Mert Doğru

Azerbaycan ve Ermenistan: Barış Sürecinde Rusya’nın Varlığını Sarsan Gelişmeler

Azerbaycan ve Ermenistan: Barış Sürecinde Rusya’nın Varlığını Sarsan Gelişmeler

Güney Kafkasya'da Tarihi Değişim: Azerbaycan ve Ermenistan Arasındaki Yakınlaşma

Güney Kafkasya'da, Karabağ Savaşı'nın ardından dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor. 1991 yılında bağımsızlık ilan eden Azerbaycan ve Ermenistan, barış sürecine girmeye hazırlanıyor. Her iki ülke, bugüne dek Rusya'nın etki alanı altında kalmışken, artık Moskova'ya karşı mesafe koymaya başladı. Bakü ve Erivan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e karşı birlikte hareket ediyor. Bu yakınlaşma, Rusya'nın Kafkaslar'daki etkisini tehdit ediyor.

Bakü ve Erivan Rusya'dan Uzaklaşıyor, Birbirine Yaklaşıyor

Azerbaycan ve Ermenistan, Sovyetler Birliği'nin yıkılmasıyla 1991'de bağımsızlıklarını ilan etti. Ancak, 34 yıl boyunca her iki ülke de büyük ölçüde Rusya'nın etkisi altında kalmayı sürdürdü. Bu süreç, bağımsızlıklarının gerçek anlamda bir anlam kazanamamasıyla sonuçlandı.

İki komşu arasındaki toprak anlaşmazlığı da önemliydi. Azerbaycan toprakları içinde bulunan, ancak Ermeniler tarafından yerleşilen Karabağ bölgesi için iki kez savaşan bu ülkeler, şimdi Rusya'yı Güney Kafkasya'dan çıkarma amacı güderek güçlerini birleştiriyor. Barışa yönelik adımlar atarak, Moskova'nın bölgede izlediği stratejiyi kırmaya çalışıyorlar.

Karabağ Savaşı, Ermenistan'ı Rusya'dan Kopardı

Sovyetler Birliği'nin çöküşünün ardından, her iki ülke de Rusya'nın müttefiki konumundaydı. Ancak, 2020'deki Karabağ Savaşı sonrası Ermenistan'dan gelen ilk uzaklaşma sinyalleri dikkat çekici oldu.

Sovyet sonrası dönemde, Ermenistan, Rusya'nın stratejik partneriyken, bu ülkenin başlıca güvenlik garantörü Moskova oldu. Ermenistan'da bulunan Rus askeri üssü ve sınır muhafızları, güvenlik sağlama görevini üstlenmişti. Ancak, Rusya'nın güvenlik garantörüğünü yerine getirmemesi, bu ilişkilerin bozulmasına yol açtı.

Ermenistan, Moskova'dan beklediği desteği Karabağ Savaşı sırasında bulamayınca, Kollektif Güvenlik Antlaşması Örgütü'ne üyeliğini askıya alma kararı aldı. Bu süreçte, Avrupa Birliği ile işbirliğini derinleştirme, Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkileri güçlendirme ve Türkiye ile normalleşme yollarını aramaya başladı. 2024'te Rus sınır muhafızlarının bölgeden çekilmesi, yerini Avrupa Birliği'nin sivil sınır görevlilerine bırakmasıyla gerçekleşti. Ermenistan, yıllar önce silahlarının yüzde 90'ını Rusya'dan alırken, bu oran 2025 itibarıyla yüzde 10'un altına düştü. Rusya'nın yerini Hindistan ve Fransa aldı.

Rusya, Azerbaycan Uçağını Düşürdü

Ermenistan'ın ardından Azerbaycan da Rusya ile mesafesini açma yoluna girdi. Bakü, yıllardır kendini Batı'da güvenilir bir enerji ortağı ve bölgenin istikrarlı gücü olarak konumlandırmaya çalışıyordu; ancak yönetimin otoriter yapısı, Washington ve Brüksel'le ilişkilerini zorlaştırıyordu. Bakü, Rusya'nın stratejik bir müttefiki olmaktan çıkıp, Batı'nın yanındaki partner konumunu güçlendirmek istiyor.

Bu süreçte, Moskova ile Bakü arasındaki ilk krize, geçen yıl Azerbaycan Havayolları'na ait uçağın Kazakistan'da düşmesi neden oldu. Rus hava savunma sistemleri tarafından yanlışlıkla vurulan uçak için Rusya, özür dilemek zorunda kaldı. Bakü, olayın peşini bırakmadı ve Aliyev, durumu uluslararası mahkemeye taşımayı düşünüyor.

Rusya 25 Yıllık Dosyayı Açıkladığında Kriz Patlak Verdi

Bir diğer kriz ise, Moskova'nın Yekaterinburg'da 25 yıl önce işlenmiş cinayetlerle ilgili soruşturma başlatmasıyla meydana geldi. Gözaltına alınan 7 Azerbaycan vatandaşı arasında iki kişi, gözaltında öldü. Bunun üzerine, Azerbaycan'da Rus haber ajansının bürosu basıldı. Bu durum, Azerbaycan'ın Rusya ile olan ilişkilerinde daha fazla mesafe koyma kararında etkili oldu.

Azerbaycan ve Ermenistan, aralarındaki sorunları Rusya olmadan çözmeyi hedefliyor. Paşinyan, Azerbaycan ve Türkiye ile devam eden düşmanlığın ülkesinin geleceği açısından tehdit oluşturduğunu düşünüyor ve bu nedenle Bakü ile uzlaşmaya önem veriyor.

Zengezur Koridoru, Rusya'nın Kalan Nüfuzunu Silecek

İki ülke arasındaki en önemli meselelerden biri, Zengezur Koridoru. Ermenistan'ın İran sınırındaki topraklarından geçen bu 43 kilometrelik koridor, Azerbaycan'ı Nahçıvan üzerinden Türkiye ile bağlıyor. 2020'deki ateşkes anlaşmasıyla koridorun kontrolü Rus istihbarat servisi FSB'ye verildi. Ancak, barış anlaşması ile Moskova'nın bölgede tamamen devre dışı bırakılması hedefleniyor. Bu durum, Amerika Birleşik Devletleri'nin Rusya'nın yerini almasında yönlendirme sağlayacak gibi görünüyor. Zengezur Koridoru, Rusya'nın Güney Kafkasya'daki etkisini ortadan kaldıracak bir unsur olarak öne çıkıyor.

ABD'nin bu süreçte yer alması ise Rusya'nın Kuzey-Güney Koridoru'nu tehdit ediyor. Kuzey-Güney Koridoru, Moskova'yı Azerbaycan üzerinden İran ve Hindistan'a bağlıyor. Rusya'nın bu koridoru kaybetmesi, ekonomik olarak ciddi zararlar doğuracak.

Zengezur Koridoru, ayrıca Rusya ile İran arasındaki karasal bağlantıyı da koparacak. Ermenistan, kara sınırının olmamasına rağmen, ticaret açısından büyük ölçüde Rusya'ya bağımlıyken, Zengezur Koridoru bu bağımlılığı azaltma potansiyeline sahip. Bu koridor, Azerbaycan'ın ulaşım ve lojistik merkezi konumunu güçlendirerek, Ermenistan'a daha geniş ticaret ağlarına entegre olma fırsatı sunacak. Bu durum, yıpranmış ekonomisini çeşitlendirme ve yabancı yatırımcı çekme noktasında önemli avantajlar yaratacak.

Zengezur Koridoru’nun, Türkiye'nin bölgedeki nüfuzunu artırması bekleniyor. Türkiye ile Azerbaycan'ı birleştiren bu koridor, "Orta Koridor" olarak adlandırılan ticaret yolunun önemli bir parçası olacak. "Orta Koridor", Türkiye ve Orta Asya üzerinden Avrupa'dan Çin'e kadar uzanacak.