Avrupa'da Çarpıcı Sonuç: Demokrasiye Güven Sarsılıyor, “Güçlü Lider” Tercihi Artıyor!

Avrupa'da Demokrasiye Güven Azalıyor
Yapılan yeni bir araştırma, Avrupa halkının demokrasiye olan güveninde önemli bir düşüş yaşandığını ortaya koydu. Avrupa Hareketi adlı kuruluşun gerçekleştirdiği çalışmaya göre, ankete katılan bireylerden yalnızca yüzde 36'sı demokrasiye tutarlı bir şekilde destek veriyor. Bu oran, "oy hakkının ve denetim mekanizmalarının kıymetini kavrayan kişiler" olarak tanımlandı.
Tutarsız Demokratlar
Ankette yer alan bireylerin geri kalan yüzde 64'lük kısmı "tutarsız demokrat" kategorisine giriyor. Bu grup, demokrasiye zaman zaman mesafeli duruş sergileyerek güçlü bir lideri tercih ettiklerini dile getiriyor. Bu oranın, önceki yıllara nazaran arttığı gözlemleniyor.
Araştırma, yedi büyük Avrupa Birliği (AB) ülkesinde 3 bin 500'den fazla katılımcı ile gerçekleştirildi. Demokrasiye en çok bağlılık gösteren ülke yüzde 52'yle İsveç olarak belirlenirken, Fransa ve Romanya'da oran yüzde 30'a, İspanya'da ise yüzde 25'e düşmektedir.
Hayal Kırıklığına Uğramışlar
Avrupa Hareketi Genel Sekreteri Petros Fassoulas, elde edilen sonuçların kaygı verici olduğunu belirterek, “Bu veriler, vatandaşların demokrasiye karşı duyarsız olduğu anlamına gelmiyor; aksine hayal kırıklığına uğramış, çaresiz ve umutsuz hissettiklerini ortaya koyuyor. Bu tür duygular, otoriterizmin gelişmesine zemin hazırlar” ifadesini kullandı.
Sağ Partilere Destek Artıyor
Araştırmada ayrıca Avrupa genelinde aşırı sağ ve popülist partilere destek oranının yükseldiği, bunun da geçen yılki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde belirgin bir şekilde görüldüğü ortaya çıktı.
Öte yandan, araştırmada Avrupa iş birliğine yönelik destek hala güçlü bir şekilde devam ediyor. Katılımcıların büyük bir kesimi, Ukrayna'ya yardım, dezenformasyonla mücadele ve savunma alanında ortaklıkları desteklemekte. Hatta her iki kişiden biri, Rusya gibi tehditlere karşı koyabilmek için AB ordusunun kurulma fikrine olumlu yaklaşmakta.
Fassoulas, “Veriler, Brüksel, Paris ve Berlin'deki siyasi elitlerin, AB ordusuna yönelik talebin düşündüklerinden çok daha fazla olduğunu anlamaları gerektiğini gösteriyor” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.