Cemre Duman

51 Yılın Ardından: Kıbrıs'ta 947 Kişi Kaybolmuş Olmanın Acısını Yaşıyor

51 Yılın Ardından: Kıbrıs'ta 947 Kişi Kaybolmuş Olmanın Acısını Yaşıyor

Kayıplar Listesi Uzun Yıllardır Gündemde

Kimi; derin bir kuyuda, kimi ormanda, kimi de bir binanın temelinde bulundu. İş makineleri aracılığıyla çukurlara gömülen bu şahıslar, Kıbrıs'taki 1963 yılındaki EOKA’nın Türklere karşı gerçekleştirdiği katliamlarla başlayıp, 1974’teki Yunan Albaylar Cuntasının Makarios darbesine kadar uzanan acımasız sürecin kurbanlarıydı. Kıbrıs’ta yaşanan kayıplar meselesi, iki toplum arasındaki siyasi sorunun en hassas noktası olarak kabul ediliyor ve aynı zamanda iki toplumun birlikte çalışması gereken tek konu olma özelliğini taşıyor.

KATLİAM 11 YIL SÜRDÜ

Kayıplar meselesinin kökenleri, 1960 yılında Türk-Rum eşitliği üzerinde kurulu olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, üç yıl sonra Rumların silahlı saldırılarıyla sarsılmasına dayanıyor. Rumların Ada'yı Yunanistan’a bağlama hedefi olan “Enosis” ve Türkleri yok etmeyi amaçlayan “Akritas planı”, 1963 yılında Türk sivillere karşı gerçekleştirilen Kanlı Noel saldırılarının fitilini ateşledi. 1963’ten 1974’teki Barış Harekatı’na kadar geçen on bir yıl boyunca, Kıbrıslı Türklere yönelik birçok toplu katliamın yanı sıra, pek çok Türk kaçırılarak ya da gruplar haline öldürüldü. Ancak, bu kişilerin cenazeleri asla bulunamadı. Türkiye, Kıbrıs’ın uluslararası garantörü olarak, durumu sona erdirmek amacıyla 20 Temmuz 1974’te adaya çıkarma yaptı ve Barış Harekatı’nı başlattı; bu süreç sonunda Ada iki ayrı devlete ayrıldı. Barış Harekatı’nın son aşamasında, Yunanistan’a bağlanma amacıyla saldırılar düzenleyen Rum terör örgütü EOKA-B, intikam almak amacıyla kitlesel katliamlar gerçekleştirdi.

BM İNSANLIK SUÇU İLAN ETTİ

Söz konusu olaylarda 492 Türk şehit düşerek kayıplar listesine dahil oldu. KKTC’deki Muratağa, Sandallar ve Atlılar köyleri, bu katliamların merkezleri arasında yer alıyor. EOKA-B üyeleri, bu üç köyde toplamda 126 Türk’ü şehit etti; aralarında 16 günlük bir bebek ile 95 yaşında bir adam da bulunuyordu. Taşkent köyünde ise 89 Kıbrıslı Türk erkeği acımasızca katledildi. Birleşmiş Milletler, bu soykırımları insanlık suçu olarak tanıdı.

510 RUM KAYIP

Rumların kayıpları ise bin 510 kişiye ulaşıyor. Bu kayıplardan bazıları, Yunan Albaylar Cuntasının 15 Temmuz 1974 tarihinde Rum devlet başkanı başpiskopos Makarios’a karşı gerçekleştirdiği darbe sırasında yaşanan iç çatışmalarda hayatını kaybetti. Rum ve Yunan kayıplarının bir kısmı ise 1974 Barış Harekatı esnasında Türk askeriyle çatışmaya giren askeri birim ve milislerden oluşuyor. Rumlar, bazı askerlerin savaş esiri düşerek kayıplar listesine alındığını ifade ediyor.

KOMİTE ORTAK ÇALIŞIYOR

Uzun yıllara rağmen kayıpların bulunmasına yönelik çalışmalar, her iki toplumun gündeminde önemli bir yer tutuyor. Ada’da kayıpların araştırılması için kurulan komite, faaliyetlerini ara vermeden sürdürüyor. İki toplumlu Kayıp Şahıslar Komitesi’nde bir Türk, bir Rum ve bir de Birleşmiş Milletler temsilcisi buluyor. 1981 yılında oluşturulan komite, kayıp şahısların bulunması adına görgü tanıklarının ifadeleri ve elde edilen bilgiler doğrultusunda ada genelinde kazılar gerçekleştiriyor. Bu kazılardan elde edilen kalıntılar, iki toplumu ayıran tarafsız bölgedeki antropoloji laboratuvarında toplanıyor.

BİN 55 KAYIP KİŞİNİN KİMLİĞİ BELİRLENDİ
Kıbrıs’ta toplamda 2 bin 202 kayıp şahıs bulunuyor. Türk kayıplarının büyük bir kısmı sivil vatandaşlardan oluşmakta; aralarında yeni doğmuş bebekler, kadınlar ve yaşlılar da var. Türk ve Rum üyeleri ortak bir amaç etrafında bir araya gelen komite, bugüne kadar bin toplantı gerçekleştirerek çalışmalarını sürdürüyor. Üyeler, siyasi anlaşmazlıkları dışarıda tutarak ilerleme kaydetmek için çaba sarf ediyor. Şu ana kadar yapılan çalışmalar sonucunda bin 55 kayıp şahsın kimliği belirlenerek ailelerine teslim edildi. Ancak, hala Türk ve Rum toplam 947 kişi kayıplar listesinde yer alıyor.