Atilla Türkoğlu

50 Yıllık Ay Örneklerinde Eşsiz Bir Sır: "Dünya'da Olmayan Bir Keşif"

50 Yıllık Ay Örneklerinde Eşsiz Bir Sır:

Apollo 17 Astronotlarından Ay Örnekleri Üzerine Önemli Bulgular

Apollo 17 misyonunun astronotları Gene Cernan ve Harrison Schmitt, Ay’ın Taurus Littrow sahasındaki volkanik topraklardan örnekler toplamıştı. NASA, bu örnekleri Apollo Next Generation Sample Analysis (ANGSA) programı çerçevesinde, hava geçirmez helyum odalarında yarım yüzyıl boyunca muhafaza etti.

JGR: Planets dergisinde yayımlanan bir çalışmaya göre, günümüzün ileri düzey analiz yöntemleriyle incelenen bu örnekler, Ay’ın iç yapısı ve tarihi hakkında beklenmedik bilgiler sunmaktadır. Brown Üniversitesi’nden araştırmacı James Dottin’in iyon kütle spektrometresi ile yaptığı incelemelerde, örneklerde bulunan kükürt izotoplarının Dünya’daki oranlardan oldukça farklı olduğu açığa çıktı.
“Ay mantosunun kükürt izotop bileşiminin Dünya ile benzer olmasını öngörüyorduk,” diyen Dottin, “Ancak elde ettiğimiz değerler tamamen farklıydı. İlk tepkim ‘Bu imkânsız!’ şeklinde oldu,” ifadelerini kullandı.

Ay'ın Kökene Dair İki Olası Senaryo

Araştırmacılar, bu alışılmadık kükürt oranlarının iki olası açıklaması olduğunu öne sürüyor:
İlk olarak, Genç Ay atmosferi. Milyarlarca yıl önce Ay’ın ince bir atmosferinin var olabileceği düşünülüyor. Güneş’ten gelen ultraviyole ışınlar, yüzeydeki kükürt bileşenleriyle etkileşime geçerek bu izotop dengesizliğini oluşturmuş olabilir. Bu durum, Ay yüzeyi ile iç yapısı arasında bir madde alışverişinin olduğu anlamına gelebilir.
Diğer bir olasılık ise Theia’nın mirası olarak adlandırılıyor. Bu farklı kükürt izotoplarının Ay’ı oluşturan büyük çarpışmadan kalmış olabileceği düşünülüyor. Bilim insanları, Ay’ın Mars boyutunda Theia adı verilen bir gökcisminin Dünya’ya çarpması sonucu oluştuğu hipotezini geliştiriyor. Eğer bu doğruysa, Ay’daki kükürt oranları Theia’nın kimyasal izlerini taşıyor olabilir.

Güneş Sistemi'nin Tarihine Açılan Kapı

Hangi teorinin doğruluğu henüz kesinleşmese de, Dottin ve ekibi, Ay’daki bu “egzotik kükürdün” Güneş Sistemi’nin erken dönemine dair değerli ipuçları sunduğuna inanmaktadır.
“Bu bulgular, Ay’ın oluşumunu ve aynı zamanda Güneş Sistemi’nin kimyasal evrimini anlamamızda yeni bir perspektif sunuyor,” diyen Dottin, gelecekte Mars ve diğer gezegenlerden alınacak örnekler ile karşılaştırmalı analizler gerçekleştirmeyi planlıyor.