Emine Saydam

Allan Saint-Maximin, doping iddialarını yalanladı: "Enjeksiyona karşı durdum, doktor sorumluluğunu yerine getirmedi!"

Allan Saint-Maximin, doping iddialarını yalanladı:

Allan Saint-Maximin'den Doping Açıklamaları: "Amacım Bu Değildi"

Fenerbahçe'nin geçtiğimiz sezonun başında Al Ahli'den kiralık olarak kadrosuna kattığı Allan Saint-Maximin, yaptığı açıklamalarla gündemden düşmüyor. Ünlü Fransız futbolcu, doping açıklamalarıyla spor kamuoyunun dikkatini çeken bir isim haline geldi. Sarı-lacivertli bir taraftarın sorusuna yanıt veren Maximin, önemli ifadelerde bulundu.

"AMACIM BU DEĞİLDİ"
Maximin, "Bir taraftar olarak hislerini anlıyorum. Ancak bu mesajın 'Fenerbahçe hile yaparak kazanıyor' şeklinde algılanmasını istemiyorum; bu benim amacım kesinlikle değil. Ben kulüp etrafındaki 'yöntemlerden' bahsediyordum. Kulübe, taraftarlarına ve benim her zaman yanımda olan Acun'a derin bir saygım var" dedi.

"KULÜP DOKTORUNA ULAŞTIM AMA..."
Enjeksiyona bizzat kendisinin engel olduğunu belirten yıldız futbolcu, "Hasta olduğum dönemde, kulübün partner hastanesinden gelen ve kulüp doktorunun denetiminde olduğu söylenen bir sağlık ekibi bana o meşhur enjeksiyonu uygulamaya çalıştı. Söylenenlerin aksine, bu işlemi durduran kesinlikle kulüp doktoru değildi; bendim. O sağlık ekibinin davranışlarının anormal olduğunu hissettim. Bu yüzden, o an resmi olarak işlemi denetleyen kulüp doktoruna ulaşarak, bana uygulanmak istenen maddenin açıkça doğrulanmasını istedim. Tabii ki bunu yapamadı, çünkü korktuğum gibi o madde yasaklıydı" ifadelerine yer verdi.

MAXIMIN NE DEMİŞTİ?
Allan Saint-Maximin, Fenerbahçe'de geçirdiği süre zarfında, tedavi sürecinde kendisine dopingli madde enjekte edilmek istendiğini ifade etmişti.
Maximin'in sözleri şu şekildeydi:

"SİZİ TEHDİT EDİYORLAR"
"Mourinho, şampiyonluk için her şeyini ortaya koydu ama etrafında karmaşık pek çok durum mevcut. Fenerbahçe'nin şampiyon olamamasının nedeni, futbol dışı etkenlerle kulübün çevresinin kuşatılmış olmasıydı. Hatta bir noktada bana doping yapmaya bile kalktılar. İnsanların bunları bilmediği aşikar. Açıkça konuşamıyorsunuz çünkü sizi tehdit ediyorlar. Eğer bir şey söylerseniz, 'sana şunu şunu yaparız' diyorlar. Bazen futbolun ötesinde olayların içine sıkışmış durumdasınız."

"ÇILGIN ŞEYLER YAŞADIM"
"Türkiye'de vize sorunları oldukça karmaşık. Bana bazı şeyler söz verilmişti, ama maçın olduğu gün, çocuklarımın ağladığını duyuyorsunuz, havaalanında göçmenlik bürosunda mahsur kalmışlar, geçmelerine izin verilmiyor. Bütün bu çılgınlıklar düşündürücü. Tüm bu yaşananlar elbette etkiledi. Aslında çok şey yaşadım; bunlar sadece bir tanesi değil. Orada yaşadığım olayların hepsi, vizeyle veya günlük yaşamla ilgili, entrikalarla veya parayla ilişkili birçok mesele mevcut. Çok fazla vaat edildi ama yerine getirilmedi. Bu süreçte yaşananlardan bir kitap yazabilirim. Bu sezon bana üç sezon boyunca geçmiş gibi hissettiriyor. Sonunda, bazı görüşmelerin yapıldığını ve ilgili kişilerin de talimatlar aldığını öğrendik. Gerçekten ne olup bittiğini bilmiyorsunuz; her şey bulanıklaşıyor. Ama insanın aklında 'gerçekten kasten mi yaptı?' sorusu oluşuyor. Kendimi bir şeyler enjekte etmeye çalışanların arasında buldum. Elbette bunlar insanların bilmediği ama beni derinden etkileyen olaylar ve hepsi ailemi de etkiledi."

"FUTBOLUN ÖTESİNDE"
"Çok zor bir dönem yaşadım. Bu kulübün suçu değil ama durumlardan kaynaklanan olumsuzlukların hepsi onlarla bağlantılı değil. Babamın hasta olduğu insani bir duruma geri dönüyoruz. Bu yüzden, duygusal olarak üzerime fazla gelmeden konuşmak istemiyorum. Babamı bu halde görmek benim için çok zordu. Bir insanın hastanede babasının yıl sonunda ölebileceğini duyduğunda, bu durum insanı derinden etkiler."

"HER ŞEYİMİ VERDİM"
"Bu süreç beni çok yaraladı. Sonrasında, size ziyarete gelen ve babanızın durumu umurlarında değilken şampiyonluk için önemli bir maçın olduğunu belirten insanlar olduğunu görmek de zor. 'Ama siz delisiniz' diyorsunuz kendi kendinize. Somut olarak düşündüğünüzde, belki de babam ölecek. Öyle değil mi? Küçük şeyler istiyorsunuz; onu görmek, onunla vakit geçirmek vb. Ancak onların davranışları, sizi engellemeye çalışmaları, sizin hakkında kötü konuşmaları, yalan hikâyeler yaratmaları, bunun insani bir yönü yok. Bu noktada en dibe vurmuş durumdayım. Tanrım beni koru. Evet, şu anda, dipten dibe vurmuş durumdayım; yardıma ihtiyacım var. Takım için her şeyimi verdim. Çok önemli maçlara çıktım; Beşiktaş'a, Galatasaray'a karşı birçok kritik karşılaşmada sahadaydım. Teknik direktör, yardımcılar ve yönetimle çok sayıda görüşme yaptım. Nerede buluşursak buluşalım, sakinleşebilmek umuduyla, her şeyin benim etrafımda döndüğünü hissettim. Ancak, sonuçlar iyi olmayınca kendinizi sahadaki en kötü oyuncu olarak buluyorsunuz. İnsanlar bir araya geldi, ben sorumluluk almak için teknik direktörle konuşmaya gittim ve ona, neler olup bittiğini anlamadığımı söyledim. Elimden gelen her şeyi deniyorum ama sen benim neler yaşadığımı biliyorsun. Babamla alakalı hislerimi biliyor musun? Hatta iki önemli kaybı da yaşadım. Birçok şey yaşadım; bunun içinde, oğlumun annesiyle yaşadıklarım bile var. Göçmenlik meseleleri de yaşandı ve kulüp bunların hepsinden haberdardı. Ancak, tüm bu yaşananların ardından, basında olumsuz şeylerin sıkça yer bulduğunu gördüm ve bunların kulüp tarafından yayıldığını da biliyordum."

"MOURINHO'YU GÖRMELİYDİNİZ"
"Mourinho'yla yüz yüze konuştuğumuzda, ona neler düşündüğümü anlattım, yaşadıklarımı ifade ettim ve ona kanıtlar da gösterdim. Çünkü bazı oyuncular da zorlu süreçlerden geçiyor; ancak benim için bunlar hiç de mazeret olamazdı. O an her şeyi anlatma fırsatı buldum. Mourinho, benim yaşadıklarımı gerçekten anladığında, her şey yoluna girdi ve yeniden oynamaya başladım. Bu cümle benim için çok kritik oldu. Her iki tarafın da konuyu açıp netleştirmesi sağlandı. Evet, Mourinho'yu görmeliydiniz; o 'Ama aslında ben neredeyim?' diye düşündü. Türkiye'deki yolsuzluk konusunun çok fazla sorun yarattığını söylemekteyim ve bunun benim sezonumu ne denli olumsuz etkilediği aşikar."