Mert Doğru

Ani Stopaj Zammı Şaşırttı!

Ani Stopaj Zammı Şaşırttı!

TL Mevduat ve Yatırım Fonlarında Stopaj Oranları Artırıldı

Bugün Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Türk Lirası (TL) mevduat ve yatırım fonlarındaki stopaj oranları yükseltildi. Kısa vadeli mevduatlarda %15 olan stopaj oranı %17,5'e, 1 yıla kadar olan vadelerde ise %12'den %15'e çıkarıldı. Buna karşın, 1 yıldan uzun vadelerdeki %10'luk stopaj oranı ise sabit tutuldu.
Karar Neden Alındı?
Ekonomik yönetim, uzun bir süre boyunca bütçe disiplini vurgusu yapıyor. Harcamalarda kısıntının yanı sıra, vergi gelirlerinin artırılması Orta Vadeli Program’ın (OVP) temel unsurlarından biri olarak öne çıkıyor. Bu çerçevede, stopaj oranlarındaki artış, dolaylı vergi gelirlerini çoğaltma amacının bir parçası olarak değerlendirilebilir.
Ancak bu durum yalnızca mali disiplinle sınırlı değil. Aynı zamanda mevduat vadesini uzatma hedefi de mevcut. Kısa vadeli hesaplara yüksek vergi getirerek yatırımcıları daha uzun vadeli TL mevduatlarda tutma planı olduğu düşünülüyor. Bu yaklaşım, istikrarı çok fazla sarsmadan yönlendirme sağlamak adına atılmış bir adım gibi görünüyor.
TL'nin Cazibesi Azalır mı?
Bu soruya kısa vadede 'evet', uzun vadede ise 'hayır' diye cevap vermek mümkün.
Net faiz getirisi az miktarda bir düşüş göstermesi nedeniyle, özellikle 6 aya kadar olan vadeli mevduatlarda TL bir nebze cazibesini kaybedebilir. Bu durum, yatırımcıların döviz veya altın gibi alternatiflere yönelmesine neden olabilir. Ancak;
Uzun vadeli stopaj oranının sabit kalması, “Uzun vadeye sadık kal, net getirini koru” mesajını içeriyor.
TL'nin reel getiri üretmeye devam etmesi, yerli yatırımcılar için hâlâ cazip bir seçenek olabilir. Bu karar, döviz kurlarını olumsuz etkileyebilecek kadar sert bir adım oluşturmaz. Zira, karar yapısal bir geçiş stratejisiyle uyumlu. Net gelirde mevcut faiz oranlarına göre yalnızca %1 civarında bir değişiklik bekleniyor. Tasarruf kararlarında köklü bir değişiklik yaratması olası görünmüyor.
Faiz İndirimi Öncesi Ön Hazırlık mı?
Piyasa analistleri, TCMB'nin bu yıl Temmuz veya Eylül aylarında faiz indirimine gidebileceğini öngörüyordu. Bugünkü karar, bu beklentileri destekler nitelikte.
Politika faizi sabit tutulurken net getirinin stopaj ile azaltılması aslında “örtük” bir faiz indirimi anlamına geliyor. Bu durum, para politikasında geçiş sürecinin başladığını ve piyasalara “sıkılaşma sona eriyor” mesajı verildiğini göstermektedir. Zira Hazine, yüksek faiz ortamında borçlanma maliyetleriyle başa çıkma zorunluluğu taşıyor. Stopaj gelirlerini artırmak, doğrudan faiz indirimine gitmeden kamu maliyesine destek sağlamanın yollarından biri olarak değerlendirilebilir.
Özetle;
Bugünkü stopaj artışı, yüzeyde sıradan bir vergi düzenlemesi gibi görünse de, “para politikasında yeni bir dönemin” başlangıç adımlarından biri olarak kabul edilebilir. Hem faiz indirimi beklentilerini yönetmeye hem de yatırımcı davranışlarını yeniden şekillendirmeye yönelik bu adım, önümüzdeki aylarda TCMB'nin vereceği “geçiş mesajlarının” habercisi olarak değerlendirilebilecek.