Bağımlı Kişilik Bozukluğunu Anlamanın 11 Şaşırtıcı İpucu

Bağımlı Kişilik Bozukluğu: Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri
Bağımlı kişilik bozukluğuna sahip bireyler, bağımsız kararlar almakta zorlanarak yalnız kaldıklarında derin bir çaresizlik hissederler. Bu kişiler, kendi ihtiyaçlarını karşılayacak yetkinliğe sahip olmadıklarına inandıkları için başkalarının yardımına ve yönlendirmesine ihtiyaç duyarlar. Uzmanlar, bu bozukluğun, bağımsızlıktan uzak, boyun eğici bir davranış modeli ile karakterize olduğunu ifade etmektedir.
BAĞIMLI KİŞİLİK BOZUKLUĞUNUN BELİRTİLERİ
Klinik psikolog Dr. Aimee Daramus, bağımlı kişilik bozukluğunun belirgin belirtilerini şu şekilde sıralamaktadır:
- Yalnız kalma durumlarından rahatsızlık duymak
- Terk edilme korkusu taşımak
- Sorumluluk üstlenmekten kaçınmak
- Devamlı onay ve destek arayışında bulunmak
- Gündelik kararları diğerlerine danışmadan verememek
- Yönetilmekten ve yönlendirilmekten hoşlanmak
- Eleştirilere aşırı hassasiyet gösterme
- Onay kaybetme korkusuyla itiraz edememek
- İlişkilerin sonlanması durumunda büyük bir çaresizlik hissetmek
- Yeni deneyimlere kapalı olmak
- Özgüven eksikliği ve karamsar bir tutum sergilemek
Bu belirtiler genellikle çocukluk ya da erken yetişkinlik döneminde ortaya çıkar ve 30 yaşından önce kendini göstermeye başlar.
NEDEN ORTAYA ÇIKIYOR?
Verywell Mind'da yer alan bilgilere göre, bağımlı kişilik bozukluğunun kesin nedenleri tam olarak anlaşılamamakla birlikte bazı risk faktörleri şunlardır:
İstismar geçmişi: Fiziksel şiddet ya da sadakatsiz ilişkilerde deneyim yaşayan bireylerde bu bozukluk daha sık görülmektedir.
Çocukluk travmaları: Çocukluk döneminde geçirilen ciddi hastalıklar, ihmal veya istismar riski artırabilmektedir.
Genetik yatkınlık: Ailede benzeri kişilik bozuklukları veya anksiyete bozukluklarının bulunması riski yükseltebilmektedir.
Kültürel etkiler: Bazı toplumsal ve dini yapılar, otoriteye bağımlılık ve itaatkârlığı teşvik edebilir. Ancak bu durum, tek başına bir hastalık belirtisi olarak değerlendirilmemelidir.
NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Bağımlı kişilik bozukluğu, bir ruh sağlığı uzmanı tarafından gerçekleştirilen psikolojik değerlendirme aracılığıyla teşhis edilmektedir. Tanı sürecinde izlenebilecek adımlar şunlardır:
- Bireyin ve ailesinin sağlık geçmişi detaylı bir şekilde incelenir.
- Bilimsel olarak geçerliliği kanıtlanmış kişilik testleri uygulanabilir.
- Uzman, belirtilerin süresi, şiddeti ve bireyin düşünce yapısını değerlendirmeye çalışır.
- Benzer belirtileri ortaya çıkarabilecek diğer rahatsızlıklar ele alınabilir.
Tanı, uzmanların referans aldığı Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’na (DSM) göre konulmaktadır.
Bu bozukluk, depresyon, madde kullanımı, intihar düşünceleri veya istismar gibi başka sorunlarla birlikte görülebilir. Dolayısıyla, eşlik eden durumların da tanılması kritik bir öneme sahiptir.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELER?
Dr. Daramus, tedavi süreçlerinde şu yöntemlerin faydalı olabileceğini dile getirmektedir:
Bireysel terapi: Psikodinamik terapi, bilişsel davranışçı terapi (CBT) ve diyalektik davranış terapisi (DBT) gibi yaklaşımlar; bireyin bağımlı düşünce kalıplarını tanımasını ve bunları daha sağlıklı düşüncelerle değiştirmesini sağlayabilir.
Grup terapisi: Grup ortamında bireylerin davranış modellemelerine daha iyi bir şekilde odaklanılabildiği için, bu tür bir ortamda terapi sonuçları daha etkili olabilir.
İlaç tedavisi: Bireyde eşlik eden anksiyete veya depresyon gibi durumlar varsa, antidepresan ya da anksiyolitik ilaçlar reçete edilebilir.
Terapi, bireyin kişiliğini tamamen değiştirmeyi değil; daha sağlıklı, dengeleyici ve uyumlu bir birey olmayı hedefler.
BAŞA ÇIKMA YOLLARI
Dr. Daramus, bağımlı kişilik bozukluğu ile mücadele eden bireylere şu önerilerde bulunmaktadır:
Tek başına aktiviteler yapmaya başlamak: Öncelikle basit görevler yer alan market alışverişi gibi işler ile başlanıp; zaman içinde daha karmaşık olan dışarda yalnız yemek yemek gibi adımlara geçiş yapılabilir.
Fiziksel aktivite: Egzersiz yapmak, bireyin kendi potansiyelini keşfetmesine yardımcı olup, özgüvenini artırabilir.
Bağımsızlık üzerine çalışmak: Yakın ilişkilerde hangi alanlarda başkalarına bağımlı olunduğu analiz edilip, adım adım bağımsızlık kazanılmalıdır.
Kendine güvenmeyi öğrenmek: Karar alma süreçlerinde ilk olarak kendi düşüncelerine odaklanmak ve sezgilere güvenmek büyük önem taşımaktadır.