Aşkın Günümüzdeki Yüzü: Shrekking ve Güvenlik Endişeleri

**Shrekking Akımı: Güzellik Algısını Tersine Çeviriyor**
Her dönemde toplumların ilişkiler konusundaki algısı, güzellik anlayışının şekillendirdiği bir çerçeve içinde şekillendi. Ancak son yıllarda, özellikle Z kuşağı arasında popüler hale gelen "Shrekking" akımı, bu yaygın bakış açısını sorgulatarak güzellik merkezli yaklaşımı neredeyse altüst etti. Bu akımın özünde, daha az çekici görünen bir partner seçerek kendine bir konfor alanı oluşturma isteği yatıyor.
FLÖRTTERİMİ OLAN SHREKKİNG
"Shrekking" terimi, flört konusunda, kişisel standartların altında görülen biriyle ilişki kurmak anlamına geliyor. Buradaki temel varsayım, o partnerin "liginizin altında" olduğu için ilişkide doğrudan bir üstünlük sağlayabileceğiniz ve incinme olasılığınızın daha düşük olacağı düşüncesidir.
İKTİDAR MÜCADELESİNE DÖNÜŞMEMİŞ HENÜZ
Bu akım, sosyologların "güzellik sermayesi" olarak adlandırdığı kavramı sorgulayarak, gençlerin bilinçli bir şekilde bu avantajdan feragat edip ilişki dengesini kendi lehlerine kurma çabası olarak değerlendirilebilir. Daha az çekici görünen bir partner seçmek, yüzeyde bir güvenlik stratejisi ya da güç dengesi gibi algılanabilir: "Ben daha cazibeli olanım, o bana bağlıdır." Ancak bu yaklaşım, romantik ilişkideki eşitlik zeminini zedelemekle kalmıyor, aynı zamanda taraflar arasında görünmeyen bir üstünlük mücadelesi yaratıyor, böylece ilişkinin özündeki uyum zedelenmiş oluyor.
UZMANLAR NEDEN KARŞI?
Shrekking, aslında eski bir düşüncenin yeni bir biçimidir. Bir TikTok fenomeninin videolarından birinde şu ifadeler yer alıyor:
“Hepimiz bunu yaşadık. Çekici bulmadığımız birine şans veriyoruz, 'O kesinlikle değerini bilir, bana iyi davranır' diye düşünüyoruz. Ama sonunda, umduğumuzun tersi olarak, en çok da ondan inciniyoruz.”
Bu akımın ilk sıkıntılarından biri, insanların bir partnerin davranışlarını dış görünüşüne göre tahmin edebilecekleri varsayımıdır. Ancak gerçekte, birinin size nasıl davranacağını baştan bilmek imkansızdır. Kötü muamele eden biri, dış görünüşüne bakılmaksızın çekici olmamalıdır.
İkinci olarak, bu kavram, bireylerin alışık oldukları özelliklerin dışına çıkmaktan çekinmelerine neden olabilir. İlişki uzmanı Emma Hathorn, Usa Today'e bu konuyla ilgili şunları ekliyor:
"Aslında mesele şu: Konfor alanınızın dışına çıkmayı deniyorsunuz, fakat bunun sonucunda büyüme ya da bağ kurma yerine pişmanlık duyuyorsunuz. Oysaki benzer değerleri ve hedefleri paylaşan iki birey, fiziksel çekicilik ya da toplumsal beklentiler gibi yüzeysel unsurlardan bağımsız olarak birbirinde gerçek çekim bulabilir."
MASALI TERS YÜZ EDEN BİR AKIM
Shrekking’in esin kaynağı olan Shrek filmi aslında pek çok farklı mesaj barındırıyordu: "Gerçek aşk, dış görünüşten bağımsızdır." Hikayenin dönüm noktasında Fiona, sakladığı bir sırrı açığa çıkararak bir Ogre’ye dönüşüyor. Bu durum, maskelerin ardındaki gerçek benliğin kabulünü simgeliyor. O dönem romantik bir masal olarak algıladığımız bu hikaye, günümüzde ironik bir şekilde "standartları düşürmek" olarak yorumlanıyor. Masalın romantik yapısı, modern çağın güvensizlikleri arasında adeta bir araç haline getiriliyor.
TOPLUMSAL ÇELİŞKİLERİ ORTAYA KOYUYOR
Shrekking akımı, modern toplumun beden algısı üzerindeki çelişkileri yeniden gün yüzüne çıkarıyor. Bir yandan "her beden güzeldir" anlayışı benimsenirken, diğer yandan insanlar romantik ilişkilerde çekiciliği hâlâ stratejik bir unsur olarak değerlendirmektedir. Bu durum, beden estetiğini yalnızca kişisel bir seçim olmaktan çıkararak, ilişkilerde çıkar hesaplarının bir parçası haline dönüştürüyor.
AŞKIN HESAP DEFTERİ
Sosyolojik bir perspektiften bakıldığında Shrekking, aslında aşkın hiç de saf bir duygu olmadığını hatırlatıyor. Statü, aile onayı ve ekonomik güç gibi unsurların ilişkilerde belirleyici olması yeni bir kavram değil. Bugün ise bu listeye "güzellik" ve "güvenlik" kavramlarının farklı bir yorumu eklenmiş vaziyette. Ancak bu akım, aşkı toplumsal dinamiklerle açıklamanın ötesinde, onu çıkar ve kaygı ekseninde yeniden tanımlama riski taşıyor.
Birçoğumuz, bilinçli olmasak dahi, tercihleriyle Shrekking akımına dâhil olmakta, dolayısıyla sevgi bağını bir hesap defterine indirgemiş oluyor. Gerçekten kalpten doğması gereken bağlar, stratejik tercihlere, kaygı yönetimine ve görünmeyen iktidar oyunlarına kurban gidiyor.