Yasemin Döngü

Aday Memurlar İçin Kritik AYM Kararı: İlgili Kanun Maddesi İptal Edildi!

Aday Memurlar İçin Kritik AYM Kararı: İlgili Kanun Maddesi İptal Edildi!

Anayasa Mahkemesi'nden Aday Memurlarla İlgili Önemli Karar

Anayasa Mahkemesi (AYM), 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 56. maddesinde yer alan ve aday memurların, adaylık süresi boyunca memuriyetle bağdaşmayan davranışları tespit edilirse ilişkilerinin kesileceğini öngören düzenlemeyi iptal etti.

Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, aday memurluktan ilişiği kesilen bir bireyin açtığı dava üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 56. maddesine eklenen "...hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmayan durumları..." ifadesinin Anayasa'ya uygun olmadığını belirterek AYM'ye başvuruda bulundu.

"HANGİ DAVRANIŞLARI KAPSADIĞI BELİRTİLMİYOR"

Kuralda, bu davranışların belirlenmesine ilişkin somut ölçütlere yer verilmediği vurgulanan başvuruda, bu durumun keyfi yorum ve uygulamalara yol açabileceği kaydedildi.

DOKUZ AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK

İlgili başvuruyu değerlendiren Yüksek Mahkeme, kuralı Anayasa'ya aykırı bularak iptal etti ve bu hükmün dokuz ay sonra yürürlüğe girmesi kararını aldı.

"AÇIK VE NET DÜZENLENMEDİĞİ GÖRÜLÜYOR"

AYM'nin kararında, itirazına konu olan kuralın, aday memurlardan, adaylık dönemi içerisinde hal ve davranışlarında memuriyetle uyumsuz durumları tespit edilenlerin disiplin amirlerinin önerisi ve atamaya yetkili amirin onayıyla memuriyetten ilişiklerinin kesilmesini öngördüğü belirtildi.

Temel hakları sınırlayan kuralların keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirgin, erişilebilir ve öngörülebilir olması gerektiği ifade edilen kararda, şu değerlendirme yapıldı:

"Bir kanun hükmünün muhataplarının hangi eylemin disiplin suçu oluşturduğunun ve bu eyleme bağlı yaptırımın ne olduğunun belirli bir açıklık ve kesinlikle öngörülebilir şekilde düzenlenmiş olması, kanunilik ilkesinin sağlanması açısından zorunludur.

Kuralda ilişik kesmenin konusunu oluşturan disiplinsizlik hallerinin kapsamı, niteliği ve nasıl tespit edileceği konularının herhangi bir tereddüde yer vermeden açık bir biçimde düzenlenmediği görülmektedir.

Böylelikle, bu durum, bireylerin hangi somut fiil ve durumların sonuç doğuracağını yeterince belirleyebilmelerine yasal çerçevede imkan tanımamaktadır."