AK Parti Sözcüsü Çelik'ten Keskin Tepki: "İsrail Modern Zamanın Nazileri"

Ben Gvir'in Provokatif Paylaşımına Tepkiler

Soykırımcı İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben Gvir, sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İran'da suikaste uğrayarak hayatını kaybeden Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin yer aldığı bir görsel paylaşarak, "Türkiye=Hamas" notunu düştü. Manipülatif paylaşımlarına devam eden Ben Gvir'e tepkiler çabuk geldi. 

CNN Türk canlı yayınına bağlanan Ömer Çelik, İsrail’in uyguladığı zulme dikkat çekerek, "İşgal meselesi, insanlığın bunu durdurmasını gerektiriyor; aksi taktirde kimsenin konuşma hakkının kalmadığı bir düzen ortaya çıkacak. Gazze'ye yapılan her saldırı, insanlığın onuruna yapılan bir saldırıdır ve gerçekten hastalıklı bir yapı ile karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.

Ömer Çelik'in açıklamaları şöyle:

"Soykırım ve katliam yapan bu şebekenin olayları tanımlama ve yönlendirme gücünü kendi ellerinde tuttuğunu düşünmesi büyük bir yanılgıdır. Kullandıkları kavramlar, altında yatan katliam organizmalarını gizlemek için kullanılan araçlardan ibarettir.
"ÇEKİNCEMİZ YOK"
Bu şebekenin mensupları, tanımlama ve öne çıkarma gücünün yalnızca kendilerinde olduğunu sanıyorlar. Çekincemiz yok. Cumhurbaşkanımız, yasaklı olduğu dönemde ABD'ye ziyaretinde 'Sizce Hamas bir terör örgütü müdür?' diye sorulduğunda, 'Hamas bir terör örgütü değildir; kendi vatanı için mücadele eden bir yapıdır' cevabını vermiştir. İsrail tarafına yıllarca 'Hamas’a neden terör örgütü diyorsunuz?' diye sorduk; seçimlere girmesine izin verdiniz ama kazandıktan sonra sonuçları tanımadınız, bu nasıl açıklanabilir?"

"BUNU YAPANLAR MODERN ZAMANLARIN NAZİLERİDİR"
"Hamas’ın Türkiye ile eşitlenmesi gibi bir propaganda, ABD ve Batı’da huzursuzluk yaratmak için yapılmıştır. Bunun artık bir anlamı yok; bunları gerçekleştirenler, katil ve cani, modern zamanların Nazileri olarak tanımlanmalıdır. 'İsrail’in kendini savunma hakkı vardır' dediğinde, bunun yalnızca 'İsrail’in katliam yapma hakkı vardır' anlamında olduğunu anlamalıyız. Bu şebekenin propaganda merkezlerinin halen çalışabileceğini düşünüyorlar, ama bu en fazla veri üreten silah şirketleri için geçerlidir. Silahların ve gözetleme sistemlerinin denendiği yerler, maalesef Filistinlilerin üzeridir ve bu hastalıklı bir yapıdır. Sadece Müslümanlara değil, Hristiyanlara da hakaret ediyorlar."

"FİLİSTİN SOKAKLARINDA ERDOĞAN'IN SEVGİSİNİ GÖR"
Cumhurbaşkanımız, siyasi yasaklı olduğu dönemde bile net ifadeler kullanmıştır. Bugün Meclis’te Filistin konusundaki müzakerelerde en haksız ithamlar CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den gelmiştir. Cumhurbaşkanımızın Filistin hassasiyetini sorguluyorlar. Filistin sokaklarında Erdoğan ismini duy ve oradaki insanların sevgisini gör.

Herkes, İsrail, Netanyahu hükümeti ve Siyonizm ile eşitlenmekten korkuyor. Bu, bu katil şebekesinin kullandığı yöntemlerden biridir ve Nazi suçlarından çok daha fazlası Netanyahu hükümetinin hanesine yazılmıştır. O açıklamanın, Batı'da bile herhangi bir hareketi tetikleyecek bir ağırlığı yoktur.
"EYLÜL AYINDA BİRÇOK DEVLET FİLİSTİN DEVLETİNİ TANIYACAK"
Eylül ayında birçok ülkenin Filistin devletini tanıyacağını düşünüyoruz. İsrail tarafı, meşruiyetin ahlak üstünlüğüne sahip olduğunu zannetmekte. 7 Ekim sonrasında bunun bölgeye yayılma ve işgal politikası haline geleceğini dile getirdik. Gazze'ye yapılan her saldırı insanlığa bir saldırıdır. İşgal meselesi, insanlığın bunu durdurması gerektiği anlamına gelir; aksi taktirde insanlık adına konuşma zeminini kaybetmiş olacağız. Gazze'ye yapılan her saldırı insana yönelik bir saldırıdır ve gerçekten hasta bir yapı ile karşı karşıyayız. Cumhurbaşkanımız, bu hasta yapıların mutlaka durdurulması ve yargı önüne çıkarılması gerektiğini net bir şekilde ifade etmiştir. Biliyorsunuz, bazı Türkiye’deki partiler 'Hamas bir terör örgütüdür' şeklinde ifadeler kullandığında, net bir şekilde partimizin görüşünü belirttik. Onlar, bugün vatanlarını, çocuklarını ve ailelerini savunan insanlardır. Terörist ilan edilebilecek tek yer, Netanyahu hükümetinin durduğu yerdir. Bütün dünya bunu kabul ediyor ve bu konuda en net ve güçlü iradeyi koyan kişi Sayın Cumhurbaşkanımızdır."