Emine Saydam

Avrupa'nın Sınırları Sıklaşıyor: İnsan Hakları Nerede?

Avrupa'nın Sınırları Sıklaşıyor: İnsan Hakları Nerede?

Avrupa'nın Göçle Mücadele Önlemleri

Avrupa, göçle mücadele konusunda ardı ardına yeni tedbirler duyuruyor.

Son yıllarda sağ popülizm, göçle savaşmayı en etkili silahlarından biri olarak kullanıyor. Avrupa siyaseti, savaşları, yoksulluğu ve insani krizleri görmezden gelerek sığınma talep edenlere karşı kılıç kuşanma çabalarını artırmış durumda. Bu durumu, "düzensiz göçle ve insan kaçakçılarıyla mücadele" başlığı altında şekillendiriyorlar; ancak uygulanan önlemler ve yapılan açıklamalar, insan haklarını ihlâl etme yönünde yeni bir derinleşmeye işaret ediyor.

Peki, Avrupa ülkeleri şu an göçle karşı hangi önlemleri alıyor?

Yunanistan’da Girit Krizi

Yunanistan, son günlerde Libya’dan Girit'e göçmen akışının artmasıyla sert tedbirler almaya başladı. Başbakan Kiryakos Miçotakis, Kuzey Afrika'dan gelenlerin iltica taleplerinin ilk üç ay boyunca askıya alındığını açıkladı. Ayrıca, ülkeye yasadışı yollarla girenlerin gözaltına alınacağını ve tutuklanacağını ifade etti. Yunan hükümeti, Girit’te belgesiz gelenlerin tutulacağı kapalı bir tesisin kurulacağını da duyurdu.

Bu sert önlemler, Bingazi’ye giden bir Avrupa misyonunun Halife Hafter tarafından sınır dışı edilmesinin ardından geldi. Miçotakis, parlamentoda yaptığı konuşmada yeni kararları, Mart 2020'de Yunanistan'ın Türkiye ile olan kuzeydoğu kara sınırı Meriç’te gerçekleşen kitlesel göçmen akını ile karşılaştırdı.

“Olduğunuz Yerde Kalın”

Göç Bakanı Thanos Plevris, yeni kararlarla ilgili olarak net bir mesaj verdi: "Mesajımız açık: Olduğunuz yerde kalın. Burada istenmiyorsunuz, uluslararası koruma hakkınız yok ve Yunanistan'a şantaj yapamayacaksınız." Plevris, durumu "Avrupa'nın istilası" olarak nitelendirerek, hükümetin Yunanistan’ın büyük bir göç geçidi olmasına asla izin vermeyeceğini belirtti.

“Sığınma Aramak Bir İnsan Hakkıdır”

İnsan hakları örgütleri, Yunanistan’ın bu politikalarını uluslararası hukuk ve AB yasalarını ihlal eden bir tutum olarak kınadı. Uluslararası Kurtarma Komitesi, “Sığınma aramak bir insan hakkıdır; insanların bunu yapmasını engellemek hem yasadışı hem de insanlık dışıdır” şeklinde bir açıklamada bulundu.

İngiltere-Fransa: “Bir Giren Bir Çıkar”

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere gezisinde Başbakan Keir Starmer ile göçle mücadeleye yönelik yeni bir girişim başlattı. Starmer'ın devrim niteliğinde bir anlaşma olarak tanımladığı bu düzenleme, göçmenlerin küçük teknelerle Manş Denizi'ni geçerek Fransa'dan İngiltere'ye tehlikeli yolculuklar yapmasını engellemeyi amaçlıyor.

“Bir giren, bir çıkar” pilot planı çerçevesinde, İngiliz yetkililer Manş Denizi'ni geçenlerin bir kısmını gözaltına alacak ve Fransa'ya geri gönderecek; buna karşın, İngiltere’de aile bağlantıları bulunduğunu ispatlayabilen bir sığınmacıyı Fransa’ya alacak. İngiltere Başbakanı, “yasadışı göçle mücadelenin ve suç çetelerinin iş modelini bozmanın” yanı sıra bu yeni taktiklerin çok önemli olduğunu belirtiyor. İngiliz hükümeti, bu anlaşmanın Manş Denizi'ni yasadışı yollarla geçenlerin sayısında büyük bir azalma sağlayacağına inanıyor. Fransız basınında, söz konusu anlaşmanın ilk aşamalarında İngiltere'nin haftada yaklaşık 50 göçmeni Fransa'ya göndereceği belirtiliyor.

Manş Denizi'nde Ölüm Yolculuğu

Fransa'dan deniz yoluyla yola çıkan birçok göçmen, vizesiz veya izinsiz olarak küçük, şişme botlarla İngiltere'ye geçmeye çalışıyor. Bu göçmenler, Kuzey Fransa'da tekneleri aranje eden çetelere büyük miktarlarda para ödüyor. Bu tehlikeli yolculuklar çoğu zaman ölümle sonuçlanıyor; bu yıl itibarıyla 2 binden fazla kişi Manş Denizi’ni geçerek İngiltere’ye ulaşma çabası içerisinde öldü.

Polonya’nın Almanya ve Litvanya Sınırı Kapandı

Polonya, yasadışı göçü kontrol altına almak amacıyla Almanya ve Litvanya ile sınır kontrollerini geçici olarak tekrar uygulamaya başladı. İçişleri Bakanı Tomasz Siemoniak, Almanya sınırında toplamda 52, Litvanya sınırında ise 13 kontrol noktası oluşturulduğunu duyurdu ve Polonyalıların ile diğer AB vatandaşlarının bu durumdan etkilenmeyeceğini belirtti.

Çek Cumhuriyeti’nde Tartışmalı Tasarı

Çekya’da iltica ve göç kurallarını sıkılaştırmaya yönelik tasarı mecliste kabul edildi. Hükümet, bu mevzuatın başvuru sahiplerinin denetimini artırmayı ve idari süreçleri basitleştirmeyi hedeflediğini ifade etti. Tasarının, Avrupa Birliği'nin yeni göç anlaşmasıyla büyük ölçüde uyumlu olduğu ve ülkede ikamet eden mülteciler ile yabancı uyrukluları etkileyen bazı önemli değişiklikler içerdiği kaydedildi.

Tasarının en tartışmalı maddelerinden biri ise mevcut durumda başka bir AB üyesi ülkede kayıtlı olan Ukraynalı mültecilere geçici koruma sağlamanın mümkün olmayabileceğini belirtiyor. Ayrıca, hükümete tekrar tekrar ciddi suçlar işleyen yabancıların ikamet izinlerini iptal etme hakkını tanıyor.

Birleşmiş Milletler Ne Diyor?

Birleşmiş Milletler göç ajansı, Batılı ülkelerin aynı anda hem sınır kontrollerini sıkılaştırarak hem de kitlesel göç yaşayan ülkelere kalkınma yardımlarını azaltarak daha büyük istikrarsızlık yaratma riski taşıdığını vurguladı.

Uluslararası Göç Örgütü Genel Direktörü Amy Pope, Associated Press'e yaptığı açıklamada, göçün nedenlerini ele almadan yalnızca sınırların sıkılaştırılmasına odaklanan bir yaklaşımın “dar görüşlü” olduğunu ifade etti.