Mert Doğru

ABD ve Rusya İlişkilerinde Belirleyici 48 Saat Geçiyor

ABD ve Rusya İlişkilerinde Belirleyici 48 Saat Geçiyor

ABD, Rusya’ya Gümrük Tarifeleri Tehditinde Bulundu

ABD Başkanı, Moskova'daki görüşmelerin sonuçlarına bağlı olarak, hem Rusya'dan hem de Rusya'dan kaynaklanan petrol ve doğalgaz ithalatına bir dizi yüksek gümrük tarifesi uygulayabileceğini ifade etti. Ateşkese yaklaşmayan Putin'in "hava ateşkesi" önerisi getirebileceği iddia edildi.

Donald Trump'ın seçim kampanyası sırasında dile getirdiği en cesur vaatlerinden biri, 2022'den bu yana devam eden Rusya-Ukrayna savaşını 24 saat içinde sonlandıracağıydı.

Gazeteci Serkan Demirtaş

Rusya ve Ukrayna delegeleri, Türkiye'nin arabuluculuğunda İstanbul'da son günlerde üç tur görüşme gerçekleştirdiler fakat bunlar, Trump'ın talep ettiği ateşkesi ve kalıcı barış anlaşmasını sağlamadı.
Görevinin ilk dönemlerinde, savaşın durmaması nedeniyle Ukrayna ve Cumhurbaşkanı Volodymir Zelensky’i suçlayan Trump, son günlerde ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i hedef alıyor.
Ateşkes çağrılarına yanıt vermediği için Rus lider karşısında duyduğu hayal kırıklığını sert bir dille ifade eden Trump, 14 Temmuz'da Rusya’ya silahların durması için 50 günlük bir ültimatom vermiş, bunu 28 Temmuz'da 10 güne indirmişti.

Amerikan Başkanı, ateşkes sağlanmaması halinde Rusya'dan yapılan ithalata yüzde 100 gümrük tarifesi uygulanacağı ve ayrıca Rusya'dan petrol ve doğalgaz alan ülkelere yüksek oranlarda tarifeler getireceği konusunda uyarıda bulunmuştu.

Trump, ilk etapta Rusya'nın en çok petrol sattığı ülkelerden biri olan Hindistan’ı hedef almış, Moskova ise bu durumun yasa dışı olacağı yönünde bir değerlendirme yapmıştı.

Rusya'dan en fazla petrol ve doğalgazı alan ülke ise Çin, ardından Hindistan ve Türkiye gelmektedir. Durumu daha da karmaşık hale getiren ise Avrupa Birliği ülkelerinin de Rusya’dan önemli miktarda doğalgaz temin etmesidir.
Trump’ın kapsamlı yaptırım uygulamasının küresel ticarette tahmin edilemez etkileri olacağı, petrol fiyatlarının ise Washington’un politikaları ile zıt bir yönde önemli ölçüde yükselebileceği belirtildi.

Trump’ın Rusya’ya tanıdığı süre 8 Ağustos Cuma günü sona eriyor.

TRUMP'IN ÖZEL TEMSİLCİSİNDEN MOSKOVA'DA KRİTİK GÖRÜŞMELER

ABD-Rusya gerginliğinin arttığı bu dönemde Trump’ın Orta Doğu özel temsilcisi Steve Witkoff’un bugün Moskova'da gerçekleştireceği temaslar büyük önem taşıyor.

Witkoff’u Moskova’ya getiren uçak sabahın erken saatlerinde Rusya'nın başkentine indi. Beşinci kez Moskova’ya giden Witkoff’un Putin’in yanı sıra diğer önemli Rus yetkililerle de görüşmesi bekleniyor.
Trump, bu görüşmelerden bir gün önce Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelensky ile telefon görüşmesi yaparak Moskova’ya yönelik yaptırımları ele aldı ve basına yaptığı açıklamalarda, Witkoff’un getireceği mesajlara göre karar vereceğini bildirdi.

Ültimatomun dolmadan önce Putin dahil Rus yetkililerle görüşecek Witkoff’un, Washington’a hangi mesajlarla döneceği, hem Amerikan-Rus gerginliği hem de Rusya-Ukrayna savaşının geleceği açısından kritik bir öneme sahip olacak.

ABD Başkanı Trump ve Rusya Devlet Başkanı Putin, farklı tarihlerde bir araya geldiler.

PUTİN’DEN YENİ ÖNERİLER GELİR Mİ?

Ukrayna basınına göre Putin’in önerileri arasında, füze ve insansız hava araçlarıyla gerçekleştirilen saldırıları durduracak sınırlı bir hava ateşkesi ilan edilmesinin yer alabileceği kaydediliyor.

Putin’in savaşı sona erdirmek istemediği ve şu ana kadar elde ettiği toprak kazanımlarını zafere dönüştürecek bir anlaşma olmadan tam anlamıyla ateşkese hazır olmadığı biliniyor. Kremlin’den yapılan açıklamalarda geri adım atmanın mümkün olmadığı ve Rusya’nın yeni yaptırımlarla başa çıkma kabiliyetinin bulunduğu vurgulanıyor.

Buna rağmen, Putin’in ABD ile özellikle Trump ile olan ilişkilerinde gerginliğin daha da artmasını istemediği düşünülüyor. Bu nedenle Witkoff ile gerçekleştireceği görüşmede yeni öneriler sunabileceği beklentisi hakim.

Trump’ın bu önerilere nasıl yanıt vereceği, ültimatomu uzatıp uzatmayacağı veya hemen yaptırım kararı alıp almayacağı önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.

İSTANBUL'DA BARIŞ MASASI GİRİŞİMİ

Bu süreci en yakından takip eden ülkelerden biri Türkiye'dir.
Savaşın başlamasının ardından, Kiev ve Moskova ile doğrudan temas kuran ender ülkeler arasında yer alan Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde Putin, Trump ve Zelensky’i “barış masasında” buluşturma çağrısında bulundu.

ABD’nin iki nükleer denizaltısını Rusya yakınlarına göndermesinin ardından Rus denizaltıları denize açıldı.

MOSKOVA'DAN KARŞI HAMLE

Moskova'dan karşı bir adım 4 Ağustos günü geldi. Rus Dışişleri Bakanlığı, 1987 tarihli orta ve kısa menzilli füzelerin konuşlandırılmasıyla ilgili tek taraflı moratoryumu sona erdirdiğini bildirdi.

Nükleer silahların denetimini temellendiren Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması (INF), menzili 500 ile 5.500 kilometre arasında olan ve karadan havaya atılabilen orta menzilli tüm nükleer ve konvansiyonel balistik füzelerin yasaklanmasını öngörmektedir.

ABD Başkanı Trump, ilk dönem devlet başkanlığı sırasında Rusya’nın INF anlaşmasına uyum göstermemesi sebebiyle 2019 yılında bu anlaşmadan çekilmişti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, açıklamalarında Avrupalı NATO ülkelerinin Amerikan füzelerini topraklarına yerleştirme ve Ukrayna’nın kullanımına verme planları nedeniyle bu adımı attıklarını belirtti.
Medvedev, bu durumu sosyal medya üzerinden duyururken, "Bu tüm karşıtlarımızın dikkate alması gereken yeni bir gerçeklik. Daha fazlasını bekleyin," ifadelerini kullandı.