Ekrem Tansel

Bağımlılığınızın Farkında Mısınız? İşte O 5 Belirti!

Bağımlılığınızın Farkında Mısınız? İşte O 5 Belirti!

Bağımlılığın Psikolojik Temelleri

Bağlılık duygusu, çoğunlukla beynimizdeki mutluluk hormonlarını salgılayan kimyasallar -dopamin veya oksitosin gibi- ile bağlantılıdır. Birisiyle birlikte olduğumuzda beyinde uyanan ödül sistemleri, o kişiye duyulan heyecanın devamını istememize neden olur.


Uzmanlar, bağımlılığın yalnızca maddelere değil, bireyler veya diğer şeylerle de gelişebileceğini ifade ediyor. Belirli bir davranışa karşı duyulan bağımlılıklar, kişinin bu davranışı sürdürmesine yol açar. Bu davranış, olumsuz sonuçlara yol açsa bile devam edebilir...

  • O kişi yokken yaşamınızı idame ettirmekte güçlük çekiyorsunuz.
  • İhtiyaçlarınızın yalnızca o kişi tarafından karşılanması gerektiğini hissediyorsunuz.
  • O kişinin olumsuz davranışlarına aşırı tepkiler verebiliyorsunuz.
  • Eski dostlarınız ve aile üyelerinize daha az vakit ayırarak yalnızca o kişiyle birlikte olmayı arzuluyorsunuz.
  • Dünyada sizi sevecek tek kişinin o olduğuna inanıyorsunuz.

Bağımlılık riskine yatkın bireyler, duygusal dalgalanmalar, dürtüsellik ve düşük özsaygı gibi özellikler sergileyebilirler. Ayrıca, genetik ve çevresel etmenler, bağımlılık riskini artırabilmektedir.

Çocukluk döneminde sağlıklı ilişki örneklerine maruz kalmamış bireyler, yetişkinlikte sağlıksız ilişki dinamiklerine daha açık hale gelebilirler.

Bağımlılıkla başa çıkma sürecinin ilk adımı, bağımlılığın tanımını ve kişisel risk faktörlerini anlamaktır. Ek olarak, kodipendens (bağımlı ilişki dinamikleri) hakkında bilgi edinilerek sağlıklı sınırlar belirlenebilir.

Bağımlılıkla mücadelede profesyonel destek almak, sürecin daha olumlu bir şekilde ilerlemesine yardımcı olabilir.