lu ve 40’lı yaşlardaki bireyleri de etkilediği uzmanlar arasında endişeye yol açıyor. Uzmanlar, kötü beslenme alışkanlıkları, obezite, işlenmiş et tüketimi ve düşük lifli diyetin risk faktörleri arasında yer aldığını vurguluyor.
Kaliforniya San Diego Üniversitesi'nde yapılan bir diğer araştırmada ise, bağırsak kanseri ile yaygın bir gıda kaynaklı bakteri olan E. coli arasında olası bir ilişki tespit edildi. Genç kolon kanseri hastalarından alınan DNA örneklerinde, çocukluk döneminde tetiklenmiş olabileceği düşünülen genetik değişiklikler ile E. coli'nin ürettiği kolibaktin adlı kansere neden olabilen toksin bulundu.
E. coli’nin en sık görülen kaynakları arasında az pişirilmiş kıyma yer alırken, marul ve ıspanak gibi yapraklı sebzeler de kirli su veya hayvan teması yoluyla risk oluşturabilir.
DAHA FAZLA ARAŞTIRMAYA İHTİYAÇ VAR
Cancer Research UK, kurkuminin kansere karşı umut verici etkileri olabileceğini kabul etmekle birlikte, özellikle dozaj ve uzun vadeli etkiler konusunda daha kapsamlı araştırmalara ihtiyaç duyulduğunu belirtmektedir. Kurumun internet sitesinde şu ifadeler yer almaktadır:
“Zerdeçalın içindeki kurkumin bileşiğinin bazı kanser türlerinde kanser hücrelerini öldürebileceğine dair bazı kanıtlar mevcuttur. Ancak, şu anda zerdeçal veya kurkuminin insanlarda kanseri önleyebileceğine veya tedavi edebileceğine dair net bir kanıt yoktur.”